Bu kitabın yazılış amacı; ait olduğumuz, yurt bildiğimiz Fransa'nın demokrasi, insan hakları ve hukuktan adım adım nasıl uzaklaştığını göstermek; ortaya koyduğumuz tespitlerle Fransa'nın demokrasi kültürüne, toplumsal huzuruna bir nebze de olsa katkıda bulunmaktır. 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra Fransa örneğinde yaşananları tüm detaylarıyla sunarak aslında Avrupa demokrasilerinin sürüklendiği uçurumu işaret etmek istedik.
Fransa'da iktidar mücadelesi verenler "göçmenlere-Müslümanlara" yönelik olumsuz söylemlerin oy getirdiğini, onları iktidara taşıyacağını fark etti. Oy getirecek söylemi keşfeden aşırı sağcılar, solcular ve merkez sağcılar ülkede yaşanılan işsizliğin, uyuşturucu probleminin ve güvenlik sorunlarının tamamını son yirmi yıldır göçmenlere ve Müslümanlara fatura ediyorlar. Bu ötekileştirilen insanların, onları temsil eden derneklerin son yarım asır içinde güvenliği, ekonomiyi ve demokrasiyi riske edecek hiçbir kitlesel eylemleri söz konusu olmamıştır. Bunlara rağmen güvenlikçi politikalarla susturulan, ötekileştirilen ve yalnızlaştırılan hep onlar oldu. Bu kitapta onların nasıl yalnızlaştırıldığını, güç savaşlarında demokratik haklarını ve özgürlüklerini adım adım nasıl kaybettiklerini okuyacaksınız.
Bu kitabın yazılış amacı; ait olduğumuz, yurt bildiğimiz Fransa'nın demokrasi, insan hakları ve hukuktan adım adım nasıl uzaklaştığını göstermek; ortaya koyduğumuz tespitlerle Fransa'nın demokrasi kültürüne, toplumsal huzuruna bir nebze de olsa katkıda bulunmaktır. 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra Fransa örneğinde yaşananları tüm detaylarıyla sunarak aslında Avrupa demokrasilerinin sürüklendiği uçurumu işaret etmek istedik.
Fransa'da iktidar mücadelesi verenler "göçmenlere-Müslümanlara" yönelik olumsuz söylemlerin oy getirdiğini, onları iktidara taşıyacağını fark etti. Oy getirecek söylemi keşfeden aşırı sağcılar, solcular ve merkez sağcılar ülkede yaşanılan işsizliğin, uyuşturucu probleminin ve güvenlik sorunlarının tamamını son yirmi yıldır göçmenlere ve Müslümanlara fatura ediyorlar. Bu ötekileştirilen insanların, onları temsil eden derneklerin son yarım asır içinde güvenliği, ekonomiyi ve demokrasiyi riske edecek hiçbir kitlesel eylemleri söz konusu olmamıştır. Bunlara rağmen güvenlikçi politikalarla susturulan, ötekileştirilen ve yalnızlaştırılan hep onlar oldu. Bu kitapta onların nasıl yalnızlaştırıldığını, güç savaşlarında demokratik haklarını ve özgürlüklerini adım adım nasıl kaybettiklerini okuyacaksınız.