Ejderlerin Beklediği Hazine

Stok Kodu:
9786051552262
Boyut:
120-195-0
Sayfa Sayısı:
158
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-02-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%43 indirimli
140,00TL
79,80TL
Havale/EFT ile: 78,20TL
9786051552262
418401
Ejderlerin Beklediği Hazine
Ejderlerin Beklediği Hazine
79.80
Orhun'dan Tuna'ya Uluğ Türkler ve Cihângîr Tûglar kitaplarının yazarı Turgut Güler'den Türkçenin târihî seyri, Türk kimliğinin şekillenmesindeki önemi ve muhtelif coğrafyalarda asırlardır karşılaştığı ve bir şekilde üstesinden geldiği güçlüklere dâir her cümlesi Türkçe hassasiyetiyle kaleme alınmış bir deneme... Ali Şîr Nevâî'nin ?ejderlerin beklediği hazîne" olarak tarif ettiği Türkçe, Türk'ün vâr oluş sebebidir. Onun yaralanması, zedelenmesi, normal mecrâsından çıkarılması, müdâhale sınırlarını aşan bir zulümle budanması, hayâl ufkunu çâresiz bırakan vandallıklarla yabancı emellere peşkeş çekilmesi, damarlarındaki kanın farkında olan her Türk'ü rencîde eder. Orhun Âbideleri'nin orijinal metnini okuyup anlayacak nesli fantezi kabûl etsek bile, perîşân ve kirli manzarası içinde kitâbesini muhâfaza edebilmiş zavallı bir çeşmenin sağından solundan geçen kaç Türk çocuğu, orada yazılanları önce çözebilecek, sonra da anlayabilecektir? Maalesef, geldiğimiz dramatik nokta budur. Mes'ele, sâdece çeşme kitâbesinin yazıldığı alfabe de değildir. Aynı yazıyı Lâtin esaslı alfabe ile yazsak, bu sefer yine ortaya çıkan harf kümelerini mânâlandıracak kişileri bulmakta sıkıntıya düşeceğiz. Türkçeyi, 20. yüzyılda en sâde ve anlaşılır biçimde eserlerine aksettiren Reşat Nûri, Yâkup Kadri, Hâlide Edib gibi yazarlarımızın yazdıkları, ?sâdeleştirme" işgüzârlığına kurbân ediliyorsa, siz hangi çeşme kitâbesinden bahis açacaksınız?
Orhun'dan Tuna'ya Uluğ Türkler ve Cihângîr Tûglar kitaplarının yazarı Turgut Güler'den Türkçenin târihî seyri, Türk kimliğinin şekillenmesindeki önemi ve muhtelif coğrafyalarda asırlardır karşılaştığı ve bir şekilde üstesinden geldiği güçlüklere dâir her cümlesi Türkçe hassasiyetiyle kaleme alınmış bir deneme... Ali Şîr Nevâî'nin ?ejderlerin beklediği hazîne" olarak tarif ettiği Türkçe, Türk'ün vâr oluş sebebidir. Onun yaralanması, zedelenmesi, normal mecrâsından çıkarılması, müdâhale sınırlarını aşan bir zulümle budanması, hayâl ufkunu çâresiz bırakan vandallıklarla yabancı emellere peşkeş çekilmesi, damarlarındaki kanın farkında olan her Türk'ü rencîde eder. Orhun Âbideleri'nin orijinal metnini okuyup anlayacak nesli fantezi kabûl etsek bile, perîşân ve kirli manzarası içinde kitâbesini muhâfaza edebilmiş zavallı bir çeşmenin sağından solundan geçen kaç Türk çocuğu, orada yazılanları önce çözebilecek, sonra da anlayabilecektir? Maalesef, geldiğimiz dramatik nokta budur. Mes'ele, sâdece çeşme kitâbesinin yazıldığı alfabe de değildir. Aynı yazıyı Lâtin esaslı alfabe ile yazsak, bu sefer yine ortaya çıkan harf kümelerini mânâlandıracak kişileri bulmakta sıkıntıya düşeceğiz. Türkçeyi, 20. yüzyılda en sâde ve anlaşılır biçimde eserlerine aksettiren Reşat Nûri, Yâkup Kadri, Hâlide Edib gibi yazarlarımızın yazdıkları, ?sâdeleştirme" işgüzârlığına kurbân ediliyorsa, siz hangi çeşme kitâbesinden bahis açacaksınız?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat