Hafıza

Stok Kodu:
9786057918703
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-10-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
150,00TL
100,50TL
Havale/EFT ile: 90,45TL
9786057918703
485960
Hafıza
Hafıza
100.50
Muzaffer Kahraman, toplum hayatı ve siyaset üzerine kaleme aldığı yazılarını bu kitapta bir araya getiriyor. İslami yaşama, siyasî olaylara, güncel konulara kendine özgü tarzıyla değinerek okurlarına yeni bakış açıları sunuyor... Hiç unutmuyorum ilk mektepte iken hocamız bize Rumca bir tekerleme öğretmişti. O zamanlar hangi anlama geldiğini çok da bilmeden avazımızın çıktığı kadar bağırıp hep bir ağızdan söylerdik... Camcının kızı, camcının kızı, cam kırılır gibi kalp kırılır mı? Camcının kızı, camcının kızı, cam takılır gibi kalp takılır mı? Büyüyünce anladık ki bu tekerleme sadece bir kafiyeden ibaret değilmiş!.. Kırılan kalp cam gibi tekrar takılmazmış... Vicdanların karardığı hayat denen bu şölende, bazen ceviz kabuğunu bile doldurmayacak meseleler yüzünden en sevdiğimiz insanların bile kalbini kırdığımız oluyor değil mi? Hem de yapmanın zor, kırmanın kolay olduğu kuralı orta yerde durur iken... Sahi neden kırar ki bir insan kendi gibi etten kemikten yaratılmış başka bir insanın kalbini?.. Sakın "öteki" olduğu için olmasın!..
Muzaffer Kahraman, toplum hayatı ve siyaset üzerine kaleme aldığı yazılarını bu kitapta bir araya getiriyor. İslami yaşama, siyasî olaylara, güncel konulara kendine özgü tarzıyla değinerek okurlarına yeni bakış açıları sunuyor... Hiç unutmuyorum ilk mektepte iken hocamız bize Rumca bir tekerleme öğretmişti. O zamanlar hangi anlama geldiğini çok da bilmeden avazımızın çıktığı kadar bağırıp hep bir ağızdan söylerdik... Camcının kızı, camcının kızı, cam kırılır gibi kalp kırılır mı? Camcının kızı, camcının kızı, cam takılır gibi kalp takılır mı? Büyüyünce anladık ki bu tekerleme sadece bir kafiyeden ibaret değilmiş!.. Kırılan kalp cam gibi tekrar takılmazmış... Vicdanların karardığı hayat denen bu şölende, bazen ceviz kabuğunu bile doldurmayacak meseleler yüzünden en sevdiğimiz insanların bile kalbini kırdığımız oluyor değil mi? Hem de yapmanın zor, kırmanın kolay olduğu kuralı orta yerde durur iken... Sahi neden kırar ki bir insan kendi gibi etten kemikten yaratılmış başka bir insanın kalbini?.. Sakın "öteki" olduğu için olmasın!..
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat