Har-Name; Kanuni Devri İstanbul'unda Çingeneler ve Çingene Kültürü

Stok Kodu:
9786257014311
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
528
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-01-31
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
549,00TL
356,85TL
Havale/EFT ile: 321,17TL
Aynı gün kargo
9786257014311
494607
Har-Name; Kanuni Devri İstanbul'unda Çingeneler ve Çingene Kültürü
Har-Name; Kanuni Devri İstanbul'unda Çingeneler ve Çingene Kültürü
356.85
Kanuni Sultan Süleyman'a sunulmak üzere kaleme alınan Har-nâme, adından da anlaşılacağı üzere eşek hikâyelerinden oluşan bir latifeler bütünüdür. Eserin en önemli ve özgün tarafı Çingene kültürüne ilişkin ayrıntılı bilgiler vermesinin yanı sıra özellikle 16. yüzyılda İstanbul'daki Çingenelerin gündelik hayatını bütün detaylarıyla ele almasıdır. Edebiyatımızın, güldüren ama incitmeden ilişen, acı duyurmadan iğneleyen letâif türündeki belki de en değerli eseriyle karşı karşıyayız. 16. yüzyılda, İstanbul'un bugün artık olmayan bir yöresinde, Kavaklı'da yaşayan Çingene Karaca katunasına bağlı Çingenelerin günlük yaşamları ile kültürlerini konu alan eser, gerçek kimliğini saklamış bir yazarın, kendisinin de farklı kimliklerle yer aldığı, insan ve hayvan oyuncuların katıldığı sembolik anlatımlı bir oyundur. Yazarın, "arkadaşlarım" diye tanıttığı eşeklerle temsil edilen, üstü kapalı bir dille cehaletle suçladığı devrinin ilim adamlarından başkası değildir. Har-nâme, edebiyat tarihimiz açısından, içinde yer bulan beş hikâyeyle Nasreddin Hoca hikâyelerinin en eski üçüncü yazılı kaynağı olmasının yanı sıra içerdiği gözlemlerle sosyal tarih araştırmaları için de olağanüstü zengin bir kaynaktır. Başta dönem Çingeneleri olmak üzere çeşitli yöre insanlarının konuşma dillerindeki farklılıklara dair barındırdığı zengin malzemeyle dil alanı çalışmalarına sağladığı katkı açısından Harnâme, bilinen tek yazma nüshasıyla benzeri olmayan bir eserdir.
Kanuni Sultan Süleyman'a sunulmak üzere kaleme alınan Har-nâme, adından da anlaşılacağı üzere eşek hikâyelerinden oluşan bir latifeler bütünüdür. Eserin en önemli ve özgün tarafı Çingene kültürüne ilişkin ayrıntılı bilgiler vermesinin yanı sıra özellikle 16. yüzyılda İstanbul'daki Çingenelerin gündelik hayatını bütün detaylarıyla ele almasıdır. Edebiyatımızın, güldüren ama incitmeden ilişen, acı duyurmadan iğneleyen letâif türündeki belki de en değerli eseriyle karşı karşıyayız. 16. yüzyılda, İstanbul'un bugün artık olmayan bir yöresinde, Kavaklı'da yaşayan Çingene Karaca katunasına bağlı Çingenelerin günlük yaşamları ile kültürlerini konu alan eser, gerçek kimliğini saklamış bir yazarın, kendisinin de farklı kimliklerle yer aldığı, insan ve hayvan oyuncuların katıldığı sembolik anlatımlı bir oyundur. Yazarın, "arkadaşlarım" diye tanıttığı eşeklerle temsil edilen, üstü kapalı bir dille cehaletle suçladığı devrinin ilim adamlarından başkası değildir. Har-nâme, edebiyat tarihimiz açısından, içinde yer bulan beş hikâyeyle Nasreddin Hoca hikâyelerinin en eski üçüncü yazılı kaynağı olmasının yanı sıra içerdiği gözlemlerle sosyal tarih araştırmaları için de olağanüstü zengin bir kaynaktır. Başta dönem Çingeneleri olmak üzere çeşitli yöre insanlarının konuşma dillerindeki farklılıklara dair barındırdığı zengin malzemeyle dil alanı çalışmalarına sağladığı katkı açısından Harnâme, bilinen tek yazma nüshasıyla benzeri olmayan bir eserdir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat