Hesiodos'tan Marx'a Çalışma İdeolojisi

Stok Kodu:
9786059816113
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
312
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-01-14
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
120,00TL
110,40TL
Havale/EFT ile: 108,19TL
9786059816113
698964
Hesiodos'tan Marx'a Çalışma İdeolojisi
Hesiodos'tan Marx'a Çalışma İdeolojisi
110.40
Çalışma tüm insanlık tarihinde önemlidir ama kapitalist toplumda emek, çok farklı mekanizmalar içinde, kendisine rağmen bir işleyişe tabi olmuş durumdadır. Bu işleyişin inşa edici gücü, işleyişin bir bütün olarak tahayyül edilmesini zorlaştırmıştır. Sanayileşmenin temel bileşenleri makinelerin ve inorganik enerjinin gelişimi ile işbölümü hızlanmıştır. Kapitalist toplumda yoğunlaşarak artan işbölümü, bilinçli işi yani akıl ile el arasındaki bağlantıyı da koparmıştır. Bu evcilleştirmeyi daha da kolaylaştırıyor, emek-gücünün kendi elleriyle inşa ettiği dünyayı tahayyül etmesi daha da zorlaşıyor. Yazarımız doğallaştırma ve evcilleştirmenin sonucu ortaya çıkan "böyle gelmiş böyle gider" ortak algısının, "Alavere dalavere, Kürt Mehmet nöbete!" ile sonuçlandığını örneklerle gösteriyor. Özellikle din, millet farklılıklarını harekete geçiren güncel siyasal ortam çok iyi örneklerle ele alınıyor. Sermayenin işleyişi içindeki tüm mekanizma bir de din-millet gibi söylemlerle daha bir paketlenerek görünmez kılınıyor. Bu yüzden soruna emek açısından değil de kapitalizmin yarattığı tüm toplumsal ilişkiler seti içinden yaklaşmak önem kazanıyor.
Çalışma tüm insanlık tarihinde önemlidir ama kapitalist toplumda emek, çok farklı mekanizmalar içinde, kendisine rağmen bir işleyişe tabi olmuş durumdadır. Bu işleyişin inşa edici gücü, işleyişin bir bütün olarak tahayyül edilmesini zorlaştırmıştır. Sanayileşmenin temel bileşenleri makinelerin ve inorganik enerjinin gelişimi ile işbölümü hızlanmıştır. Kapitalist toplumda yoğunlaşarak artan işbölümü, bilinçli işi yani akıl ile el arasındaki bağlantıyı da koparmıştır. Bu evcilleştirmeyi daha da kolaylaştırıyor, emek-gücünün kendi elleriyle inşa ettiği dünyayı tahayyül etmesi daha da zorlaşıyor. Yazarımız doğallaştırma ve evcilleştirmenin sonucu ortaya çıkan "böyle gelmiş böyle gider" ortak algısının, "Alavere dalavere, Kürt Mehmet nöbete!" ile sonuçlandığını örneklerle gösteriyor. Özellikle din, millet farklılıklarını harekete geçiren güncel siyasal ortam çok iyi örneklerle ele alınıyor. Sermayenin işleyişi içindeki tüm mekanizma bir de din-millet gibi söylemlerle daha bir paketlenerek görünmez kılınıyor. Bu yüzden soruna emek açısından değil de kapitalizmin yarattığı tüm toplumsal ilişkiler seti içinden yaklaşmak önem kazanıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat