Funagora'nın Sirenleri;Osmanlı Fırkateyni Ertuğrul’un Talihsiz Diplomatik Japonya Seferi 1889 - 1890

Stok Kodu:
9786259474175
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
310
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-09-26
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
350,00TL
252,00TL
Havale/EFT ile: 246,96TL
9786259474175
721344
Funagora'nın Sirenleri;Osmanlı Fırkateyni Ertuğrul’un Talihsiz Diplomatik Japonya Seferi 1889 - 1890
Funagora'nın Sirenleri;Osmanlı Fırkateyni Ertuğrul’un Talihsiz Diplomatik Japonya Seferi 1889 - 1890
252.00
Funagora'nın Sirenleri, 1889 yılında Konstantiniye'den yola çıkıp, 1890 yılında Yokohama'ya ulaşan beş yüz Osmanlı bahriyelisinin ihtişamlı olduğu kadar, bahtı kara bir firkateyndeki seferini konu ediyor. Bu beş yüz bahriyelinin görevi, güzergâhları boyunca yanaştıkları limanlarda Osmanlı imparatorluğunun iyi niyet elçiliğini yapmak, nihai istikametleri olan Japonya'ya varınca Japon imparatoru ile diplomatik anlaşmalar yapmak üzere masaya oturmaktı. Fırkateyn hedefine sağ salim ulaştıysa da 1890 yılı sonbaharında, Konstantiniye'ye dönüş yolundayken bir tayfuna tutuldu. On dokuzuncu yüzyılın en büyük donanma faciası bu şekilde gerçekleşti. Dahası hayatta kalan Osmanlı bahriyeleri ile kaza sonrası Japonya sahilinde onları karşılayan Japon köylüler arasında emsaline rastlanmamış bir kültürel bağlantı bu felaket sonucunda başladı. Kısmen gerilim romanı, kısmen bir destan, kısmen de tarihsel roman özellikleri taşıyan Funagora'nın Sirenleri, okuyucuları, on dokuzuncu yüzyılın bu görkemli döneminde gerçekleşmiş olayları bizzat yaşayan kişilerin bakış açısıyla anlatıldığı bir deniz yolculuğuna davet ediyor. Funagora'nın Sirenleri fırtınalı denizlerin, coşkulu limanların, bir çağın kapanışına tanıklık etmiş insanların romanı; geminin fotoğrafçısı Teğmen Haydar'ın, Bando Şefi Üsteğmen İsmail'in, Şair Ali Ruhi Efendi'nin ve fakir Japon balıkçısı Tomokiçi'nin hikâyesi...
Funagora'nın Sirenleri, 1889 yılında Konstantiniye'den yola çıkıp, 1890 yılında Yokohama'ya ulaşan beş yüz Osmanlı bahriyelisinin ihtişamlı olduğu kadar, bahtı kara bir firkateyndeki seferini konu ediyor. Bu beş yüz bahriyelinin görevi, güzergâhları boyunca yanaştıkları limanlarda Osmanlı imparatorluğunun iyi niyet elçiliğini yapmak, nihai istikametleri olan Japonya'ya varınca Japon imparatoru ile diplomatik anlaşmalar yapmak üzere masaya oturmaktı. Fırkateyn hedefine sağ salim ulaştıysa da 1890 yılı sonbaharında, Konstantiniye'ye dönüş yolundayken bir tayfuna tutuldu. On dokuzuncu yüzyılın en büyük donanma faciası bu şekilde gerçekleşti. Dahası hayatta kalan Osmanlı bahriyeleri ile kaza sonrası Japonya sahilinde onları karşılayan Japon köylüler arasında emsaline rastlanmamış bir kültürel bağlantı bu felaket sonucunda başladı. Kısmen gerilim romanı, kısmen bir destan, kısmen de tarihsel roman özellikleri taşıyan Funagora'nın Sirenleri, okuyucuları, on dokuzuncu yüzyılın bu görkemli döneminde gerçekleşmiş olayları bizzat yaşayan kişilerin bakış açısıyla anlatıldığı bir deniz yolculuğuna davet ediyor. Funagora'nın Sirenleri fırtınalı denizlerin, coşkulu limanların, bir çağın kapanışına tanıklık etmiş insanların romanı; geminin fotoğrafçısı Teğmen Haydar'ın, Bando Şefi Üsteğmen İsmail'in, Şair Ali Ruhi Efendi'nin ve fakir Japon balıkçısı Tomokiçi'nin hikâyesi...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat