Fazlullah Hurufu Seyyid Nesimî Kul Nesimî;Alevi-Bektaşi Yolağında Üç Büyük Şair, Düşünür

Stok Kodu:
9786257766449
Boyut:
135-210-
Sayfa Sayısı:
320
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-05-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
245,00TL
225,40TL
Havale/EFT ile: 220,89TL
9786257766449
696295
Fazlullah Hurufu Seyyid Nesimî Kul Nesimî;Alevi-Bektaşi Yolağında Üç Büyük Şair, Düşünür
Fazlullah Hurufu Seyyid Nesimî Kul Nesimî;Alevi-Bektaşi Yolağında Üç Büyük Şair, Düşünür
225.40
XIV. yüzyılın sonlarına doğru İran'da Fazlullah Estarabi'nin kurduğu Hurufilik, gerçeklerin harflerde gizli bulunduğunu ileri süren, evrendeki tüm varlık ve olguların şifrelerini harflere dayanarak çözümlemeye çalışan, böylece oluşturulan genel bir yorum anlayışı tevil sayesinde yaşamın ardındaki antolojik özü ortaya çıkarmayı amaçlayan bir inanç sistemidir. Yaratılışın Tanrı'nın sözleriyle, yani “kelam”la gerçekleştiğini, “kelam”ın harflerden oluştuğunu, her harfin de belirli sayısal değerlere özdeş olduğunu tasarlayan Hurufilik, sonuç olarak “kelam”ı, harfleri ve sayıları birbirini bütünleyen bir yaratma eyleminin unsurları olarak birleştirmiştir. Hurufi felsefesinin bu temel ilkeleri, bir yandan yorumlanması gereken bir metin olarak “Kur'an”a, öte yandan çözümlenmesi gereken bir gizem olan insan yüzüne yansımış, böylece Hurufilikte insanın kutsallığı, hatta Tanrı durumuna yükseltilmesi sonucu doğmuştur. Geçerli olan dinsel Sünni (ehli-sünnet) anlayışa aykırı düşen görüşleri yüzünden Hurufilik, ulemanın baskısıyla İran'a egemen olan Timur hanedanından gördüğü büyük şiddet ve baskılar karşısında XV. yüzyıl başlarından itibaren Suriye ve Anadolu'ya geçmek zorunda kalmıştır. Bu kez de Suriye'deki Sünni inancını taşıyan Memlük yönetiminden ve Anadolu'da Osmanlı yönetiminden baskı görmüş, buna rağmen Rumeli'ye kadar yayılmayı başarmıştır. Görüşleri tasavvuf felsefesini ve özellikle Alevi-Bektaşiliği etkilemiş, ayrıca diğer bazı heterodoks inanç akımları üzerinde de izler bırakmıştır.
XIV. yüzyılın sonlarına doğru İran'da Fazlullah Estarabi'nin kurduğu Hurufilik, gerçeklerin harflerde gizli bulunduğunu ileri süren, evrendeki tüm varlık ve olguların şifrelerini harflere dayanarak çözümlemeye çalışan, böylece oluşturulan genel bir yorum anlayışı tevil sayesinde yaşamın ardındaki antolojik özü ortaya çıkarmayı amaçlayan bir inanç sistemidir. Yaratılışın Tanrı'nın sözleriyle, yani “kelam”la gerçekleştiğini, “kelam”ın harflerden oluştuğunu, her harfin de belirli sayısal değerlere özdeş olduğunu tasarlayan Hurufilik, sonuç olarak “kelam”ı, harfleri ve sayıları birbirini bütünleyen bir yaratma eyleminin unsurları olarak birleştirmiştir. Hurufi felsefesinin bu temel ilkeleri, bir yandan yorumlanması gereken bir metin olarak “Kur'an”a, öte yandan çözümlenmesi gereken bir gizem olan insan yüzüne yansımış, böylece Hurufilikte insanın kutsallığı, hatta Tanrı durumuna yükseltilmesi sonucu doğmuştur. Geçerli olan dinsel Sünni (ehli-sünnet) anlayışa aykırı düşen görüşleri yüzünden Hurufilik, ulemanın baskısıyla İran'a egemen olan Timur hanedanından gördüğü büyük şiddet ve baskılar karşısında XV. yüzyıl başlarından itibaren Suriye ve Anadolu'ya geçmek zorunda kalmıştır. Bu kez de Suriye'deki Sünni inancını taşıyan Memlük yönetiminden ve Anadolu'da Osmanlı yönetiminden baskı görmüş, buna rağmen Rumeli'ye kadar yayılmayı başarmıştır. Görüşleri tasavvuf felsefesini ve özellikle Alevi-Bektaşiliği etkilemiş, ayrıca diğer bazı heterodoks inanç akımları üzerinde de izler bırakmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat