9786052117651
642551
https://www.sehadetkitap.com/urun/guz-yangini
Güz Yangını
55.20
Feridun Ulusoy, Güz Yangını adlı yapıtında, kendisine özgü yazış biçimiyle, yine sürprizlerle dolu, sürükleyici bir roman kurguluyor. Öteki kitaplarında olduğu gibi, Güzel Sanatlar'la ilgili bilgiler, romanın katmanları arasında sık sık karşımıza çıkıyor. Birçok farklı konunun ve birden fazla ana kahramanın iç içe yansıtıldığı roman, ustaca işlenmiş “crescendo” larıyla (kreşendo) okuru merakta bırakarak, heyecanı canlı tutuyor.
Ulusoy, Şiir'in önemini yitirdiğini söyleyenlere, öyle olmadığını kanıtlarcasına, şiirselliğe ve şiire yer vererek, baş kahramanı Reha'nın, söyleyemediği duygularını, şiirin büyülü anlatımıyla dile getirmesini sağlıyor.
Yapıtta, yaşamın bilinmezlerle dolu gizemli bir süreç olduğu, büyülü bir gerçekçilikle anımsatılıyor. Reha'nın acımasız gerçeklerle yüz yüze geldiği yaşamda, kendi düş dünyasına gömülerek, bastırılmış duygularını, hayalle gerçek arasındaki gel-gitleriyle, erotik düşleriyle doyurmaya çalıştığı bölümlerde, örtülü bir cinsellik ön plana çıkıyor.
Yazar, kurgunun arka planında yer alan suç ve cinayet romanı motifini, kadın erkek ayrımcılığının buyurgan ataerkil dünyasında bocalayan ve Yoga felsefesinin engin ufkuna ulaşmaya çalışırken yazgısına yenik düşen bir kadının öyküsünde ele alıyor.
İnsanın içini ısıtan, sevecen bir kadın olan Sevilay'ın, gençliğin tüm neşesini ve enerjisini yansıtan taptaze, körpe güzelliğiyle Öykü'nün, anlayışlı, dost canlısı Yağmur'un iç içe geçmiş öykülerinde, kâh kıskançlığın, kâh vefanın, bazen de güven duygusuyla pekişmiş yalın ve saf bir dostluğun anlatımıyla roman, psikolojik bir yapıt niteliği de taşıyor.
Daha çocuk yaşında, sanatın büyülü dünyasına dalarak Bale ile biçimlenmiş naif, “rafine” bir ruha sahip olan Ulusoy, kahramanlarının iç dünyalarını deşerken, aynı anda aklından geçenleri de okurla paylaşıyor.
Roman, okurun imgeleminde pırıl pırıl, ışıklı bir dünya görüntüsü yaratarak son buluyor. Tıpkı Cevat Şakir'in, bir zamanların el değmemiş balıkçı köyü Bodrum için kullandığı “Bir şair rüyası” deyimini yansıtan, masalsı bir köy betimlemesi gibi...
Feridun Ulusoy, Güz Yangını adlı yapıtında, kendisine özgü yazış biçimiyle, yine sürprizlerle dolu, sürükleyici bir roman kurguluyor. Öteki kitaplarında olduğu gibi, Güzel Sanatlar'la ilgili bilgiler, romanın katmanları arasında sık sık karşımıza çıkıyor. Birçok farklı konunun ve birden fazla ana kahramanın iç içe yansıtıldığı roman, ustaca işlenmiş “crescendo” larıyla (kreşendo) okuru merakta bırakarak, heyecanı canlı tutuyor.
Ulusoy, Şiir'in önemini yitirdiğini söyleyenlere, öyle olmadığını kanıtlarcasına, şiirselliğe ve şiire yer vererek, baş kahramanı Reha'nın, söyleyemediği duygularını, şiirin büyülü anlatımıyla dile getirmesini sağlıyor.
Yapıtta, yaşamın bilinmezlerle dolu gizemli bir süreç olduğu, büyülü bir gerçekçilikle anımsatılıyor. Reha'nın acımasız gerçeklerle yüz yüze geldiği yaşamda, kendi düş dünyasına gömülerek, bastırılmış duygularını, hayalle gerçek arasındaki gel-gitleriyle, erotik düşleriyle doyurmaya çalıştığı bölümlerde, örtülü bir cinsellik ön plana çıkıyor.
Yazar, kurgunun arka planında yer alan suç ve cinayet romanı motifini, kadın erkek ayrımcılığının buyurgan ataerkil dünyasında bocalayan ve Yoga felsefesinin engin ufkuna ulaşmaya çalışırken yazgısına yenik düşen bir kadının öyküsünde ele alıyor.
İnsanın içini ısıtan, sevecen bir kadın olan Sevilay'ın, gençliğin tüm neşesini ve enerjisini yansıtan taptaze, körpe güzelliğiyle Öykü'nün, anlayışlı, dost canlısı Yağmur'un iç içe geçmiş öykülerinde, kâh kıskançlığın, kâh vefanın, bazen de güven duygusuyla pekişmiş yalın ve saf bir dostluğun anlatımıyla roman, psikolojik bir yapıt niteliği de taşıyor.
Daha çocuk yaşında, sanatın büyülü dünyasına dalarak Bale ile biçimlenmiş naif, “rafine” bir ruha sahip olan Ulusoy, kahramanlarının iç dünyalarını deşerken, aynı anda aklından geçenleri de okurla paylaşıyor.
Roman, okurun imgeleminde pırıl pırıl, ışıklı bir dünya görüntüsü yaratarak son buluyor. Tıpkı Cevat Şakir'in, bir zamanların el değmemiş balıkçı köyü Bodrum için kullandığı “Bir şair rüyası” deyimini yansıtan, masalsı bir köy betimlemesi gibi...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.