Gassal

Stok Kodu:
9786057789303
Boyut:
135-195-
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-07-14
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%31 indirimli
203,00TL
140,07TL
Havale/EFT ile: 126,06TL
9786057789303
565604
Gassal
Gassal
140.07
Wittgenstein “ne hakkında konuşamıyorsak onu sessizlik içinde arkaya atıyoruz” der. Ölümün gerçekte neye karşılık geldiğini unuttuk. Ölümün içi boşaltılırken sıklıkla yokmuş gibi davranmaya da devam ediyoruz. Gassal, pandemi süresince hiç ara vermeden ölü beden yıkamaya devam etti. Kısıtlamalar, ölü beden yıkama işini hiç aksatmadı. Covid-19'un etkilediği meslekler arasında başlarda yer alsa da pandemi boyunca gassallar ve yaptıkları iş hiç konuşulmadı. Çünkü “ölü bedenler” mutlaka yıkanmalıydı (!) Türkiye'de gassalın sesine kulak veren bu çalışma, ölümün niçin konuşulması gerektiğini de makro çerçevede tartıştı. Prof. Dr. Adem SAĞIR Ölüm, üzerine düşünmek için günlük hayata ara vermemiz gereken bir gerçek mi? Yoksa en olmadık anlarda en hazırlıksız zamanda zihnimize bir anda düşen mi? Ölümü düşünmek bir tercih mi? Peki, ya ölüm hayatın bir parçası hatta merkezi olanlar? Her gün hiç de aklımıza gelmeden yanından yürüyüp geçtiklerimiz. Ya onların hikayesi? Ferda KÜTÜKÇÜOĞLU Ölüme o kadar maruz kalmıştık ki onu kanıksamış; sarsıcı, şok edici etkisine katlanır olmuştuk. Hayat ve ölüm yaşadığımız evrenin iki kefeli terazisiyken, ölümü hep kendimizden uzak tutmuştuk. Ölüleriyle içli dışlı olan bir kültürün insanlarıyken, ölümden olabildiğince uzaklaşmış; sözünü sohbetini etmez olmuştuk. Covid-19 pandemisi de diğer pandemiler gibi bir gün son bulacak. O güne kadar hepimizin çok dikkatli olması gerekecek. Yapacağımız işleri erteleyen bir yanımız var. Sonra yaparız diyoruz. Emekli olunca yaparız…Şu olunca, bu olunca yaparız diyoruz. Her ferdin yaşadıkları bizce çok değerli. Yaşanmış tecrübelerin yazılması okunması gelecek kuşaklara aktarılarak yol ve yön göstermesi çok önemli.
Wittgenstein “ne hakkında konuşamıyorsak onu sessizlik içinde arkaya atıyoruz” der. Ölümün gerçekte neye karşılık geldiğini unuttuk. Ölümün içi boşaltılırken sıklıkla yokmuş gibi davranmaya da devam ediyoruz. Gassal, pandemi süresince hiç ara vermeden ölü beden yıkamaya devam etti. Kısıtlamalar, ölü beden yıkama işini hiç aksatmadı. Covid-19'un etkilediği meslekler arasında başlarda yer alsa da pandemi boyunca gassallar ve yaptıkları iş hiç konuşulmadı. Çünkü “ölü bedenler” mutlaka yıkanmalıydı (!) Türkiye'de gassalın sesine kulak veren bu çalışma, ölümün niçin konuşulması gerektiğini de makro çerçevede tartıştı. Prof. Dr. Adem SAĞIR Ölüm, üzerine düşünmek için günlük hayata ara vermemiz gereken bir gerçek mi? Yoksa en olmadık anlarda en hazırlıksız zamanda zihnimize bir anda düşen mi? Ölümü düşünmek bir tercih mi? Peki, ya ölüm hayatın bir parçası hatta merkezi olanlar? Her gün hiç de aklımıza gelmeden yanından yürüyüp geçtiklerimiz. Ya onların hikayesi? Ferda KÜTÜKÇÜOĞLU Ölüme o kadar maruz kalmıştık ki onu kanıksamış; sarsıcı, şok edici etkisine katlanır olmuştuk. Hayat ve ölüm yaşadığımız evrenin iki kefeli terazisiyken, ölümü hep kendimizden uzak tutmuştuk. Ölüleriyle içli dışlı olan bir kültürün insanlarıyken, ölümden olabildiğince uzaklaşmış; sözünü sohbetini etmez olmuştuk. Covid-19 pandemisi de diğer pandemiler gibi bir gün son bulacak. O güne kadar hepimizin çok dikkatli olması gerekecek. Yapacağımız işleri erteleyen bir yanımız var. Sonra yaparız diyoruz. Emekli olunca yaparız…Şu olunca, bu olunca yaparız diyoruz. Her ferdin yaşadıkları bizce çok değerli. Yaşanmış tecrübelerin yazılması okunması gelecek kuşaklara aktarılarak yol ve yön göstermesi çok önemli.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat