Fütüvvet Ehli ve Meczuplar; Fütuhat-ı Mekkiyye

Stok Kodu:
9786059925242
Boyut:
135-215-0
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-02-26
Çeviren:
Ekrem Demirli
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
125,00TL
90,00TL
Havale/EFT ile: 88,20TL
9786059925242
417924
Fütüvvet Ehli ve Meczuplar; Fütuhat-ı Mekkiyye
Fütüvvet Ehli ve Meczuplar; Fütuhat-ı Mekkiyye
90.00
Fütüvvet ve melametin müşterek tavrını; başkasına yük olmamak, el emeğiyle geçinmek, insanların değer yargılarına aldırış etmeden Hakka kulluk olarak beyan edebiliriz. Birincisi insanı kibir, büyüklük duygusu ve benzeri kötü özelliklerden korurken ikincisi bütün kemalin kendisine bağlı olduğu ve tasavvufun varmak istediği ihlâsın temel şartıdır. İnsan ancak insanların değer yargılarından uzaklaşarak hakiki ihlâsa yaklaşabilir. Buna mukabil insanların olumlu veya olumsuz hükümlerinin etkisinde kalarak ihlasa ulaşmaları mümkün değildir. Bunun için fütüvvet başkalarına hizmeti düstur edinirken melamet insanların değer hükümlerine kıymet vermeden doğru yolda yürümeyi istilzam eder. Melamet ihlasa varabilmek için insanın kendisini gizlemesini de gerektirir, çünkü ihlâsın en güvenli yolu gizlenmektir. Allah, fenaya erenlerin bir kısmını fena halinde bırakır ve geri çevirmez. İnsan fena halinde bırakılır ve irade ve aklından tamamen soyutlanırsa bu durumda meczup, mecnun gibi lakaplarla anılır. Böyle birinin artık yükümlülüğü yoktur ve 'ölmezden önce ölmüş' sayılır. Buna mukabil bazı insanlar iradelerine ve akıllarına döndürülür. Bu ise cem' (birlik) halinden sonra fark (çokluk ve ayrım) haline döndürülmek diye ifade edilir. Bu kez insan fenadan sonra beka haline, 'cem' halinden sonra ikinci fark haline döndürülmüş kabul edilir. Bu döndürülmenin maksadı insanları irşad ve halka hizmettir.
Fütüvvet ve melametin müşterek tavrını; başkasına yük olmamak, el emeğiyle geçinmek, insanların değer yargılarına aldırış etmeden Hakka kulluk olarak beyan edebiliriz. Birincisi insanı kibir, büyüklük duygusu ve benzeri kötü özelliklerden korurken ikincisi bütün kemalin kendisine bağlı olduğu ve tasavvufun varmak istediği ihlâsın temel şartıdır. İnsan ancak insanların değer yargılarından uzaklaşarak hakiki ihlâsa yaklaşabilir. Buna mukabil insanların olumlu veya olumsuz hükümlerinin etkisinde kalarak ihlasa ulaşmaları mümkün değildir. Bunun için fütüvvet başkalarına hizmeti düstur edinirken melamet insanların değer hükümlerine kıymet vermeden doğru yolda yürümeyi istilzam eder. Melamet ihlasa varabilmek için insanın kendisini gizlemesini de gerektirir, çünkü ihlâsın en güvenli yolu gizlenmektir. Allah, fenaya erenlerin bir kısmını fena halinde bırakır ve geri çevirmez. İnsan fena halinde bırakılır ve irade ve aklından tamamen soyutlanırsa bu durumda meczup, mecnun gibi lakaplarla anılır. Böyle birinin artık yükümlülüğü yoktur ve 'ölmezden önce ölmüş' sayılır. Buna mukabil bazı insanlar iradelerine ve akıllarına döndürülür. Bu ise cem' (birlik) halinden sonra fark (çokluk ve ayrım) haline döndürülmek diye ifade edilir. Bu kez insan fenadan sonra beka haline, 'cem' halinden sonra ikinci fark haline döndürülmüş kabul edilir. Bu döndürülmenin maksadı insanları irşad ve halka hizmettir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat