Hayat Tatlı Zehir; Aydın Boysan Kitabı

Stok Kodu:
9789944880121
Boyut:
125-205-0
Sayfa Sayısı:
440
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
7
Basım Tarihi:
2014-01-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
17,59TL
11,26TL
Havale/EFT ile: 11,03TL
9789944880121
691823
Hayat Tatlı Zehir; Aydın Boysan Kitabı
Hayat Tatlı Zehir; Aydın Boysan Kitabı
11.26
Şişedibi gözlüğün içinden hınzır bir zeka ve hayırhah bir mutlulukla parıldayan iki göz ile kahkahalar eşliğinde neşeli söz: Aydın Boysan. Bir sohbet adamı, o. Yolu-yordamıyla, mezesiyle, demiyle, muhabbetiyle sohbetlerin adamı. 60'ından sonra yazarlığa başladığından bu yana öylesine geride kaldı ki, unutuldu sayılır; aslında 55 yıl hizmet vermiş başarılı bir mimar. Cesurca yaşamış, bilmediği denizlere açılmaktan çekinmemiş, uzun hayatında yaşadıklarından ve dostluklarından süzdüklerini, "feylosofça" sentezlemiş bir hayat bilgesi... "İnsanlar en çok, ölüm ve hastalık gibi şeyleri ciddiye almış görünüyorlar. Kolayına kaçmak bu! Zor olan, neşeyi ciddiye almak. Yaşayışın sözünü etmekten kaçınmak, korkaklık olur. Bir dostun başka dünyalara göçüşü, cezanesinin kalkışı... Yürek yakmaz da ne eder? Ama o ateşi gömmeli... Neden mi? Küllenmeyen ateş biter. Bilmez kalorifer çocukları, ertesi sabah karıştırılan mangaldaki minicik kıvılcımların, nasıl yürek ısıttığını... Göçen dostları, tıpkı küller gibi, sevgiye gömmeli, ara sırada açıp yüzünü görmelidir. Gidenleri sevgimize gömdük; kalanlara bir çift sözüm var: Gitmeye acelemiz yoktur!"
Şişedibi gözlüğün içinden hınzır bir zeka ve hayırhah bir mutlulukla parıldayan iki göz ile kahkahalar eşliğinde neşeli söz: Aydın Boysan. Bir sohbet adamı, o. Yolu-yordamıyla, mezesiyle, demiyle, muhabbetiyle sohbetlerin adamı. 60'ından sonra yazarlığa başladığından bu yana öylesine geride kaldı ki, unutuldu sayılır; aslında 55 yıl hizmet vermiş başarılı bir mimar. Cesurca yaşamış, bilmediği denizlere açılmaktan çekinmemiş, uzun hayatında yaşadıklarından ve dostluklarından süzdüklerini, "feylosofça" sentezlemiş bir hayat bilgesi... "İnsanlar en çok, ölüm ve hastalık gibi şeyleri ciddiye almış görünüyorlar. Kolayına kaçmak bu! Zor olan, neşeyi ciddiye almak. Yaşayışın sözünü etmekten kaçınmak, korkaklık olur. Bir dostun başka dünyalara göçüşü, cezanesinin kalkışı... Yürek yakmaz da ne eder? Ama o ateşi gömmeli... Neden mi? Küllenmeyen ateş biter. Bilmez kalorifer çocukları, ertesi sabah karıştırılan mangaldaki minicik kıvılcımların, nasıl yürek ısıttığını... Göçen dostları, tıpkı küller gibi, sevgiye gömmeli, ara sırada açıp yüzünü görmelidir. Gidenleri sevgimize gömdük; kalanlara bir çift sözüm var: Gitmeye acelemiz yoktur!"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat