9786054912100
673818
https://www.sehadetkitap.com/urun/en-derin-hipnozumuz-degersizlik-inanci
En Derin Hipnozumuz - Değersizlik İnancı
276.00
Bu kitapta değersizlik inancının nasıl tüm yaşamımızı yönettiğini, mesleğimizi, ilişkilerimizi, sağlığımızı, ruhsal durumumuzu belirlediği anlatılmaktadır. Farkında olmadığımız takdirde bilinçaltımız değersizliği gizlemek üzerine stratejiler geliştirmekte ve bunları gerçekleştirmek için uğraşmaktadır. Çoğu kişi için bu uğraş hayatta başarılı ve önemli bir kişi olmasını sağlamakta ama aynı zamanda nedenini bilmediği mutsuzluğun sebebi olmaktadır. Ya da her şey yoluna girmişken, şöyle artık ayaklarını uzatıp hayatın tadını çıkarmak zamanı gelmişken beklenmedik (!) bir hastalık tüm çabaları boşa çıkarmaktadır.
Hem kendinizi hem de başkalarını derinden tanımak istiyorsanız bu kitap sizin için yepyeni bir bakış açısı ve sorunlarınızdan çıkış yolu gösterecektir.
Hastalık yaratan zihinsel etkenler üzerinde uzun yıllardır çalışmalar yapmakta olan Dr. Bülent Uran değişik sorunları olan kişilerin bilinçaltlarından topladığı bilgilere dayanarak değersizlik inancı kuramını geliştirmiştir.
Kitapta zihinsel mekanizmalar, hipnozun hayatımızdaki etkisi, hislerin yarattığı hipnotik ortam, sanal bir inancın nasıl tüm eylemlerimizi belirlediğini öğrenirken ayrıca çocuklarımıza nasıl davranmamamız gerektiğinin ipuçlarını da bulacaksınız.
Kitabın son bölümünde değersizlik inancının olumsuz etkilerinden kurtulmak için yapılacak çalışmalara da yer verilmiştir.
Değer soyut bir kavramken hayatımızı somutu olmuş...
Değer üzerine hipnozlar yaratmışız, yaratmaya devam ediyoruz...
Doğduğumuz andan itibaren değer verilmekle ilgili kavramları öğrenmeye başlıyoruz...
Konuşmayı öğrenmeden paranın önemini öğreniyoruz...
Değer kelimesi o kadar önemli olmuş ki... Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen sosyal anlayışlarımız da değer kelimesiyle ifade edilmeye başlanmış...
Moral değerler... Ahlaki değerler... Kişisel değerler...
Böylece değer kelimesine hak ettiğinden daha ulvi anlamlar yüklemeye başlamışız...
İnsanın bir değeri olup olmadığı tartışılmaz bir kabul olmuş... İnsani değerler olduğuna göre, insanın da bir değeri olmalı denmiş... Her ne kadar insanın değeri hiçbir şeyle ölçülemez dense de... Bu her şeyin alınıp satıldığı günümüz dünyasında bu lafın hiçbir değeri kalmamış durumda...
Kültürümüz bile insanın bir mal olduğunu belirten deyişlerle dolu...
Kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya (davulcu ve zurnacı değersizdir)...
Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir (eşekler değersizdir, değersiz insanlar eşekle eşdeğerdir).
Bu kitapta değersizlik inancının nasıl tüm yaşamımızı yönettiğini, mesleğimizi, ilişkilerimizi, sağlığımızı, ruhsal durumumuzu belirlediği anlatılmaktadır. Farkında olmadığımız takdirde bilinçaltımız değersizliği gizlemek üzerine stratejiler geliştirmekte ve bunları gerçekleştirmek için uğraşmaktadır. Çoğu kişi için bu uğraş hayatta başarılı ve önemli bir kişi olmasını sağlamakta ama aynı zamanda nedenini bilmediği mutsuzluğun sebebi olmaktadır. Ya da her şey yoluna girmişken, şöyle artık ayaklarını uzatıp hayatın tadını çıkarmak zamanı gelmişken beklenmedik (!) bir hastalık tüm çabaları boşa çıkarmaktadır.
Hem kendinizi hem de başkalarını derinden tanımak istiyorsanız bu kitap sizin için yepyeni bir bakış açısı ve sorunlarınızdan çıkış yolu gösterecektir.
Hastalık yaratan zihinsel etkenler üzerinde uzun yıllardır çalışmalar yapmakta olan Dr. Bülent Uran değişik sorunları olan kişilerin bilinçaltlarından topladığı bilgilere dayanarak değersizlik inancı kuramını geliştirmiştir.
Kitapta zihinsel mekanizmalar, hipnozun hayatımızdaki etkisi, hislerin yarattığı hipnotik ortam, sanal bir inancın nasıl tüm eylemlerimizi belirlediğini öğrenirken ayrıca çocuklarımıza nasıl davranmamamız gerektiğinin ipuçlarını da bulacaksınız.
Kitabın son bölümünde değersizlik inancının olumsuz etkilerinden kurtulmak için yapılacak çalışmalara da yer verilmiştir.
Değer soyut bir kavramken hayatımızı somutu olmuş...
Değer üzerine hipnozlar yaratmışız, yaratmaya devam ediyoruz...
Doğduğumuz andan itibaren değer verilmekle ilgili kavramları öğrenmeye başlıyoruz...
Konuşmayı öğrenmeden paranın önemini öğreniyoruz...
Değer kelimesi o kadar önemli olmuş ki... Neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen sosyal anlayışlarımız da değer kelimesiyle ifade edilmeye başlanmış...
Moral değerler... Ahlaki değerler... Kişisel değerler...
Böylece değer kelimesine hak ettiğinden daha ulvi anlamlar yüklemeye başlamışız...
İnsanın bir değeri olup olmadığı tartışılmaz bir kabul olmuş... İnsani değerler olduğuna göre, insanın da bir değeri olmalı denmiş... Her ne kadar insanın değeri hiçbir şeyle ölçülemez dense de... Bu her şeyin alınıp satıldığı günümüz dünyasında bu lafın hiçbir değeri kalmamış durumda...
Kültürümüz bile insanın bir mal olduğunu belirten deyişlerle dolu...
Kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya (davulcu ve zurnacı değersizdir)...
Eşeğe altın semer vursalar eşek yine eşektir (eşekler değersizdir, değersiz insanlar eşekle eşdeğerdir).
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.