Giderken Beni Götürüp Kendini Bırakmışsın

Stok Kodu:
9789944116084
Boyut:
110-215-0
Sayfa Sayısı:
88
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007-03-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
55,00TL
50,60TL
Havale/EFT ile: 49,59TL
9789944116084
374241
Giderken  Beni  Götürüp Kendini  Bırakmışsın
Giderken Beni Götürüp Kendini Bırakmışsın
50.60
Söz ve yazı kültürümüzde azla özü, damlayla ummanı, zerreyle küllü anlatan nice örnekler vardır. Divan şiirinde beyit, kıta, rubai vb formların yanında halk şirinin manileri, dörtlükleri ve tuyugları gelir. Bir mısraya bir kitabı sığdırmak, Mesnevi derinliğini ve genişliğini Yunus'ça nefes ve deyişe dönüştürmek, bir de Necip Fazıl, Sunay Akın uzaklığındaki ortak paylaşım. Ve Mehmet Özkendirci şiiri.. Mehmet Özkendirci'nin cimrilik dozunda yazılmış, neredeyse birkaç dakikada okuyup bitirdiğim şiir kitabına çok şaşırmıştım. Nedeni şiirlerin kısalığı ve derinliği değildi. Usta bir karikatür sanatçısının resimleriyle bu şiirler arasında bağlantı kuramayışımdı mesele. Yanılmıştım. Sanatçıyı-şairi yakından tanıdıkça şiirleri, karikatürleri, hocalığı ve kişiliğiyle bir bütün çıktı karşıma. Karikatür, siyasi, toplumsal ve güncel olayları mizahi, ironik ve kinayeli bir biçimde çarpıtarak, deforme ederek, yalınlaştırarak, özüne inerek anlatmak değimli? Aza indirgeme, soyutlama, ironi…Ve Mehmet Özkendirci şiiri. Sanatçının şiirlerinde karikatürle benzeşen ironik yönler bulmak mümkün. Fakat sanılanın aksine bu şiirler gülümseme eklemez yüzümüze. Tam tersi daha çok hüzünlü düşüncelere yönlendirir bizi. Bu kısa ve çarpıcı şiirlerin zihinlerde uzun ve kalıcı etkisi olacağına kuşkum yok. Fakat günümüzün karmaşık ve karışık kültür ortamında, elmasla kömürün, asille taklidin birbirinden zor seçildiği belirsizliğinde Mehmet Özkendirci şiiri keşfini ve kaşifini bekliyor. Laf ebeliği yapmayan, bir damla bal için bir sepet keçiboynuzu çiğnetmeyen bir şair var karşımızda. Şairi en güzel şiiri anlatır. Bize de zevkle dinlemek düşer… -Yrd. Doç. Dr. İlham Enveroğlu
Söz ve yazı kültürümüzde azla özü, damlayla ummanı, zerreyle küllü anlatan nice örnekler vardır. Divan şiirinde beyit, kıta, rubai vb formların yanında halk şirinin manileri, dörtlükleri ve tuyugları gelir. Bir mısraya bir kitabı sığdırmak, Mesnevi derinliğini ve genişliğini Yunus'ça nefes ve deyişe dönüştürmek, bir de Necip Fazıl, Sunay Akın uzaklığındaki ortak paylaşım. Ve Mehmet Özkendirci şiiri.. Mehmet Özkendirci'nin cimrilik dozunda yazılmış, neredeyse birkaç dakikada okuyup bitirdiğim şiir kitabına çok şaşırmıştım. Nedeni şiirlerin kısalığı ve derinliği değildi. Usta bir karikatür sanatçısının resimleriyle bu şiirler arasında bağlantı kuramayışımdı mesele. Yanılmıştım. Sanatçıyı-şairi yakından tanıdıkça şiirleri, karikatürleri, hocalığı ve kişiliğiyle bir bütün çıktı karşıma. Karikatür, siyasi, toplumsal ve güncel olayları mizahi, ironik ve kinayeli bir biçimde çarpıtarak, deforme ederek, yalınlaştırarak, özüne inerek anlatmak değimli? Aza indirgeme, soyutlama, ironi…Ve Mehmet Özkendirci şiiri. Sanatçının şiirlerinde karikatürle benzeşen ironik yönler bulmak mümkün. Fakat sanılanın aksine bu şiirler gülümseme eklemez yüzümüze. Tam tersi daha çok hüzünlü düşüncelere yönlendirir bizi. Bu kısa ve çarpıcı şiirlerin zihinlerde uzun ve kalıcı etkisi olacağına kuşkum yok. Fakat günümüzün karmaşık ve karışık kültür ortamında, elmasla kömürün, asille taklidin birbirinden zor seçildiği belirsizliğinde Mehmet Özkendirci şiiri keşfini ve kaşifini bekliyor. Laf ebeliği yapmayan, bir damla bal için bir sepet keçiboynuzu çiğnetmeyen bir şair var karşımızda. Şairi en güzel şiiri anlatır. Bize de zevkle dinlemek düşer… -Yrd. Doç. Dr. İlham Enveroğlu
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat