9789750405228
381490
https://www.sehadetkitap.com/urun/guantanamo-gunlugum-tutsaklar-ve-bana-anlattiklari
Guantanamo Günlüğüm; Tutsaklar ve Bana Anlattıkları
82.80
Mahvish Rukhsana Khan, 2005te, Miami Üniversitesinde öğrenciyken Guantánamo Körfezindeki Afgan tutsaklara tercümanlık yapmak için gönüllü olmaya karar verir. Afgan göçmeni aileye mensup Amerikalı Khan, tutsakların Peştunca bilmeyen avukatlarını anlayamamalarının haksızlık olduğunu düşünüyor ve onların masumiyetlerini kanıtlamaya haklarının olduğuna inanıyormuş. Kübadaki Guantánamo cezaevine yaptığı ziyaretlerden sonra, tutuklulardan bazılarının, hatta çoğunun buraya yanlışlıkla sürüklenmiş masum insanlar olduklarına da ikna olmuş. Karşılaştığı tutsakların çoğunun, Amerikan askerlerinin bütün Afganistanı dolaşıp Taliban veya El Kaide üyelerini ihbar edecek herkese en az 25,000 $ ödül vereceklerine dair el ilanı dağıtmalarından sonra ödül avcıları tarafından Amerikaya satıldıklarını kavramış. Başlangıçta, tutsaklara güvenip güvenmeme konusunda tereddütteymiş. Ancak sonunda, Afgan tutsakların büyük çoğunluğunun Amerikaya karşı suçlu olmadığına iyiden iyiye ikna olmuş; zaten sonunda Amerikan ordusu tarafından büyük kısmını serbest bırakmış.
Donald Rumsfeldin en kötülerin en kötüleri olarak yaftaladığı yüzlerce tutsağın, resmi itham veya adil yargılama olmadan yıllarca içeride tutulması ve sonunda Amerika tarafından bir özür bile dilenmeden veya tazminat verilmeden serbest bırakılması mahkûmiyet yılları boyunca çektikleri acıları katmerleştiriyor. İşte, tutsaklarla empati kurmamızı başaran Guantánamo Günlüğüm terörle savaştaki en utanç verici dönemlerden birini gözler önüne seriyor. Mahvish Rukhsana Khan, bir Peştun kızına özgü cesaretle, sessizliğe mahkûm insanlar adına sesini yükseltmiş, üstelik FBI tarafından kara listeye alınmayı göze alarak. Bu iç burkucu kitabı insanlığımızdan utanmadan ve öfkeden delirmeden okumak gerçekten çok güç.
Mahvish Rukhsana Khan, 2005te, Miami Üniversitesinde öğrenciyken Guantánamo Körfezindeki Afgan tutsaklara tercümanlık yapmak için gönüllü olmaya karar verir. Afgan göçmeni aileye mensup Amerikalı Khan, tutsakların Peştunca bilmeyen avukatlarını anlayamamalarının haksızlık olduğunu düşünüyor ve onların masumiyetlerini kanıtlamaya haklarının olduğuna inanıyormuş. Kübadaki Guantánamo cezaevine yaptığı ziyaretlerden sonra, tutuklulardan bazılarının, hatta çoğunun buraya yanlışlıkla sürüklenmiş masum insanlar olduklarına da ikna olmuş. Karşılaştığı tutsakların çoğunun, Amerikan askerlerinin bütün Afganistanı dolaşıp Taliban veya El Kaide üyelerini ihbar edecek herkese en az 25,000 $ ödül vereceklerine dair el ilanı dağıtmalarından sonra ödül avcıları tarafından Amerikaya satıldıklarını kavramış. Başlangıçta, tutsaklara güvenip güvenmeme konusunda tereddütteymiş. Ancak sonunda, Afgan tutsakların büyük çoğunluğunun Amerikaya karşı suçlu olmadığına iyiden iyiye ikna olmuş; zaten sonunda Amerikan ordusu tarafından büyük kısmını serbest bırakmış.
Donald Rumsfeldin en kötülerin en kötüleri olarak yaftaladığı yüzlerce tutsağın, resmi itham veya adil yargılama olmadan yıllarca içeride tutulması ve sonunda Amerika tarafından bir özür bile dilenmeden veya tazminat verilmeden serbest bırakılması mahkûmiyet yılları boyunca çektikleri acıları katmerleştiriyor. İşte, tutsaklarla empati kurmamızı başaran Guantánamo Günlüğüm terörle savaştaki en utanç verici dönemlerden birini gözler önüne seriyor. Mahvish Rukhsana Khan, bir Peştun kızına özgü cesaretle, sessizliğe mahkûm insanlar adına sesini yükseltmiş, üstelik FBI tarafından kara listeye alınmayı göze alarak. Bu iç burkucu kitabı insanlığımızdan utanmadan ve öfkeden delirmeden okumak gerçekten çok güç.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.