9789750408267
509772
https://www.sehadetkitap.com/urun/elif-diye-bir-turku-dilsiz-oyunu
Elif Diye Bir Türkü / Dilsiz Oyunu
155.25
Yayınevimiz bu kez Mehmet Başaran'ın iki kitabını, Elif Diye Bir Türkü ile Dilsiz Oyunu'nu birlikte okurlara sunuyor.
Başaran öykülerinde daha çok Trakya yöresini, köyünü, köylüsünü ve onun siyasî ve ekonomik sistem tarafından sömürülüşünü konu ediniyor. Köylünün içinde bulunduğu güç koşulları gerçekçi bir anlayışla yansıtarak, köy insanının duygusunu, hayallerini, töresini, inancını, içine düştüğü yoksulluğu, toprakla ilişkisini çarpıcı bir biçimde veriyor. Trakya'nın doğasını şiirsel bir anlatımla betimleyen Başaran, yanı sıra köylüsünün ağzını, deyişlerini, deyimlerini de metnin içine alarak, öykücülüğümüze dil ve ifade zengiliği getiriyor.
Evet, yaşı yetmişi geçiyordu. Akranları çoktan Sarıtepe'yi boylamıştı. Eskisi gibi çift süremiyor, kütük çıkaramıyordu. Kimi zaman yaşlılar kahvesinde bile, göçü gitmiş de gerilerde kalmış gibi duyuyordu kendini... Ama, içi gençlerden daha gençti. Ha deseler, dilsiz oyununda başı çekerdi. Madem ki kırlar ayağının dibine gelmişti, bu güzel kokuları ciğerlerine doldurabiliyordu, kendi rüzgarının önünde dilediği yere giderdi o... "Boşuna dırlanma Kuru Kamile, senin gibi ıh vay! ocak başlarında oturamam. Ayaklarım dilsiz oyununun tadına doyamadı daha... Yaz geceleri, kırda yattığımızda sana oynadığım oyunları düşün de, kes sesini... Varsın ‘kır domuz', ‘deli hafız', ‘koca pezevenk' diye homurdansın ardımdan yüreği kurumuşlar..."
Kime neydi yaşından? Yazların geveze böceği saçları arasında cırlıyordu ya... Soluğu kesilmedikçe... Avucunu yalasındı ölmesini bekleyen mirasçılar.
Parmak uçlarından gelinböceklerini uçurarak yürüdü.
Elif Diye Bir Türkü
----------------
Ezilmiş Bir Islık
Tavşan
Rüstem Aga Zorda
Ya Kaysıcık...
Kasaba mııı?
Çopur
Ayrılanmak
Başka Bir Emne
Çıvgar Ali
Sidikli
Hasan Baba
Kör Anşa'nın Bebesi
Kışlaçatağı Kimin
Sarıkız
Yitik
Çağrılan
Elif Diye Bir Türkü
Ağıtsız
--------------------
Dilsiz Oyunu
--------------------------
Adı Bilinmeyen Çiçekler
İşçi Olmak İstiyorum
Ak Saçlı Öğretmen
Ey Ahlatlar
Yalnızlık Sıngını
Güzün Ucu
Dilsiz Oyunu
Kim Söyleyecek Benim Türkümü?
Gündöndüler
Yüz Yetmiş
Yayınevimiz bu kez Mehmet Başaran'ın iki kitabını, Elif Diye Bir Türkü ile Dilsiz Oyunu'nu birlikte okurlara sunuyor.
Başaran öykülerinde daha çok Trakya yöresini, köyünü, köylüsünü ve onun siyasî ve ekonomik sistem tarafından sömürülüşünü konu ediniyor. Köylünün içinde bulunduğu güç koşulları gerçekçi bir anlayışla yansıtarak, köy insanının duygusunu, hayallerini, töresini, inancını, içine düştüğü yoksulluğu, toprakla ilişkisini çarpıcı bir biçimde veriyor. Trakya'nın doğasını şiirsel bir anlatımla betimleyen Başaran, yanı sıra köylüsünün ağzını, deyişlerini, deyimlerini de metnin içine alarak, öykücülüğümüze dil ve ifade zengiliği getiriyor.
Evet, yaşı yetmişi geçiyordu. Akranları çoktan Sarıtepe'yi boylamıştı. Eskisi gibi çift süremiyor, kütük çıkaramıyordu. Kimi zaman yaşlılar kahvesinde bile, göçü gitmiş de gerilerde kalmış gibi duyuyordu kendini... Ama, içi gençlerden daha gençti. Ha deseler, dilsiz oyununda başı çekerdi. Madem ki kırlar ayağının dibine gelmişti, bu güzel kokuları ciğerlerine doldurabiliyordu, kendi rüzgarının önünde dilediği yere giderdi o... "Boşuna dırlanma Kuru Kamile, senin gibi ıh vay! ocak başlarında oturamam. Ayaklarım dilsiz oyununun tadına doyamadı daha... Yaz geceleri, kırda yattığımızda sana oynadığım oyunları düşün de, kes sesini... Varsın ‘kır domuz', ‘deli hafız', ‘koca pezevenk' diye homurdansın ardımdan yüreği kurumuşlar..."
Kime neydi yaşından? Yazların geveze böceği saçları arasında cırlıyordu ya... Soluğu kesilmedikçe... Avucunu yalasındı ölmesini bekleyen mirasçılar.
Parmak uçlarından gelinböceklerini uçurarak yürüdü.
Elif Diye Bir Türkü
----------------
Ezilmiş Bir Islık
Tavşan
Rüstem Aga Zorda
Ya Kaysıcık...
Kasaba mııı?
Çopur
Ayrılanmak
Başka Bir Emne
Çıvgar Ali
Sidikli
Hasan Baba
Kör Anşa'nın Bebesi
Kışlaçatağı Kimin
Sarıkız
Yitik
Çağrılan
Elif Diye Bir Türkü
Ağıtsız
--------------------
Dilsiz Oyunu
--------------------------
Adı Bilinmeyen Çiçekler
İşçi Olmak İstiyorum
Ak Saçlı Öğretmen
Ey Ahlatlar
Yalnızlık Sıngını
Güzün Ucu
Dilsiz Oyunu
Kim Söyleyecek Benim Türkümü?
Gündöndüler
Yüz Yetmiş
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.