Ferahlık Ânına Övgü

Stok Kodu:
9789750847417
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-08-17
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
140,00TL
89,60TL
Havale/EFT ile: 80,64TL
9789750847417
507841
Ferahlık Ânına Övgü
Ferahlık Ânına Övgü
89.60
"İmkânsızlıkta ısrar başlangıçta romantik görünse de zamanla acınacak bir şey haline geliverir." Ferahlık Ânına Övgü, içlerindeki çaresiz ve suçlu hisseden çocukla baş edemeyen ve bu dünyada kendilerine basacak bir zemin bulamayan iki yetişkin adamın bir tekkede yollarının kesişme hikâyesini ironik ve çarpıcı bir dille anlatıyor. Tamer Rönesans hayranı, kendini bir türlü istediği gibi var edememiş bir ressamdır. Geçim sıkıntısı çektiği günlerde Mukayeseli Tasavvuf İncelemeleri Vakfı'nın tezyinat işlerini alınca kendini bir anda şeyhin huzurunda buluverir. Ayrıca orada tanıştığı, dergâhın birkaç yıllık müridi doktor Kerem'le ayakları aslında uzak bir geçmişe de basmaktadır. Ama ayaklarımızı hissetmiyorsak, nereye bastığımızın ne önemi var ki? "Kimi zaman belirsiz karşılaşmaların kaderin işi olduğu söylenir. Öte yandan nerede kaderden ve insan özgürlüğünden konuşuluyorsa orada şeytanın zillerini şıngırdatarak, ayaklarını ardı ardına asfalta vurarak zıpladığı da söylenir." Ömer F. Oyal insan nefsinin zalimliğini, kendini değiştirmenin gayret, çırpınış ve dalgalanma içinde, tek başına gerçekleştiğini anlattığı bu romanında özgürlük ve sorumluluk sorunlarını irdelerken, kime yazıldığı belli olmayan mektuplar gibi, hepimizin kucağına cevapsız, lezzeti buruk sorular bırakıyor.
"İmkânsızlıkta ısrar başlangıçta romantik görünse de zamanla acınacak bir şey haline geliverir." Ferahlık Ânına Övgü, içlerindeki çaresiz ve suçlu hisseden çocukla baş edemeyen ve bu dünyada kendilerine basacak bir zemin bulamayan iki yetişkin adamın bir tekkede yollarının kesişme hikâyesini ironik ve çarpıcı bir dille anlatıyor. Tamer Rönesans hayranı, kendini bir türlü istediği gibi var edememiş bir ressamdır. Geçim sıkıntısı çektiği günlerde Mukayeseli Tasavvuf İncelemeleri Vakfı'nın tezyinat işlerini alınca kendini bir anda şeyhin huzurunda buluverir. Ayrıca orada tanıştığı, dergâhın birkaç yıllık müridi doktor Kerem'le ayakları aslında uzak bir geçmişe de basmaktadır. Ama ayaklarımızı hissetmiyorsak, nereye bastığımızın ne önemi var ki? "Kimi zaman belirsiz karşılaşmaların kaderin işi olduğu söylenir. Öte yandan nerede kaderden ve insan özgürlüğünden konuşuluyorsa orada şeytanın zillerini şıngırdatarak, ayaklarını ardı ardına asfalta vurarak zıpladığı da söylenir." Ömer F. Oyal insan nefsinin zalimliğini, kendini değiştirmenin gayret, çırpınış ve dalgalanma içinde, tek başına gerçekleştiğini anlattığı bu romanında özgürlük ve sorumluluk sorunlarını irdelerken, kime yazıldığı belli olmayan mektuplar gibi, hepimizin kucağına cevapsız, lezzeti buruk sorular bırakıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat