Hadisçilik ve Kur’ancılık Kıskacında; Kur'an Ve Hadis

Stok Kodu:
9786056976230
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
216
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2022-06-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
160,00TL
147,20TL
Havale/EFT ile: 144,26TL
9786056976230
561841
Hadisçilik ve Kur’ancılık Kıskacında; Kur'an Ve Hadis
Hadisçilik ve Kur’ancılık Kıskacında; Kur'an Ve Hadis
147.20
Vahyin ilk muhatabı ve tebliğcisi olan Hz. Peygamber'in hadis olarak bilinen söz ve uygulamalarının Kur'ân'ın doğru anlaşılmasında kilit rol oynadığı konusunda Müslümanlar daima hemfikir olmuşlardır. Ancak klasik dönemde Ehl-i hadis olarak bilinen bazı hadis alimleri, Kur'ân'ın yorumunu sadece hadisle sınırlandırmak istemişlerdir. “Âsâr yeter” şeklinde formüle ettikleri bu görüşleriyle, Kur'ân'ın akılla yorumlanmasına karşı çıkmışlardır. O dönemde fazla yaygınlık kazanamayan bu görüş, on dokuzunca yüzyıl sömürge Hindistan'ında benzer iddialarla tekrar ortaya çıktı. Bir süre sonra bu yeni grup içinde yaşanan fikri bir çekişme, Kur'âniyyûn (Kur'âncılık) denilen daha aşırı bir grubun ortaya çıkmasıyla sonuçlandı. Kur'âncılar, ümmetin tecrübesine ilave olarak hadisin kendisini de reddetti ve sadece ‘Kur'ân yeter' görüşünü savundu. Birbirlerinin aksülameli olan her iki grup da esasında ‘hadis' temelinde bir açıklama yapmaktaydı. Hadisçiler, hadisin gerekliliğini, anti hadisçiler olan Kur'âncılar ise onun gereksizliğini savunmaktaydı. Elinizdeki çalışmada, “âsâr yeter” söyleminden “Kur'ân yeter” söylemine evrilen bu tartışmanın Kur'âncılık boyutunun, yüzyılı aşkın hikayesi incelenmiştir.
Vahyin ilk muhatabı ve tebliğcisi olan Hz. Peygamber'in hadis olarak bilinen söz ve uygulamalarının Kur'ân'ın doğru anlaşılmasında kilit rol oynadığı konusunda Müslümanlar daima hemfikir olmuşlardır. Ancak klasik dönemde Ehl-i hadis olarak bilinen bazı hadis alimleri, Kur'ân'ın yorumunu sadece hadisle sınırlandırmak istemişlerdir. “Âsâr yeter” şeklinde formüle ettikleri bu görüşleriyle, Kur'ân'ın akılla yorumlanmasına karşı çıkmışlardır. O dönemde fazla yaygınlık kazanamayan bu görüş, on dokuzunca yüzyıl sömürge Hindistan'ında benzer iddialarla tekrar ortaya çıktı. Bir süre sonra bu yeni grup içinde yaşanan fikri bir çekişme, Kur'âniyyûn (Kur'âncılık) denilen daha aşırı bir grubun ortaya çıkmasıyla sonuçlandı. Kur'âncılar, ümmetin tecrübesine ilave olarak hadisin kendisini de reddetti ve sadece ‘Kur'ân yeter' görüşünü savundu. Birbirlerinin aksülameli olan her iki grup da esasında ‘hadis' temelinde bir açıklama yapmaktaydı. Hadisçiler, hadisin gerekliliğini, anti hadisçiler olan Kur'âncılar ise onun gereksizliğini savunmaktaydı. Elinizdeki çalışmada, “âsâr yeter” söyleminden “Kur'ân yeter” söylemine evrilen bu tartışmanın Kur'âncılık boyutunun, yüzyılı aşkın hikayesi incelenmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat