Ekmek Ve Zeytin

Stok Kodu:
9789750732027
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
136
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2018-06-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%41 indirimli
175,00TL
103,25TL
Havale/EFT ile: 101,19TL
9789750732027
428766
Ekmek Ve Zeytin
Ekmek Ve Zeytin
103.25
Kumrunun Gördüğü adlı kitabıyla 2011 Sait Faik Hikâye Armağanını kazanan Ahmet Büke, genç öykücüler arasında farklı bir konuma sahip. İyi tanıdığı insanları, mahalle arasında olup biten günlük olayları yazıyor. Bu çevrelerin dilini, argosunu ustaca kullanıyor. Bunun yanında, özgün, sıra dışı bir öykü dili var Bükenin. Ekmek ve Zeytin, yazarımızın aynı bakış açısıyla yazdığı yeni öykülerin yer aldığı bir kitap. Ancak bu defa Büke öykülerini çok daha geniş bir coğrafyaya açıyor. Su yoksa, hayat yoksa, aşk da olmaz diyordu. Ben Metine üzülüyordum habire. Bu kız onu üzecekti. İstiyordum ki ben üzüleyim. Metin unutsun Hülyayı, ben seveyim. Çölü değil de evimizin karşısındaki gölü göstereyim ona. Yeşilli, kızıllı dalgaların kıyıya nasıl vurduğunu, böceğin, yılanın nasıl kıvrandığını anlatayım. Sazan çıkar, levrek iner dibe. Sonra bıyıklı, güngörmüş bir balık suyun kabuğundaki sineklere diker gözlerini. Tanrım, der. Suyun öbür yüzü de bu kadar delidolu mu? Hülya istese beni daha çok sever Metinden. Çünkü Metin çöllere dönmüş yüzünü. Benim doğduğum yerde adım atsan su çarpar yüzüne.
Kumrunun Gördüğü adlı kitabıyla 2011 Sait Faik Hikâye Armağanını kazanan Ahmet Büke, genç öykücüler arasında farklı bir konuma sahip. İyi tanıdığı insanları, mahalle arasında olup biten günlük olayları yazıyor. Bu çevrelerin dilini, argosunu ustaca kullanıyor. Bunun yanında, özgün, sıra dışı bir öykü dili var Bükenin. Ekmek ve Zeytin, yazarımızın aynı bakış açısıyla yazdığı yeni öykülerin yer aldığı bir kitap. Ancak bu defa Büke öykülerini çok daha geniş bir coğrafyaya açıyor. Su yoksa, hayat yoksa, aşk da olmaz diyordu. Ben Metine üzülüyordum habire. Bu kız onu üzecekti. İstiyordum ki ben üzüleyim. Metin unutsun Hülyayı, ben seveyim. Çölü değil de evimizin karşısındaki gölü göstereyim ona. Yeşilli, kızıllı dalgaların kıyıya nasıl vurduğunu, böceğin, yılanın nasıl kıvrandığını anlatayım. Sazan çıkar, levrek iner dibe. Sonra bıyıklı, güngörmüş bir balık suyun kabuğundaki sineklere diker gözlerini. Tanrım, der. Suyun öbür yüzü de bu kadar delidolu mu? Hülya istese beni daha çok sever Metinden. Çünkü Metin çöllere dönmüş yüzünü. Benim doğduğum yerde adım atsan su çarpar yüzüne.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat