Gerçi Rum İsek De, Rumca Türkçe Söyleriz; Karamanlılar Ve Karamanlıca Edebiyat Üzerine Araştırmalar

Stok Kodu:
9786053322948
Boyut:
155-230-0
Sayfa Sayısı:
424
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2018-02-23
Çeviren:
Kolektif
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
24,07TL
15,40TL
Havale/EFT ile: 13,86TL
9786053322948
692056
Gerçi Rum İsek De, Rumca Türkçe Söyleriz; Karamanlılar Ve Karamanlıca Edebiyat Üzerine Araştırmalar
Gerçi Rum İsek De, Rumca Türkçe Söyleriz; Karamanlılar Ve Karamanlıca Edebiyat Üzerine Araştırmalar
15.40
Adını 1896'da basılmış bir şiirin ilk iki dizesinden alan bu kitap, Anadolu tarihinin unutulmuş bir unsurunun ve bu unsurun yeniden hatırlanışının öyküsü... 1924'teki Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi çerçevesinde, Ortodoks kilisesine bağlı oldukları için Yunanistan'a gönderilen, Türkçe konuşan Anadolu Rumları -yani Karamanlılar- ve onların kültürü, yarım yüzyıldan fazla ancak bir avuç uzmanla meraklının ilgisini çekebildi. Öncü araştırmacılar Yunanistan'daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi'nde, mübadillerle tek tek görüşerek kapsamlı bir sözlü tarih arşivi kurdu.1980'li yıllarda Karamanlılar ve Karamanlıca hem akademik hem de popüler ilgi görmeye başladı. Evangelia Balta, bilimsel yayınlarıyla bu ilginin büyümesine katkıda bulunanların başında geliyordu. Türkçede ilk kez toplu olarak basılan makaleleri Osmanlı, Türk ve Yunan tarihlerinin bu az bilinen unsurunun tarihine ışık tutuyor: Karamanlı yerleşimlerinin sicil defterlerindeki ev ev, dükkân dükkân dökümleri, buralarda yaşamış insanların dilinden ve kaleminden tanıklıklarla hayat buluyor. Karamanlıca yayınların satır araları modern bir toplumsal yapının ve ulusal bilincin şekillenmesinin araçları olarak okunuyor. Rumca, Yunanca ve Osmanlı Türkçesi kaynakların birbirini nasıl bütünleyerek tarihe ışık tutabileceği, örnek çalışmalarla gözler önüne seriliyor...
Adını 1896'da basılmış bir şiirin ilk iki dizesinden alan bu kitap, Anadolu tarihinin unutulmuş bir unsurunun ve bu unsurun yeniden hatırlanışının öyküsü... 1924'teki Türk-Yunan Zorunlu Nüfus Mübadelesi çerçevesinde, Ortodoks kilisesine bağlı oldukları için Yunanistan'a gönderilen, Türkçe konuşan Anadolu Rumları -yani Karamanlılar- ve onların kültürü, yarım yüzyıldan fazla ancak bir avuç uzmanla meraklının ilgisini çekebildi. Öncü araştırmacılar Yunanistan'daki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi'nde, mübadillerle tek tek görüşerek kapsamlı bir sözlü tarih arşivi kurdu.1980'li yıllarda Karamanlılar ve Karamanlıca hem akademik hem de popüler ilgi görmeye başladı. Evangelia Balta, bilimsel yayınlarıyla bu ilginin büyümesine katkıda bulunanların başında geliyordu. Türkçede ilk kez toplu olarak basılan makaleleri Osmanlı, Türk ve Yunan tarihlerinin bu az bilinen unsurunun tarihine ışık tutuyor: Karamanlı yerleşimlerinin sicil defterlerindeki ev ev, dükkân dükkân dökümleri, buralarda yaşamış insanların dilinden ve kaleminden tanıklıklarla hayat buluyor. Karamanlıca yayınların satır araları modern bir toplumsal yapının ve ulusal bilincin şekillenmesinin araçları olarak okunuyor. Rumca, Yunanca ve Osmanlı Türkçesi kaynakların birbirini nasıl bütünleyerek tarihe ışık tutabileceği, örnek çalışmalarla gözler önüne seriliyor...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat