Fenomenolojik yaklaşım, geçtiğimiz yüzyıldan bugüne başvuru kaynağı olarak kabul gördüğü çoğu alanda, odaklandığı meselelere özgün bir kavrayış sağlamıştır. Gerçekçi Sinemanın Fenomenolojisi, film estetiği alanında sinema sanatını anlamak için yaygın olarak başvurulan kuramsal yaklaşımlardan ayrışarak, film estetiğini fenomenolojik bir kavrayışla ele almayı deniyor.
Kitap, iki temel amaç üzerine kendini kuruyor: Fenomenolojik yaklaşımın temel kavramları ve düşünme prosedürü zemininde gerçekçi sinemanın kavramsal dayanaklarını ve nasıl işlediğini ortaya koyarak, film estetiği ile fenomenolojinin birlikte çalışmasına yönelik bir strateji geliştiriyor. Kitap, gerçekçi sinema teorisinin film estetiği için 'kilit taşı' olduğu savını dayanak alıyor ve film teorisinin geneline yayılan felsefi bir soruşturma sürdürüyor. Husserl'in transendental fenomenolojisinden, Heidegger'in hermeneutik fenomenolojisine ve Gadamer'in felsefi hermeneutiğine kadar fenomenolojik yaklaşımdan kapsamlı bir biçimde yararlanılan bu soruşturma, film estetiğiyle fenomenolojik yaklaşım arasındaki ilişkinin daha sağlam bir hal alması yönünde stratejik bir çaba niteliğinde.
Gerçekçi Sinemanın Fenomenolojisi, sanat felsefesi, film estetiği, film teorisi ve iletişim kuramları alanlarındaki akademik literatüre eklenecek bir kaynak kitap olarak öne çıkıyor.
Fenomenolojik yaklaşım, geçtiğimiz yüzyıldan bugüne başvuru kaynağı olarak kabul gördüğü çoğu alanda, odaklandığı meselelere özgün bir kavrayış sağlamıştır. Gerçekçi Sinemanın Fenomenolojisi, film estetiği alanında sinema sanatını anlamak için yaygın olarak başvurulan kuramsal yaklaşımlardan ayrışarak, film estetiğini fenomenolojik bir kavrayışla ele almayı deniyor.
Kitap, iki temel amaç üzerine kendini kuruyor: Fenomenolojik yaklaşımın temel kavramları ve düşünme prosedürü zemininde gerçekçi sinemanın kavramsal dayanaklarını ve nasıl işlediğini ortaya koyarak, film estetiği ile fenomenolojinin birlikte çalışmasına yönelik bir strateji geliştiriyor. Kitap, gerçekçi sinema teorisinin film estetiği için 'kilit taşı' olduğu savını dayanak alıyor ve film teorisinin geneline yayılan felsefi bir soruşturma sürdürüyor. Husserl'in transendental fenomenolojisinden, Heidegger'in hermeneutik fenomenolojisine ve Gadamer'in felsefi hermeneutiğine kadar fenomenolojik yaklaşımdan kapsamlı bir biçimde yararlanılan bu soruşturma, film estetiğiyle fenomenolojik yaklaşım arasındaki ilişkinin daha sağlam bir hal alması yönünde stratejik bir çaba niteliğinde.
Gerçekçi Sinemanın Fenomenolojisi, sanat felsefesi, film estetiği, film teorisi ve iletişim kuramları alanlarındaki akademik literatüre eklenecek bir kaynak kitap olarak öne çıkıyor.