Gökçadırda Bir Seyirlik

Stok Kodu:
9786257352741
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
72
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-02-26
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
110,00 TL
Havale/EFT ile: 104,50 TL
9786257352741
674728
Gökçadırda Bir Seyirlik
Gökçadırda Bir Seyirlik
110.00
Çocukluğumun en çın çınlı resimleri, babamla yaptığımız tramvay gezilerinin alt beyne çökmüş görüntüleriydi... Pazar günlerinin, ama çokluk ilkyaz ve yaz güneşinin bol ışığında tabedilmiş o resimlerin bunca zaman solmadan saklanması çocuk belleğinin bir mucizesi olmalıydı... O kent, tarihinin “Latin İstilası”ndan sonra en acımasız istilasını yaşadığının hiç farkında değildi... Belki de kent farkındaydı da, biz o vahim yağmayı çok geç fark etmiştik... Bir dünya ve kültürler başkenti İstanbul, varoşlardan gelen kuşatmanın baskısıyla soluksuz, sur içindeki eski dokuya yapılan saldırılarla bertilmiş, örselenmişti... Aradan geçen yaklaşık yarım asrın nasıl geçtiğini ne İstanbul anlayabildi, ne de o kentin yitip giden insanları... Kenti umarsız kılan kuşatılma duygusu, alt beynimde saklı kalan resimleri de ürkütüyordu... Kentin kültür katları ile gencecik bir beynin bilmeden biriktirdiği o resimler galerisinin kılcal köklerle birbirlerine dokunmaları, düş ve gerçeğin şimşek, şimşek kanadığı dil yağmurlarına dönüşüyordu...
Çocukluğumun en çın çınlı resimleri, babamla yaptığımız tramvay gezilerinin alt beyne çökmüş görüntüleriydi... Pazar günlerinin, ama çokluk ilkyaz ve yaz güneşinin bol ışığında tabedilmiş o resimlerin bunca zaman solmadan saklanması çocuk belleğinin bir mucizesi olmalıydı... O kent, tarihinin “Latin İstilası”ndan sonra en acımasız istilasını yaşadığının hiç farkında değildi... Belki de kent farkındaydı da, biz o vahim yağmayı çok geç fark etmiştik... Bir dünya ve kültürler başkenti İstanbul, varoşlardan gelen kuşatmanın baskısıyla soluksuz, sur içindeki eski dokuya yapılan saldırılarla bertilmiş, örselenmişti... Aradan geçen yaklaşık yarım asrın nasıl geçtiğini ne İstanbul anlayabildi, ne de o kentin yitip giden insanları... Kenti umarsız kılan kuşatılma duygusu, alt beynimde saklı kalan resimleri de ürkütüyordu... Kentin kültür katları ile gencecik bir beynin bilmeden biriktirdiği o resimler galerisinin kılcal köklerle birbirlerine dokunmaları, düş ve gerçeğin şimşek, şimşek kanadığı dil yağmurlarına dönüşüyordu...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat