Hayvanlar Panayırı

Stok Kodu:
9786059542746
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
312
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-12-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
120,00TL
110,40TL
Havale/EFT ile: 108,19TL
9786059542746
584018
Hayvanlar Panayırı
Hayvanlar Panayırı
110.40
Dağının eteklerinde, ormandan farkı olmayan fındıklıkların arasında, ufacık çocuklar bekçilik yapıyoruz. Ayı, Domuz, Çakal, Kirpi, Gelincik, Yılan gibi vahşi hayvanların cirit attıkları orman içindeyiz, çocuk başımıza. Yanımda kardeşim ve fındıklık komşumuzun oğlu İsmail de var. Hava öyle sıcak ki, topraktan göğe doğru yakamoz gibi dalgalana dalgalana yükselen buharı görüyoruz. Sıcaklık, topraktaki ve bitkilerdeki bütün suyu buharlaştırıp göğe doğru alıp götürüyor. Toprak susuzluğunu; çatlayıp, yarılıp, toz haline gelerek gidermeye çalışırken, elimizden hiçbir yardım gelmiyor. Bitkiler ise yapraklarını buruşturup, başlarını bükmüşler. Ağlar gibi bir halleri var. Bu manzarayı görünce içim yanıyor, çare olamamaktan dolayı büyük bir acı ve ıstırap çekiyorum. Belki hayvanlarda kendilerince ders alıyorlardı yaşadıklarından. Kim bilir? Hayvanlara her şeyi siz öğretemezsiniz. Bazı özellik ve anlayış yetisi genlerinde vardır. Dolayısı ile karşılaştıkları durumlara genlerinde olan içgüdü ile tepki verirler. İnanır mısınız bana göre her zaman en doğru tepkiyi verirler. Çünkü onların genlerine ilahi olarak en doğru hareket tarzları kaydedilmiştir. Kendi varlıklarını sürdürebilme, dünyanın olumsuz koşullarına ve insan denen hayvanın kırıcılığına karşı dayanma yetisine ancak açıkladığım şekilde sahip olabilirler. Öyle olmasa tüm varlıklar yaşamlarını sürdüremez, yok olup giderlerdi. Aksi halde hayvanların bazen çok muazzam olarak nitelendirdiğimiz davranışlarını açıklamamız mümkün olmazdı
Dağının eteklerinde, ormandan farkı olmayan fındıklıkların arasında, ufacık çocuklar bekçilik yapıyoruz. Ayı, Domuz, Çakal, Kirpi, Gelincik, Yılan gibi vahşi hayvanların cirit attıkları orman içindeyiz, çocuk başımıza. Yanımda kardeşim ve fındıklık komşumuzun oğlu İsmail de var. Hava öyle sıcak ki, topraktan göğe doğru yakamoz gibi dalgalana dalgalana yükselen buharı görüyoruz. Sıcaklık, topraktaki ve bitkilerdeki bütün suyu buharlaştırıp göğe doğru alıp götürüyor. Toprak susuzluğunu; çatlayıp, yarılıp, toz haline gelerek gidermeye çalışırken, elimizden hiçbir yardım gelmiyor. Bitkiler ise yapraklarını buruşturup, başlarını bükmüşler. Ağlar gibi bir halleri var. Bu manzarayı görünce içim yanıyor, çare olamamaktan dolayı büyük bir acı ve ıstırap çekiyorum. Belki hayvanlarda kendilerince ders alıyorlardı yaşadıklarından. Kim bilir? Hayvanlara her şeyi siz öğretemezsiniz. Bazı özellik ve anlayış yetisi genlerinde vardır. Dolayısı ile karşılaştıkları durumlara genlerinde olan içgüdü ile tepki verirler. İnanır mısınız bana göre her zaman en doğru tepkiyi verirler. Çünkü onların genlerine ilahi olarak en doğru hareket tarzları kaydedilmiştir. Kendi varlıklarını sürdürebilme, dünyanın olumsuz koşullarına ve insan denen hayvanın kırıcılığına karşı dayanma yetisine ancak açıkladığım şekilde sahip olabilirler. Öyle olmasa tüm varlıklar yaşamlarını sürdüremez, yok olup giderlerdi. Aksi halde hayvanların bazen çok muazzam olarak nitelendirdiğimiz davranışlarını açıklamamız mümkün olmazdı
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat