Emek Yoksa Ben de Yokum!

Stok Kodu:
9786054764907
Boyut:
160-230-0
Sayfa Sayısı:
238
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-01-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%33 indirimli
110,00TL
73,70TL
Havale/EFT ile: 66,33TL
9786054764907
406543
Emek Yoksa Ben de Yokum!
Emek Yoksa Ben de Yokum!
73.70
EMEK Yoksa Ben de Yokum, aslında pek de sevmediğim türden, cafcaflı ve gösterişli bir başlıktı... Bir yandan yazarın kendisini fazla öne çıkarması diye yorumlanabilirdi. Öte yandan da riskliydi: Eğer amacı gerçekleşmezse ve yazar Emeki kurtaramazsa ne olacaktı? Yazar ömrünü verdiği mesleğini ve köşesini bırakacak mıydı? Ancak, öncelikle bunları düşünecek halim yoktu. Armudun sapı, üzümün çöpü diyecek halim de... Bir yandan içinde, on yaşlarımdan başlayarak yaklaşık altmış yıl boyunca sinemayla ve sanatla ilgili sayısız harika anlar yaşadığım, hayatımı etkileyen görüntüler izlediğim, büyük insanlarla tanıştığım ve bir ömre yetecek anılar biriktirdiğim bir mekân göz göre göre yok oluyordu. Öte yandan, tüm dünyanın kimi zaman çok daha az güzel ve eski benzerlerini özenle koruduğu şahane bir salon yıkılıyordu. Ben elimden geleni yapmış, yine sayısız yazı ve eylemle bu kültür cinayetini önlemeye çabalamıştım. Yazılarla, yürüyüşlerle, başbakana, bakanlara, yerel veya genel belediye başkanlarına mektuplar veya ricalarla... Atillâ Dorsayın yıkılan EMEK Sineması çevresinde, dünden bugüne Beyoğlunun geçirdiği bütün değişimleri de fotoğraflarla destekleyerek hazırladığı bu kitap, bir kültür semtini kurtarmak üzere verilen çabaları da topluca gösteriyor.
EMEK Yoksa Ben de Yokum, aslında pek de sevmediğim türden, cafcaflı ve gösterişli bir başlıktı... Bir yandan yazarın kendisini fazla öne çıkarması diye yorumlanabilirdi. Öte yandan da riskliydi: Eğer amacı gerçekleşmezse ve yazar Emeki kurtaramazsa ne olacaktı? Yazar ömrünü verdiği mesleğini ve köşesini bırakacak mıydı? Ancak, öncelikle bunları düşünecek halim yoktu. Armudun sapı, üzümün çöpü diyecek halim de... Bir yandan içinde, on yaşlarımdan başlayarak yaklaşık altmış yıl boyunca sinemayla ve sanatla ilgili sayısız harika anlar yaşadığım, hayatımı etkileyen görüntüler izlediğim, büyük insanlarla tanıştığım ve bir ömre yetecek anılar biriktirdiğim bir mekân göz göre göre yok oluyordu. Öte yandan, tüm dünyanın kimi zaman çok daha az güzel ve eski benzerlerini özenle koruduğu şahane bir salon yıkılıyordu. Ben elimden geleni yapmış, yine sayısız yazı ve eylemle bu kültür cinayetini önlemeye çabalamıştım. Yazılarla, yürüyüşlerle, başbakana, bakanlara, yerel veya genel belediye başkanlarına mektuplar veya ricalarla... Atillâ Dorsayın yıkılan EMEK Sineması çevresinde, dünden bugüne Beyoğlunun geçirdiği bütün değişimleri de fotoğraflarla destekleyerek hazırladığı bu kitap, bir kültür semtini kurtarmak üzere verilen çabaları da topluca gösteriyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat