Ev Sahipleri

Stok Kodu:
9789753639071
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
184
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2000-01-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
%36 indirimli
150,00TL
96,00TL
Havale/EFT ile: 94,08TL
9789753639071
363556
Ev Sahipleri
Ev Sahipleri
96.00
Evsahipleri kitabımın ağırlık noktalarından birini oluşturan Demokratik Alman Cumhuriyetinin başkenti Berlinin uğradığı kökten değişimiyle başkalaştırdığı öteki Berlin de bugünlerde Almanya Federal Cumhuriyetinin başkenti olma girişimlerini sürdürüyor. Hitlerin teatral söylevlerinin çok yüksek tavanlarında hâlâ sıkışıp kaldığını düşündüğüm, baskıcı görkemiyle dikilip duran Reichstagta yeniden yerini alacak Alman politikacıları. 1919dan 1933e değin Weimar Cumhuriyetindeki etkili sağ partilerin, daha sonra da Hitlerin kol gezdiği ve tartışmasız hükümran olduğu o eski parlamentolarına geçme hazırlığındalar. Bu yenilenmeye ayrılan bütçenin olağanüstü rakamları ise Alman kamuoyunda aylardır büyük eleştirilere neden oluyor. Hevesli cömert harcamalarla Alman tarihi tekrar Reichstagta birleştirilecek. Orada yaşadığım yıllarda bazı araştırmalarıma kaynak olarak kullandığım Reichstagın mermer salonlarında Hitler dönemine eleştiri getiren görsel belgeseller, yazılı kaynaklar yer alıyordu. Nazizmin karanlığına tanıklık yapmayı üstlenmiş eski parlamento binasını arasız gezen turistler vardı. Tumturaklı Barok bir tiyatro gösterisine dönüştürülmüş Hitler söylevlerinin alanlardaki izleyicilerinden taşan kitlesel coşku ürkütücüydü... Bir de insanların üst üste yığılmışlığı... Evsahipleri: Farklı bir coğrafyada yazarın duruşu, farklı bir topluma ve kültürüne ilişkin eleştirileri, onun söylemini de belirler. Füruzan, 'evsahibi' Almanlara baktığı bu kitabında, keskin gözlemleri ve incelikli anlatımıyla karşılıyor okuru. Üstelik Heinrich Böll, Günter Grass ve Martin Walser gibi Alman edebiyatının ustalarıyla yaptığı söyleşilerle okura bir pencere daha açıyor. 'Füruzan eleştirilerinde korkusuzdur. Kötü durumları en sert, en açık dille anlatır. Yanlışların hem Almanlar hem Türkler yönünden yapıldığını dile getirir. Hiçbir şeyi süslemeye, güzelleştirmeye kalkışmaz. Duyduklarını sapmaz bir dürüstlükle yineler. Aynı duru dürüstlüğüyle kendi kitabında kendi önyargılarını da eleştirir. (...) Füruzan, bize, hiçbir ilişki kuramadan yanyana yaşayan tüketim toplumunun gözkamaştırıcı tuzağına düşmüş insanlardan söz ediyor.' -Sibylle Thelen (Stuttgart Zeitung)-
Evsahipleri kitabımın ağırlık noktalarından birini oluşturan Demokratik Alman Cumhuriyetinin başkenti Berlinin uğradığı kökten değişimiyle başkalaştırdığı öteki Berlin de bugünlerde Almanya Federal Cumhuriyetinin başkenti olma girişimlerini sürdürüyor. Hitlerin teatral söylevlerinin çok yüksek tavanlarında hâlâ sıkışıp kaldığını düşündüğüm, baskıcı görkemiyle dikilip duran Reichstagta yeniden yerini alacak Alman politikacıları. 1919dan 1933e değin Weimar Cumhuriyetindeki etkili sağ partilerin, daha sonra da Hitlerin kol gezdiği ve tartışmasız hükümran olduğu o eski parlamentolarına geçme hazırlığındalar. Bu yenilenmeye ayrılan bütçenin olağanüstü rakamları ise Alman kamuoyunda aylardır büyük eleştirilere neden oluyor. Hevesli cömert harcamalarla Alman tarihi tekrar Reichstagta birleştirilecek. Orada yaşadığım yıllarda bazı araştırmalarıma kaynak olarak kullandığım Reichstagın mermer salonlarında Hitler dönemine eleştiri getiren görsel belgeseller, yazılı kaynaklar yer alıyordu. Nazizmin karanlığına tanıklık yapmayı üstlenmiş eski parlamento binasını arasız gezen turistler vardı. Tumturaklı Barok bir tiyatro gösterisine dönüştürülmüş Hitler söylevlerinin alanlardaki izleyicilerinden taşan kitlesel coşku ürkütücüydü... Bir de insanların üst üste yığılmışlığı... Evsahipleri: Farklı bir coğrafyada yazarın duruşu, farklı bir topluma ve kültürüne ilişkin eleştirileri, onun söylemini de belirler. Füruzan, 'evsahibi' Almanlara baktığı bu kitabında, keskin gözlemleri ve incelikli anlatımıyla karşılıyor okuru. Üstelik Heinrich Böll, Günter Grass ve Martin Walser gibi Alman edebiyatının ustalarıyla yaptığı söyleşilerle okura bir pencere daha açıyor. 'Füruzan eleştirilerinde korkusuzdur. Kötü durumları en sert, en açık dille anlatır. Yanlışların hem Almanlar hem Türkler yönünden yapıldığını dile getirir. Hiçbir şeyi süslemeye, güzelleştirmeye kalkışmaz. Duyduklarını sapmaz bir dürüstlükle yineler. Aynı duru dürüstlüğüyle kendi kitabında kendi önyargılarını da eleştirir. (...) Füruzan, bize, hiçbir ilişki kuramadan yanyana yaşayan tüketim toplumunun gözkamaştırıcı tuzağına düşmüş insanlardan söz ediyor.' -Sibylle Thelen (Stuttgart Zeitung)-
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat