Gece Gelen Öyküler

Stok Kodu:
9789750840104
Boyut:
165-240-0
Sayfa Sayısı:
252
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-06-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
110,00TL
70,40TL
Havale/EFT ile: 63,36TL
9789750840104
665004
Gece Gelen Öyküler
Gece Gelen Öyküler
70.40
"Gece Gelen Öyküler", Tuncer Erdem'in "Limon" dergisinde doğan yazısız öykülerden başlayarak, "Deli", "Nankör, Öküz", "Express" gibi dergilerde yayımlanmış, yaklaşık yirmi yıllık bir döneme ait çizgi öykülerinden oluşuyor. İstanbul'un kara gömüldüğü 1985'te bir gece yarısı, Limon dergisinin pasaklı ve dağınık çalışma ortamında başlayan, haftada bir, çeşitli dergilerin hummalı gece çalışmaları sırasında dengesiz ruh halleri içinde çizilen, derin gece sessizliğinin, iş bitirme telaşının, matbaa gürültüsünün, bozacı bağırışlarının, çay kahve uyanıklığının, kan çanağı gözlerin, tarama ucu cızırtılarının, cılız akrobat ışıklarının, çatlak camdan sızan soğuğun, birahane molalarının, işkembeci kaçamaklarının, pervasız sohbetlerin, denetimsiz kahkahaların, yersiz alınganlıkların, içe kapanışların, dışa saldırışların, coşku patlamalarının, hüzün nöbetlerinin eşliğinde doğan, yıllar içinde biriken öyküler... Bu öyküler, yıllar içinde çok farklı dönemler ve ortamlarda çizilmiş olsalar da, hepsinin ortak özelliği, bir derginin arka sokağa bakan odasında çizilmeleri, öykünün gece yarısı gelmesi ve çizimin günün ilk ışıklarıyla bitmesiydi...
"Gece Gelen Öyküler", Tuncer Erdem'in "Limon" dergisinde doğan yazısız öykülerden başlayarak, "Deli", "Nankör, Öküz", "Express" gibi dergilerde yayımlanmış, yaklaşık yirmi yıllık bir döneme ait çizgi öykülerinden oluşuyor. İstanbul'un kara gömüldüğü 1985'te bir gece yarısı, Limon dergisinin pasaklı ve dağınık çalışma ortamında başlayan, haftada bir, çeşitli dergilerin hummalı gece çalışmaları sırasında dengesiz ruh halleri içinde çizilen, derin gece sessizliğinin, iş bitirme telaşının, matbaa gürültüsünün, bozacı bağırışlarının, çay kahve uyanıklığının, kan çanağı gözlerin, tarama ucu cızırtılarının, cılız akrobat ışıklarının, çatlak camdan sızan soğuğun, birahane molalarının, işkembeci kaçamaklarının, pervasız sohbetlerin, denetimsiz kahkahaların, yersiz alınganlıkların, içe kapanışların, dışa saldırışların, coşku patlamalarının, hüzün nöbetlerinin eşliğinde doğan, yıllar içinde biriken öyküler... Bu öyküler, yıllar içinde çok farklı dönemler ve ortamlarda çizilmiş olsalar da, hepsinin ortak özelliği, bir derginin arka sokağa bakan odasında çizilmeleri, öykünün gece yarısı gelmesi ve çizimin günün ilk ışıklarıyla bitmesiydi...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat