Fatih İstanbul Kapılarında ve Bizans Saraylarında, eğitimci-yazar M. Sami Karayel'in 1 Haziran 1939 ile 14 Mart 1940 tarihleri arasında Son Telgraf gazetesinde tefrika edilen romanıdır. Roman, İkinci Murad dönemi ile başlıyor. Bu dönemin genel bir manzarasını çizdikten sonra padişahın oğlu Mehmed'i tahta çıkarışı ve akabinde vuku bulan Varna ve İkinci Kosova muharebelerini, saray çevresi etrafında işliyor. Ardından genç Mehmed bir kez daha tahta çıkıyor ve ilk icraatı İstanbul'u fethetmek oluyor. Özellikle romanın geniş bir kısmında Bizans'ın durumu, İstanbul'un fethi öncesi yapılan hazırlıklar, fetih ve fetih sırasındaki çatışmalar, yaşananlar ve nihayetinde fethin gerçekleşmesini anlatmakla birlikte, son bölümlerine doğru Fatih Sultan Mehmed döneminin diğer gelişmelerini de ortaya koyuyor. Roman, Fatih'in vefat etmesine kadar devam ediyor. Lakin romandaki esas unsur elbette ki İstanbul'un fethi ve bu süreç... Eser, bir tarihî roman olduğu için tarihi şahsiyetlerin sıkça yer bulduğunu görüyoruz. Öyle ki, kurmaca isimler neredeyse hiç yok gibi. Yani Fatih Sultan Mehmed'den Çandarlı Halil Paşa'ya, Mara Hatun'dan, son Bizans İmparatoru Konstantin'e, şehri savunmaya gelen Justinyani'den Mahmud Paşa'ya; Karaca Bey'den Cem Sultan'a, Uzun Hasan'dan Şehzade Orhan'a kadar pek çok tarihî şahsiyet romanda kendisine yer buluyor. Gazetede tefrika edilen ve on binlerce kişinin takip ettiği bu romanın modern zaman Türk okurunun ve tarihi roman severlerin ilgisini çekeceğine inanıyoruz.
Fatih İstanbul Kapılarında ve Bizans Saraylarında, eğitimci-yazar M. Sami Karayel'in 1 Haziran 1939 ile 14 Mart 1940 tarihleri arasında Son Telgraf gazetesinde tefrika edilen romanıdır. Roman, İkinci Murad dönemi ile başlıyor. Bu dönemin genel bir manzarasını çizdikten sonra padişahın oğlu Mehmed'i tahta çıkarışı ve akabinde vuku bulan Varna ve İkinci Kosova muharebelerini, saray çevresi etrafında işliyor. Ardından genç Mehmed bir kez daha tahta çıkıyor ve ilk icraatı İstanbul'u fethetmek oluyor. Özellikle romanın geniş bir kısmında Bizans'ın durumu, İstanbul'un fethi öncesi yapılan hazırlıklar, fetih ve fetih sırasındaki çatışmalar, yaşananlar ve nihayetinde fethin gerçekleşmesini anlatmakla birlikte, son bölümlerine doğru Fatih Sultan Mehmed döneminin diğer gelişmelerini de ortaya koyuyor. Roman, Fatih'in vefat etmesine kadar devam ediyor. Lakin romandaki esas unsur elbette ki İstanbul'un fethi ve bu süreç... Eser, bir tarihî roman olduğu için tarihi şahsiyetlerin sıkça yer bulduğunu görüyoruz. Öyle ki, kurmaca isimler neredeyse hiç yok gibi. Yani Fatih Sultan Mehmed'den Çandarlı Halil Paşa'ya, Mara Hatun'dan, son Bizans İmparatoru Konstantin'e, şehri savunmaya gelen Justinyani'den Mahmud Paşa'ya; Karaca Bey'den Cem Sultan'a, Uzun Hasan'dan Şehzade Orhan'a kadar pek çok tarihî şahsiyet romanda kendisine yer buluyor. Gazetede tefrika edilen ve on binlerce kişinin takip ettiği bu romanın modern zaman Türk okurunun ve tarihi roman severlerin ilgisini çekeceğine inanıyoruz.