9789758242498
559871
https://www.sehadetkitap.com/urun/esmer-yara-beyaz-kurt
Esmer Yara Beyaz Kurt
197.80
“Göz kapaklarım ağırlaşmaya başlıyordu. Ölümün geçici halini yaşamaya başlıyordum. Gözlerimiyıldızlara kapatırken cırcır böceklerinin sesi daha net gelmeye başlıyordu. Sırtımda nemlitoprağı duyumsuyordum. Kokusunu çekerken içime keşke öldükten sonra da tüm bugüzellikleri hissedebilsem diyordum. Bu düşünceyle daha hoş gelmeye başladı bana her şey.Ağaçların taze yapraklarının arasından hafifçe gezen rüzgârın belli belirsiz sesinin ve ardındantenime değen serin esintisinin huzuru yayılıyordu vücudumda. Rüzgâr otların taze kokusunuyayarken gecenin sakinleştirici sesi tatlı bir uykuya davet ediyordu beni…”“Görmeleri biraz zordu. Herhangi bir iz bırakmamıştık. Yine de belli olmuyordu. Ayak sesleriyakınlaştıkça nefeslerimizi tuttuk adeta. Sesleri bana hep metalik gelirdi. Ölümün sesi demetalik mi diye düşünüyordum. İnsan nasıl bu kadar ölümü çağrıştırabilirdi? Ayak sesleri nasılölümü bu kadar yakınlaştırabilirdi? Bu kadar birbirine yakın düşmüşken en ufak bir ses, gözteması, sigara kokusu, bir gölge her şeyin sonunu getirebilirdi. Araf'ta olmak gibiydi. O incecikçizgide kendimi her hissedişimde kanımın daha hızlı aktığını, kalbimin daha şiddetli çarptığını,soluğumun düzensizleştiğini fark ederdim. O an önemsemez ama her şey normaledöndüğünde korktuğumdan utanırdım. Yine de kendime güvenir, o ince çizgide dolaşmaktanvazgeçmezdim…”
“Göz kapaklarım ağırlaşmaya başlıyordu. Ölümün geçici halini yaşamaya başlıyordum. Gözlerimiyıldızlara kapatırken cırcır böceklerinin sesi daha net gelmeye başlıyordu. Sırtımda nemlitoprağı duyumsuyordum. Kokusunu çekerken içime keşke öldükten sonra da tüm bugüzellikleri hissedebilsem diyordum. Bu düşünceyle daha hoş gelmeye başladı bana her şey.Ağaçların taze yapraklarının arasından hafifçe gezen rüzgârın belli belirsiz sesinin ve ardındantenime değen serin esintisinin huzuru yayılıyordu vücudumda. Rüzgâr otların taze kokusunuyayarken gecenin sakinleştirici sesi tatlı bir uykuya davet ediyordu beni…”“Görmeleri biraz zordu. Herhangi bir iz bırakmamıştık. Yine de belli olmuyordu. Ayak sesleriyakınlaştıkça nefeslerimizi tuttuk adeta. Sesleri bana hep metalik gelirdi. Ölümün sesi demetalik mi diye düşünüyordum. İnsan nasıl bu kadar ölümü çağrıştırabilirdi? Ayak sesleri nasılölümü bu kadar yakınlaştırabilirdi? Bu kadar birbirine yakın düşmüşken en ufak bir ses, gözteması, sigara kokusu, bir gölge her şeyin sonunu getirebilirdi. Araf'ta olmak gibiydi. O incecikçizgide kendimi her hissedişimde kanımın daha hızlı aktığını, kalbimin daha şiddetli çarptığını,soluğumun düzensizleştiğini fark ederdim. O an önemsemez ama her şey normaledöndüğünde korktuğumdan utanırdım. Yine de kendime güvenir, o ince çizgide dolaşmaktanvazgeçmezdim…”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.