Göğe Bakma Durağı; Seçme Şiirler

Stok Kodu:
9789750813870
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
112
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
45
Basım Tarihi:
2020-09-17
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%36 indirimli
80,00TL
51,20TL
Havale/EFT ile: 46,08TL
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
9789750813870
376665
Göğe Bakma Durağı; Seçme Şiirler
Göğe Bakma Durağı; Seçme Şiirler
51.20
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım Tadımlık Dünyanın En Güzel Arabistanı Cenneti Şiir için, büyük harfle yazılan şiir için bir mucizedir Turgut Uyar. Öylesine ki, onu kuşağının, hatta toprağının şairleriyle değil, başta Zebûr yazarı Dâvut peygamber olmak üzere, bir yanıyla T. S. Eliot, pek çok yanıyla E. E. Cummings ve Fernando Pessoa gibi şiirin Büyük Ailesine mensup şairlerle karşılaştırmak gerekir. Gelgelelim, Turgut Uyar Mucizesinin açıklanabilmesi yolunda söz konusu bu karşılaştırma da işe yarar ölçüler getirmez bize; adı üstünde çünkü, mucize, açıklanabilir bir şey değildir, tanık oluruz sadece... ya da Şiiir Dili denen o müstesnâ seziş, hissediş ve kavrayıştan yana az da olsa bir nasibimiz varsa eğer, anlayabilmenin sınırlarına yaklaşabiliriz ancak; ki bunu da Tütünler Islak adlı kitabının epigramında bütün mümkünlerin kıyısında diyerek gene kendi söyler Turgut Uyarın. Mucizenin ilk işareti, ilk kıvılcım, ilk kitap Arz-ı Haldeki Yalağuz başlıklı şiirle, özellikle de söz konusu şiirin Bektaş mayıs böceği kadar yalnızdı, Tamamda da noksanda da (yalnızdı), Papatya gibi yalnızdı, kuşyemi gibi yalnızdı, iğneden ipliğe işte Bektaş, yapayalağuzdu dizeleriyle çakar; ama asıl patlamayı, yaratmış olduğu mucizenin tartışılmazlığını (Türkiyem adlı kitabının Anadoluyu keşfeden içeriğiyle Turgut Uyarı da bir süreliğine uzaklaştırıp oyaladıktan sonra) Dünyanın En Güzel Arabistanıyla gerçekleştirir: Dünyanın En Güzel Arabistanının bu iklime getirmeye davrandığı, dünya durdukça yegâne evrensel tema olarak kalacak o binbir kollu içerik ve o içeriği taşıttığı dil, o güne kadar yazılmış şiirin bilmediği bir dildir... ki Türkiyede ve dünyada bir benzeri bugüne kadar yazılmamıştır.
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar Şu aranıp duran korkak ellerimi tut Bu evleri atla bu evleri de bunları da Göğe bakalım Tadımlık Dünyanın En Güzel Arabistanı Cenneti Şiir için, büyük harfle yazılan şiir için bir mucizedir Turgut Uyar. Öylesine ki, onu kuşağının, hatta toprağının şairleriyle değil, başta Zebûr yazarı Dâvut peygamber olmak üzere, bir yanıyla T. S. Eliot, pek çok yanıyla E. E. Cummings ve Fernando Pessoa gibi şiirin Büyük Ailesine mensup şairlerle karşılaştırmak gerekir. Gelgelelim, Turgut Uyar Mucizesinin açıklanabilmesi yolunda söz konusu bu karşılaştırma da işe yarar ölçüler getirmez bize; adı üstünde çünkü, mucize, açıklanabilir bir şey değildir, tanık oluruz sadece... ya da Şiiir Dili denen o müstesnâ seziş, hissediş ve kavrayıştan yana az da olsa bir nasibimiz varsa eğer, anlayabilmenin sınırlarına yaklaşabiliriz ancak; ki bunu da Tütünler Islak adlı kitabının epigramında bütün mümkünlerin kıyısında diyerek gene kendi söyler Turgut Uyarın. Mucizenin ilk işareti, ilk kıvılcım, ilk kitap Arz-ı Haldeki Yalağuz başlıklı şiirle, özellikle de söz konusu şiirin Bektaş mayıs böceği kadar yalnızdı, Tamamda da noksanda da (yalnızdı), Papatya gibi yalnızdı, kuşyemi gibi yalnızdı, iğneden ipliğe işte Bektaş, yapayalağuzdu dizeleriyle çakar; ama asıl patlamayı, yaratmış olduğu mucizenin tartışılmazlığını (Türkiyem adlı kitabının Anadoluyu keşfeden içeriğiyle Turgut Uyarı da bir süreliğine uzaklaştırıp oyaladıktan sonra) Dünyanın En Güzel Arabistanıyla gerçekleştirir: Dünyanın En Güzel Arabistanının bu iklime getirmeye davrandığı, dünya durdukça yegâne evrensel tema olarak kalacak o binbir kollu içerik ve o içeriği taşıttığı dil, o güne kadar yazılmış şiirin bilmediği bir dildir... ki Türkiyede ve dünyada bir benzeri bugüne kadar yazılmamıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat