Evliya Çelebi Seyahatnâmesi 5.Kitap (Ciltli); Topkapı Sarayı Bağdat 307 Yazmasının Transkripsiyonu

Stok Kodu:
9789750802355
Boyut:
240-340-30
Sayfa Sayısı:
374
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2001-09-01
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
Kuşe
Dili:
Türkçe
%36 indirimli
350,00TL
224,00TL
Havale/EFT ile: 219,52TL
9789750802355
634022
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi 5.Kitap (Ciltli); Topkapı Sarayı Bağdat 307 Yazmasının Transkripsiyonu
Evliya Çelebi Seyahatnâmesi 5.Kitap (Ciltli); Topkapı Sarayı Bağdat 307 Yazmasının Transkripsiyonu
224.00
Evliyâ Çelebi'nin Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya cevelânı, Seyahatnâmesi'nin beşinci cildi ile devam ediyor. Bakış açısı, bir araya getirdiği bilgi, öykü ve her türlü "söz" ile "okuyanı, dinleyeni, yazanı" olanca gerçekliği - ya da kimilerine göre gerçekdışılığı - ile şaşırtan, hayretler içinde bırakan "Seyyâh-ı Fakîr"in, "Seyâhat yâ Resûlallah!" dileğinden sonra çıktığı yolculukların sonu gelmiyor.Kimi "devletlü"lere hizmet, kimi gerçekten görme tanıma hevesiyle çıkılan bu yolculuklar sırasında menziller aşılıyor; kaleler, derbentler, köyler, kasabalar, şehirler, ülkeler birbirine bağlanıyor; rüzgarın esiş yönüne ve gücüne göre Doğu Anadolu'dan Rumeli'ye geçiliyor; Rumeli'den Anadolu içlerine...Evliya Çelebi Seyahatnamesi, beşinci ciltten itibaren, bu eserin günümüzde bir dünya klasiği olarak daha çok tanınıp sevilmesinde ve doğru okunup anlaşılmasında yayınlarıyla bilimsel katkılarda bulunmuş olan Robert Dankoff tarafından titizlikle gözden geçiriliyor. Okurun gösterdiği ilgi de bu katkıya eklenince, çalışmaların yolun yarısından sonra şevk ve hız kazanacağında kuşku yoktur. Tadımlık Giriş Seyahatnâme'nin V. cildi, en çok bilinen ve güvenilir kabul edilen Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Köşkü 307 numaralı nüsha esas alınarak hazırlandı. XVII. yüzyıl Anadolu Türkçesi ile birlikte biraz da Evliya'nın bizzat kendisine has üslûbunu yansıtan böylesine hacimli bir eserin, yeni Türkçe harflere aktarılmasının ne denli zor bir iş olduğu bütün bilim çevrelerince kabul edilmektedir. Böyle bir işe başlandığında şüphesiz neşir ilkeleri açısından; metnin eksiksiz yansıtılmasının yanında, dil özellikleri, ses yapısı ve dönemin öbür dil hususiyetlerinin yanısıra, ortaya okunabilir ve anlaşılabilir bir metnin konulması gerekmektedir. Hazırlanan bu çalışma ne tenkitli bir neşir; ne de özgün bir "dil" çalışmasıdır. Bu çalışmada tarih, edebiyat, sosyoloji, antropoloji vb. sosyal bilimlerin hemen her dalı ile uğraşan kişilerin rahat okuyup istifade edebilecekleri eksiksiz bir metnin ortaya konulması hedeflenmiştir. Dolayısıyla tenkitli bir metnin neşrinde istenen değerlendirme ve özellikler bu metinde aranmamalıdır. Bu kitap hazırlanırken şu hususlara dikkat edilmiştir: Metnin kolay okunmasını sağlamak maksadıyla okuyucuyu gereksiz biçimde yoran çeviriyazı işaretlerine, zarurî hâller dışında yer verilmemiştir. Metin içinde /é/ (kapalı /e/)'ler /e/, /ñ/ (geniz /n/)'leri /n/ olarak okunmuştur. Bugünkü yazılıştan farklı olarak Prof. Dr. Robert DANKOFFun tecrübe ve teklifleri doğrultusunda şimdiye kadar diğer ciltlerde farklı imla ile yazdığımız kelimeleri bu ciltte değiştirdik. Bunlardan birkaçı şunlardır: adüvv yerine adû, Allah yekdir yek yerine Allah yeğdir yeğ, Ceneviz yerine Ciniviz, Köprülü yerine Köpürlü, patrona yerine paturuna, voyvoda yerine voyvada, eydür yerine eydir, girer yerine girir, gice yerine gece, giymek yerine geymek, yatar yerine yatır, vb. yazılmıştır. Asıl metinde aynı kelimeler, zaman zaman farklı imlâ ile yazılmışlardır. XVII. yüzyıl dil zenginliğini korumak için bu kelimelerde hiçbir tasarrufta bulunulmamış ve aynı imlâların yansıtılmasına özen gösterilmiştir. Evliya'nın özellikle harekelediği ama bugün farklı bir imlâ ile yaşayan kelimelerde, asıl imlânın aktarılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca yer ve kişi adlarında da Evliya'nın imlâsı esas alınmıştır. Ancak, istisna olarak "Arz-ı rûm" kelimesi "Erzurûm" olarak yazılmıştır. Eserde mevcut çıkmalar (derkenar), öbür yazma nüshalar da gözden geçirilerek metnin içine yerleştirilmiş ve {} işaretiyle çıkma olduğu gösterilmiştir. Metinde onarma yoluna gidilmemiş, metnin anlaşılırlığını sağlamak için bazı kelimelere harf ilâvesi yapılmış ve bu da [ ] içinde gösterilmiştir. Metinde geçen âyetlerin Arapça asılları dizilerek, dipnotta sure ve âyet numaraları ile anlamları konulmuş; ancak öbür Arapça ve Farsça ibare, deyim, vecize vb.nin metin içinde çeviriyazısı verilmiştir. Hazırlanan eserin kolay kullanılması için baş tarafına, aslında bulunmayan geniş bir "İçindekiler" ile sonuna da "Dizin" ilâve edilmiştir. Yazma nüsha ile karşılaştırma yapmak isteyenler için asıl yaprak numaraları metin içinde "[15a; 15b; 16a; ...]" biçiminde verilmiş olmakla birlikte dizin, varak numaralarına göre değil, bu kitabın sayfa numaralarına göre düzenlenmiştir. Elinizdeki eser yalnızca bir ya da birkaç kişinin mesaisi sonucunda oluşmadı. Çalışmanın muhtelif aşamalarında konunun uzmanı pek çok ilim adamı ve araştırmacıya da müracaat edildi. Bu hocalarımıza ve Prof. Dr. Nejat GÖYÜNÇ, Prof. Dr. Halil İNALCIK, Prof. Dr. Şinasi TEKİN ile büyük bir titizlikle eserin son redaksiyonunu yapan Prof. Dr. Robert DANKOFF'a teşekkür ederiz. Bütün yardım, dikkat ve gayretlere rağmen bu büyüklükteki bir metnin neşrinde hataların olması kaçınılmazdır. Bizden kaynaklanan bu hatalara getirilecek eleştirilerin, ileride yapılacak yeni neşirlere rehberlik edeceği inancını taşımaktayız. Dr. Yücel DAĞLI - Seyit Ali KAHRAMAN - Dr. İbrahim SEZGİN
Evliyâ Çelebi'nin Asya'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan Asya'ya cevelânı, Seyahatnâmesi'nin beşinci cildi ile devam ediyor. Bakış açısı, bir araya getirdiği bilgi, öykü ve her türlü "söz" ile "okuyanı, dinleyeni, yazanı" olanca gerçekliği - ya da kimilerine göre gerçekdışılığı - ile şaşırtan, hayretler içinde bırakan "Seyyâh-ı Fakîr"in, "Seyâhat yâ Resûlallah!" dileğinden sonra çıktığı yolculukların sonu gelmiyor.Kimi "devletlü"lere hizmet, kimi gerçekten görme tanıma hevesiyle çıkılan bu yolculuklar sırasında menziller aşılıyor; kaleler, derbentler, köyler, kasabalar, şehirler, ülkeler birbirine bağlanıyor; rüzgarın esiş yönüne ve gücüne göre Doğu Anadolu'dan Rumeli'ye geçiliyor; Rumeli'den Anadolu içlerine...Evliya Çelebi Seyahatnamesi, beşinci ciltten itibaren, bu eserin günümüzde bir dünya klasiği olarak daha çok tanınıp sevilmesinde ve doğru okunup anlaşılmasında yayınlarıyla bilimsel katkılarda bulunmuş olan Robert Dankoff tarafından titizlikle gözden geçiriliyor. Okurun gösterdiği ilgi de bu katkıya eklenince, çalışmaların yolun yarısından sonra şevk ve hız kazanacağında kuşku yoktur. Tadımlık Giriş Seyahatnâme'nin V. cildi, en çok bilinen ve güvenilir kabul edilen Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Köşkü 307 numaralı nüsha esas alınarak hazırlandı. XVII. yüzyıl Anadolu Türkçesi ile birlikte biraz da Evliya'nın bizzat kendisine has üslûbunu yansıtan böylesine hacimli bir eserin, yeni Türkçe harflere aktarılmasının ne denli zor bir iş olduğu bütün bilim çevrelerince kabul edilmektedir. Böyle bir işe başlandığında şüphesiz neşir ilkeleri açısından; metnin eksiksiz yansıtılmasının yanında, dil özellikleri, ses yapısı ve dönemin öbür dil hususiyetlerinin yanısıra, ortaya okunabilir ve anlaşılabilir bir metnin konulması gerekmektedir. Hazırlanan bu çalışma ne tenkitli bir neşir; ne de özgün bir "dil" çalışmasıdır. Bu çalışmada tarih, edebiyat, sosyoloji, antropoloji vb. sosyal bilimlerin hemen her dalı ile uğraşan kişilerin rahat okuyup istifade edebilecekleri eksiksiz bir metnin ortaya konulması hedeflenmiştir. Dolayısıyla tenkitli bir metnin neşrinde istenen değerlendirme ve özellikler bu metinde aranmamalıdır. Bu kitap hazırlanırken şu hususlara dikkat edilmiştir: Metnin kolay okunmasını sağlamak maksadıyla okuyucuyu gereksiz biçimde yoran çeviriyazı işaretlerine, zarurî hâller dışında yer verilmemiştir. Metin içinde /é/ (kapalı /e/)'ler /e/, /ñ/ (geniz /n/)'leri /n/ olarak okunmuştur. Bugünkü yazılıştan farklı olarak Prof. Dr. Robert DANKOFFun tecrübe ve teklifleri doğrultusunda şimdiye kadar diğer ciltlerde farklı imla ile yazdığımız kelimeleri bu ciltte değiştirdik. Bunlardan birkaçı şunlardır: adüvv yerine adû, Allah yekdir yek yerine Allah yeğdir yeğ, Ceneviz yerine Ciniviz, Köprülü yerine Köpürlü, patrona yerine paturuna, voyvoda yerine voyvada, eydür yerine eydir, girer yerine girir, gice yerine gece, giymek yerine geymek, yatar yerine yatır, vb. yazılmıştır. Asıl metinde aynı kelimeler, zaman zaman farklı imlâ ile yazılmışlardır. XVII. yüzyıl dil zenginliğini korumak için bu kelimelerde hiçbir tasarrufta bulunulmamış ve aynı imlâların yansıtılmasına özen gösterilmiştir. Evliya'nın özellikle harekelediği ama bugün farklı bir imlâ ile yaşayan kelimelerde, asıl imlânın aktarılmasına özen gösterilmiştir. Ayrıca yer ve kişi adlarında da Evliya'nın imlâsı esas alınmıştır. Ancak, istisna olarak "Arz-ı rûm" kelimesi "Erzurûm" olarak yazılmıştır. Eserde mevcut çıkmalar (derkenar), öbür yazma nüshalar da gözden geçirilerek metnin içine yerleştirilmiş ve {} işaretiyle çıkma olduğu gösterilmiştir. Metinde onarma yoluna gidilmemiş, metnin anlaşılırlığını sağlamak için bazı kelimelere harf ilâvesi yapılmış ve bu da [ ] içinde gösterilmiştir. Metinde geçen âyetlerin Arapça asılları dizilerek, dipnotta sure ve âyet numaraları ile anlamları konulmuş; ancak öbür Arapça ve Farsça ibare, deyim, vecize vb.nin metin içinde çeviriyazısı verilmiştir. Hazırlanan eserin kolay kullanılması için baş tarafına, aslında bulunmayan geniş bir "İçindekiler" ile sonuna da "Dizin" ilâve edilmiştir. Yazma nüsha ile karşılaştırma yapmak isteyenler için asıl yaprak numaraları metin içinde "[15a; 15b; 16a; ...]" biçiminde verilmiş olmakla birlikte dizin, varak numaralarına göre değil, bu kitabın sayfa numaralarına göre düzenlenmiştir. Elinizdeki eser yalnızca bir ya da birkaç kişinin mesaisi sonucunda oluşmadı. Çalışmanın muhtelif aşamalarında konunun uzmanı pek çok ilim adamı ve araştırmacıya da müracaat edildi. Bu hocalarımıza ve Prof. Dr. Nejat GÖYÜNÇ, Prof. Dr. Halil İNALCIK, Prof. Dr. Şinasi TEKİN ile büyük bir titizlikle eserin son redaksiyonunu yapan Prof. Dr. Robert DANKOFF'a teşekkür ederiz. Bütün yardım, dikkat ve gayretlere rağmen bu büyüklükteki bir metnin neşrinde hataların olması kaçınılmazdır. Bizden kaynaklanan bu hatalara getirilecek eleştirilerin, ileride yapılacak yeni neşirlere rehberlik edeceği inancını taşımaktayız. Dr. Yücel DAĞLI - Seyit Ali KAHRAMAN - Dr. İbrahim SEZGİN
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat