Epistemolojik Bir Tartışma; Pozitivist Olmak ya da Olmamak Hasan-Âli Yücel ve Nusret Hızır'ın Epistemolojik Düşünceleri

Stok Kodu:
9786051964621
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-07-29
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%23 indirimli
185,00TL
142,45TL
Havale/EFT ile: 139,60TL
9786051964621
506227
Epistemolojik Bir Tartışma; Pozitivist Olmak ya da Olmamak Hasan-Âli Yücel ve Nusret Hızır'ın Epistemolojik Düşünceleri
Epistemolojik Bir Tartışma; Pozitivist Olmak ya da Olmamak Hasan-Âli Yücel ve Nusret Hızır'ın Epistemolojik Düşünceleri
142.45
Bilimi önceleme ve bilgi bağlamında üstünlük atfı, epistemolojik çerçevede pozitivist olmanın yeter koşulu değildir, ancak 'dışarıdan' ya da 'uzaktan' pozitivist olarak görülür; yani bilimle kurulan ilişkinin gerçekliği ve imajı ayrışır. Bu bağlamda ve daha geniş bir yayılımda bilimsel düşünce (düşünme) temelinde politikalar üretmek olanaklıysa, 'gerçeklik' ve 'imaj' ayrımı hayati hale gelir. Pozitivist bilgi kuramsal modelleme evrensel olarak bir temel oluşturma iddiasındayken, 19 yüzyılın ikinci yarısında ve 20 yüzyılda epistemolojik anlamda ciddi bir tartışma zemini fiilen doğmuştu. Hem bilgi kuramının içsel tarihi hem de mevcut dışsal koşullar bağlamında alternatif bilgi kuramları (yeni çözüm önerileri olarak) açığa çıktıkça, temel kabuller baki kalmak üzere yeni bir soru gündeme gelmiştir: Hangi bilgi kuramsal (geniş anlamıyla epistemolojik) temelden yola çıkacağız? Bu soru gerçek bir probleme gönderme yapmaktadır, çünkü her bir bilgi kuramı bilimi 'gerçek haliyle' modelleme iddiasındadır. Bu kitabın temel sorusu işte bu 'gerçek problem'le ilişkilidir ve kitapta buna ilişkin bir çerçeve kurulmaktadır. "Hangi bilgi kuramsal temelden yola çıkacağız?" sorusuyla, "hangi bilgi kuramsal temelden yola çıktılar?" sorusu problemin iki yüzüdür. Bu, pozitivistleştirme tezlerinin yeterince eğilmediği bilgi kuramsal tartışmanın da giriş kapısıdır.
Bilimi önceleme ve bilgi bağlamında üstünlük atfı, epistemolojik çerçevede pozitivist olmanın yeter koşulu değildir, ancak 'dışarıdan' ya da 'uzaktan' pozitivist olarak görülür; yani bilimle kurulan ilişkinin gerçekliği ve imajı ayrışır. Bu bağlamda ve daha geniş bir yayılımda bilimsel düşünce (düşünme) temelinde politikalar üretmek olanaklıysa, 'gerçeklik' ve 'imaj' ayrımı hayati hale gelir. Pozitivist bilgi kuramsal modelleme evrensel olarak bir temel oluşturma iddiasındayken, 19 yüzyılın ikinci yarısında ve 20 yüzyılda epistemolojik anlamda ciddi bir tartışma zemini fiilen doğmuştu. Hem bilgi kuramının içsel tarihi hem de mevcut dışsal koşullar bağlamında alternatif bilgi kuramları (yeni çözüm önerileri olarak) açığa çıktıkça, temel kabuller baki kalmak üzere yeni bir soru gündeme gelmiştir: Hangi bilgi kuramsal (geniş anlamıyla epistemolojik) temelden yola çıkacağız? Bu soru gerçek bir probleme gönderme yapmaktadır, çünkü her bir bilgi kuramı bilimi 'gerçek haliyle' modelleme iddiasındadır. Bu kitabın temel sorusu işte bu 'gerçek problem'le ilişkilidir ve kitapta buna ilişkin bir çerçeve kurulmaktadır. "Hangi bilgi kuramsal temelden yola çıkacağız?" sorusuyla, "hangi bilgi kuramsal temelden yola çıktılar?" sorusu problemin iki yüzüdür. Bu, pozitivistleştirme tezlerinin yeterince eğilmediği bilgi kuramsal tartışmanın da giriş kapısıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat