Güzel Hastalık

Stok Kodu:
9786055717483
Boyut:
120-210-0
Sayfa Sayısı:
104
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-05-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%38 indirimli
100,00TL
62,00TL
Havale/EFT ile: 60,76TL
9786055717483
401615
Güzel Hastalık
Güzel Hastalık
62.00
At izinin it izine karıştığı günümüzün şiir ortamında, nitelikli şiiri bulmak için harcanan çaba, gerçek şiiri yanlış mecralarda arama mesaisi şiirimizin ve dolayısıyla okurunun sığlaşmasına yol açmış ve bunun en büyük zararını da yine o okurun hiç ulaşamadığı, nitelikli şiirimiz görmüştür. Yayınevimizin büyük bir sorumluluk alarak, okuyucuyu nitelikli şiirle buluşturmak hedefiyle başlattığı '2000'ler Şiirinde Yürüyüş...' Serisinin büyük ses getiren 9. Kitabı Gökhan Arslan'ın Güzel Hastalık kitabıdır. Eyy okur! Haydi, nitelikli şiire ilgi hemen, şimdi, yeniden... "niye herkes yanlış çizer kalbin şeklini gün, gökyüzünden getirdiği ışığı kime ayırır her zaman eksik mi kalır duvardaki taşlar tutmadı işte harç, düştü kolum omzumdan dilim ağzımdan ayrıldı, derim etimden tanrıya uzak doğuya yakınken ayaklarım gidip yalancı mağaralara sığındım sığdırdım içime dehlizin kirli karanlığını" (...) "uzayan ve kısalan bir yanı olmalıydı hayatın bana uçurumları o zaman öğrettiler babamı böcekler yedi, annemi keder ben göle atılan taş gibi kaldım gördüm, göller bozkırın adasıdır ve aksak atlarla gidilir onlara atları hep yalnız olduklarına inandırdım"
At izinin it izine karıştığı günümüzün şiir ortamında, nitelikli şiiri bulmak için harcanan çaba, gerçek şiiri yanlış mecralarda arama mesaisi şiirimizin ve dolayısıyla okurunun sığlaşmasına yol açmış ve bunun en büyük zararını da yine o okurun hiç ulaşamadığı, nitelikli şiirimiz görmüştür. Yayınevimizin büyük bir sorumluluk alarak, okuyucuyu nitelikli şiirle buluşturmak hedefiyle başlattığı '2000'ler Şiirinde Yürüyüş...' Serisinin büyük ses getiren 9. Kitabı Gökhan Arslan'ın Güzel Hastalık kitabıdır. Eyy okur! Haydi, nitelikli şiire ilgi hemen, şimdi, yeniden... "niye herkes yanlış çizer kalbin şeklini gün, gökyüzünden getirdiği ışığı kime ayırır her zaman eksik mi kalır duvardaki taşlar tutmadı işte harç, düştü kolum omzumdan dilim ağzımdan ayrıldı, derim etimden tanrıya uzak doğuya yakınken ayaklarım gidip yalancı mağaralara sığındım sığdırdım içime dehlizin kirli karanlığını" (...) "uzayan ve kısalan bir yanı olmalıydı hayatın bana uçurumları o zaman öğrettiler babamı böcekler yedi, annemi keder ben göle atılan taş gibi kaldım gördüm, göller bozkırın adasıdır ve aksak atlarla gidilir onlara atları hep yalnız olduklarına inandırdım"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat