Geçidin Ötesi

Stok Kodu:
9786254143311
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-07
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%43 indirimli
178,50TL
101,75TL
Havale/EFT ile: 99,72TL
9786254143311
599088
Geçidin Ötesi
Geçidin Ötesi
101.75
Neşeli bir aile tatili hikâyesi olabilirdi anlatılan; yuvarlanan toplarının peşinden koşan iki küçük çocuk ortadan kaybolduktan sonra onları bulmak için yardıma gelen arkeologlar hayalini bile kuramayacakları bir keşifte bulunmasalardı… Tarih, mitoloji, bilim ve efsaneler arasında dolanırken biriktirdiklerinden yepyeni bir dünya yaratıyor Alpay Asar. O dünyanın kapısı Geçidin Ötesi'nde… “Eğer gözlerini kapatsaydı, sert kuzey rüzgârında cesurca dalgalanan sancakları görebilirdi Halit; buna cesaret edemedi. Gözlerini açık tutmak için direndi çünkü kapatırsa göreceklerinden korkuyordu. Bir kez daha teyit etti kendi kendine; yanaklarına çarpan rüzgâr doğudan esiyordu ve kalede dalgalanan tek sancak Profesör'ün kaldığı çadırın brandasıydı… Daha önce onlarca kazıya katılmış olsa da hiç böyle hissetmemişti. O an kalenin içinde hapsolmuş ruhları bile hissedebiliyordu. Biliyordu, izleniyorlardı. Çıkış yollarının açılmasını bekleyenler ile onları şu an oldukları yerde tutma vazifesi verilmişlerin gözlerini hissedebiliyordu.”
Neşeli bir aile tatili hikâyesi olabilirdi anlatılan; yuvarlanan toplarının peşinden koşan iki küçük çocuk ortadan kaybolduktan sonra onları bulmak için yardıma gelen arkeologlar hayalini bile kuramayacakları bir keşifte bulunmasalardı… Tarih, mitoloji, bilim ve efsaneler arasında dolanırken biriktirdiklerinden yepyeni bir dünya yaratıyor Alpay Asar. O dünyanın kapısı Geçidin Ötesi'nde… “Eğer gözlerini kapatsaydı, sert kuzey rüzgârında cesurca dalgalanan sancakları görebilirdi Halit; buna cesaret edemedi. Gözlerini açık tutmak için direndi çünkü kapatırsa göreceklerinden korkuyordu. Bir kez daha teyit etti kendi kendine; yanaklarına çarpan rüzgâr doğudan esiyordu ve kalede dalgalanan tek sancak Profesör'ün kaldığı çadırın brandasıydı… Daha önce onlarca kazıya katılmış olsa da hiç böyle hissetmemişti. O an kalenin içinde hapsolmuş ruhları bile hissedebiliyordu. Biliyordu, izleniyorlardı. Çıkış yollarının açılmasını bekleyenler ile onları şu an oldukları yerde tutma vazifesi verilmişlerin gözlerini hissedebiliyordu.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat