Evhamlı Bir Kazazedenin Öyküleri

Stok Kodu:
9786254105531
Boyut:
130-180-
Sayfa Sayısı:
168
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024-11-25
Çeviren:
Aylin Çetinkaya
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
250,00TL
162,50TL
Havale/EFT ile: 146,25TL
9786254105531
729940
Evhamlı Bir Kazazedenin Öyküleri
Evhamlı Bir Kazazedenin Öyküleri
162.50
Hepimizin gemilerinin battığı bir zaman mutlaka olmuştur. Hayat, hayaller ve hayal kırıklıklarıyla dolu. Gerçek manada gemiyi batırıp da denize düşmekten söz etmiyorum. Bir sebepten bizim istediğimiz gibi sonuçlanmayan düşleri, anları, hastalıkları, kalp kırıklıklarını kastediyorum. Olayları tersine çevirmek ve kıyıya ilk önce varmak için mücadele ediyoruz. Sonra da bir kurtuluş bekliyoruz. Hiç kuşkusuz, tamamen bize bağlı olan bir kurtuluş. İşin sonu belki iyi belki kötü olacak ya da belki de kurtuluş hiç gelmeyecek. Ancak günün birinde eve dönmeye çalışmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Ne şiir ne nesir, bu kitap genç bir adamın kalbinin derinliklerinden kopup gelen bir şarkı gibi. Gündelik hayatın başka bir betimlemesi âdeta. Yağmurlu bir akşamın ardından güneşli bir sabaha düzülen bir methiye. Aşkın her tecrübeyle yeniden, yeniden ve yeniden tanımlanması. Yaşanılan anın hissettirdiği her duyguya, çağrıştırdığı her anıya kişisel bir mektup gibi her sayfası. Bambaşka bir zamanda, dünyanın bambaşka bir yerinde, bambaşka insanların birbirlerini hiç görmeseler de aynı hisleri paylaşabildiği bir kitap bu. En nihayetinde hepimiz o evrensel duyguların kazazedeleri değil miyiz? “Defreds'in yazdıklarının her biri kendisinden bir parça.” Luis Ramiro “Defreds kolayca okurların anılarını alevlendirip onları olmak istedikleri yerlere ışınlıyor ve kendisi de onlarla birlikte bir suç ortağı oluveriyor.” Marwan YAZAR HAKKINDA Vigo'da, bir kasım sabahında doğdum. Hep normal bir çocuk oldum. Kendine güveni olmayan utangaç bir çocuk. Ve âşık. Aşk mektupları yazdığımı hatırlıyorum. Okulda çok hoşlandığım bir kız vardı ama onun umurunda bile değildim. Ortalama bir öğrenciydim. En çok edebiyatla ilgili olanları seviyordum. Evde bir sürü kitap okuyordum. Annem Círculo de Lectores'ten bana kitaplar getirirdi sürekli. Gerilim tarzında olanlara bayılırdım. Yatakta aynı şeyleri tekrar tekrar okuyarak saatler geçirebilirdim. Ve zaman ağır ağır aktı gitti. Arada bir âşık olmaya devam ettim. Sonu kötü olacak olsa bile hep risk aldım. Sırf çocuksu yüzümün arkasında genç bir adam olmak için genç olmayı bıraktım. Yazdım. Kendimi fazlasıyla yalnız hissettiğim çok yağmurlu bir gecede o dönemde içinde bulunduğum duruma dair bir cümle yazdım. Twitter'da. Sanırım her şey orada başladı. İnsanlar yazdıklarımı okuyordu, üstelik her seferinde daha çok kişi geliyordu. Kendini benim gibi hisseden insanlar. Düşüncelerimi severek okuyacak birilerinin olmasına inanamıyordum. Sonra kitaplar yazdım. Casi sin querer. Cuando abras el paracaídas. 1775 calles. Ardından pek çok şehirde yüzlerce imza attım. Kitaplarım binlerce eve ulaştı. Ve orada gülümsemeye devam ediyorum, ilk günkü heyecanımla. İlk kitabımdaki heyecanla. Şimdi sırada bu dördüncü kitabım ve baba olma maceram var. Aslında biyografime yazacak çok bir şeyim yok ama çok fazla hayalim var.
Hepimizin gemilerinin battığı bir zaman mutlaka olmuştur. Hayat, hayaller ve hayal kırıklıklarıyla dolu. Gerçek manada gemiyi batırıp da denize düşmekten söz etmiyorum. Bir sebepten bizim istediğimiz gibi sonuçlanmayan düşleri, anları, hastalıkları, kalp kırıklıklarını kastediyorum. Olayları tersine çevirmek ve kıyıya ilk önce varmak için mücadele ediyoruz. Sonra da bir kurtuluş bekliyoruz. Hiç kuşkusuz, tamamen bize bağlı olan bir kurtuluş. İşin sonu belki iyi belki kötü olacak ya da belki de kurtuluş hiç gelmeyecek. Ancak günün birinde eve dönmeye çalışmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Ne şiir ne nesir, bu kitap genç bir adamın kalbinin derinliklerinden kopup gelen bir şarkı gibi. Gündelik hayatın başka bir betimlemesi âdeta. Yağmurlu bir akşamın ardından güneşli bir sabaha düzülen bir methiye. Aşkın her tecrübeyle yeniden, yeniden ve yeniden tanımlanması. Yaşanılan anın hissettirdiği her duyguya, çağrıştırdığı her anıya kişisel bir mektup gibi her sayfası. Bambaşka bir zamanda, dünyanın bambaşka bir yerinde, bambaşka insanların birbirlerini hiç görmeseler de aynı hisleri paylaşabildiği bir kitap bu. En nihayetinde hepimiz o evrensel duyguların kazazedeleri değil miyiz? “Defreds'in yazdıklarının her biri kendisinden bir parça.” Luis Ramiro “Defreds kolayca okurların anılarını alevlendirip onları olmak istedikleri yerlere ışınlıyor ve kendisi de onlarla birlikte bir suç ortağı oluveriyor.” Marwan YAZAR HAKKINDA Vigo'da, bir kasım sabahında doğdum. Hep normal bir çocuk oldum. Kendine güveni olmayan utangaç bir çocuk. Ve âşık. Aşk mektupları yazdığımı hatırlıyorum. Okulda çok hoşlandığım bir kız vardı ama onun umurunda bile değildim. Ortalama bir öğrenciydim. En çok edebiyatla ilgili olanları seviyordum. Evde bir sürü kitap okuyordum. Annem Círculo de Lectores'ten bana kitaplar getirirdi sürekli. Gerilim tarzında olanlara bayılırdım. Yatakta aynı şeyleri tekrar tekrar okuyarak saatler geçirebilirdim. Ve zaman ağır ağır aktı gitti. Arada bir âşık olmaya devam ettim. Sonu kötü olacak olsa bile hep risk aldım. Sırf çocuksu yüzümün arkasında genç bir adam olmak için genç olmayı bıraktım. Yazdım. Kendimi fazlasıyla yalnız hissettiğim çok yağmurlu bir gecede o dönemde içinde bulunduğum duruma dair bir cümle yazdım. Twitter'da. Sanırım her şey orada başladı. İnsanlar yazdıklarımı okuyordu, üstelik her seferinde daha çok kişi geliyordu. Kendini benim gibi hisseden insanlar. Düşüncelerimi severek okuyacak birilerinin olmasına inanamıyordum. Sonra kitaplar yazdım. Casi sin querer. Cuando abras el paracaídas. 1775 calles. Ardından pek çok şehirde yüzlerce imza attım. Kitaplarım binlerce eve ulaştı. Ve orada gülümsemeye devam ediyorum, ilk günkü heyecanımla. İlk kitabımdaki heyecanla. Şimdi sırada bu dördüncü kitabım ve baba olma maceram var. Aslında biyografime yazacak çok bir şeyim yok ama çok fazla hayalim var.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat