Herakleia - Latmos'ta Bir Karia Kenti; Şehir ve Çevresi

Stok Kodu:
9789758293735
Boyut:
120-215-0
Sayfa Sayısı:
262
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2014-06-05
Çeviren:
Fikret Özcan
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
450,00TL
414,00TL
Havale/EFT ile: 405,72TL
9789758293735
396014
Herakleia - Latmos'ta Bir Karia Kenti; Şehir ve Çevresi
Herakleia - Latmos'ta Bir Karia Kenti; Şehir ve Çevresi
414.00
Bu seri ile birçok uygarlığa beşiklik yapan ülkemizdeki antik yerleşim yerlerinin tanıtımı, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. seri, bilimsel nitelik taşımaklak birlikte, konunun uzmanı olmayanların ve bu kentleri gezecek ziyaretçilerin de anlayabileceği tarzda yazılmış ve çok sayıda görsel malzeme ile desteklenerek, okuyucunun kenti hissetmesi hedeflenmiştir. "Menderes Ovası?nı geçenlere, doğuda Latmos?un patlamaya hazır görünen, zikzak çizen kara çehreli doruğu gözdağı verir. Bu dağ, bir gölle işlek yola olan bağları kesilmiş, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, verimli topraklardan yoksun bölgenin eskiden beri en ıssız yeri olmuştur. Birbiri üstüne karmakarışık yığılmış kayaların eşi benzeri olmayan yabanıllığı, bir gezginin yaşayabileceği en büyük doğa yaşantılarından biridir." Martin Schede'nin yukarıdaki sözlerle çok iyi anlattığı bu dağlık bölgede, son yıllarda pek çok arkeolojik buluntu ortaya çıkarılmıştır. Anadolu'nun kutsal dağlarından biri olan Latmos'un doruğu, Hava Tanrısı'nın tahtıydı. burada son zamanların en önemli keşfi, dünyada eşi benzeir olmayan prehistorik kaya resimleridir. Karadere Mağarası muhtemelen Hava tanrısı'nın en önemli tapım merkeziydi. Günümüzde burayı ziyaret edenler, dağın tepesi ile kaya resimleri arasındaki ilikiyi kolayca anlayabilirler. Gizemli ve coğunlukla korkutucu bir izlenim bırakan Latmos Dağı, bağrından kendi tanrılarını, söylencelerini ve azizlerini çıkarmış, dağın kayalık doğasının damgasını vurduğu, kendine özgü bir kültür ortaya çıkmıştır. Yirmi yıldır Latmos Projesi'nin başkanlığını yürüten Dr. Anneliese Peschlow, Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü'nde (DAI( araştırmacıdır.
Bu seri ile birçok uygarlığa beşiklik yapan ülkemizdeki antik yerleşim yerlerinin tanıtımı, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amaçlanmaktadır. seri, bilimsel nitelik taşımaklak birlikte, konunun uzmanı olmayanların ve bu kentleri gezecek ziyaretçilerin de anlayabileceği tarzda yazılmış ve çok sayıda görsel malzeme ile desteklenerek, okuyucunun kenti hissetmesi hedeflenmiştir. "Menderes Ovası?nı geçenlere, doğuda Latmos?un patlamaya hazır görünen, zikzak çizen kara çehreli doruğu gözdağı verir. Bu dağ, bir gölle işlek yola olan bağları kesilmiş, kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, verimli topraklardan yoksun bölgenin eskiden beri en ıssız yeri olmuştur. Birbiri üstüne karmakarışık yığılmış kayaların eşi benzeri olmayan yabanıllığı, bir gezginin yaşayabileceği en büyük doğa yaşantılarından biridir." Martin Schede'nin yukarıdaki sözlerle çok iyi anlattığı bu dağlık bölgede, son yıllarda pek çok arkeolojik buluntu ortaya çıkarılmıştır. Anadolu'nun kutsal dağlarından biri olan Latmos'un doruğu, Hava Tanrısı'nın tahtıydı. burada son zamanların en önemli keşfi, dünyada eşi benzeir olmayan prehistorik kaya resimleridir. Karadere Mağarası muhtemelen Hava tanrısı'nın en önemli tapım merkeziydi. Günümüzde burayı ziyaret edenler, dağın tepesi ile kaya resimleri arasındaki ilikiyi kolayca anlayabilirler. Gizemli ve coğunlukla korkutucu bir izlenim bırakan Latmos Dağı, bağrından kendi tanrılarını, söylencelerini ve azizlerini çıkarmış, dağın kayalık doğasının damgasını vurduğu, kendine özgü bir kültür ortaya çıkmıştır. Yirmi yıldır Latmos Projesi'nin başkanlığını yürüten Dr. Anneliese Peschlow, Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü'nde (DAI( araştırmacıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat