9786051966342
533801
https://www.sehadetkitap.com/urun/egitim-sorun-u-mu-farkli-bir-bakis
Eğitim Sorun (u) mu?;Farklı Bir Bakış
123.20
Çağ insanının vizyon oluşturma süreçlerinde yer alan ve sahip olunan değerlerin oluşturduğu nitelik evrenini, bu aşamada iyi tahlil edilerek, yani öz değerlere yönelerek var kalma ve var olma sürecini tamamlayarak yeniden güncellemek elzem görünmektedir. Bizzat kendimin de katıldığı Milli eğitim şurası toplantılarında edindiğim izlenim gereği de eğitim sorunumuzun esasen sorun olmadığı aksine sorunsallaştırıldığı yani ön süremli ve art süremli bir gözlem ve değerlendirmeden uzak kalarak; sorunların üzerine gidildiği ve bunun da sorunları çözmek yerine, yeni sorunlar yarattığı gerçeğini burada dile getirmeyi bir eğitimci olarak görev bilmekteyim.
Bunun en büyük nedeni sorunsal hale gelmiş değil de getirilmiş; yani çözüm üretmeye istekli olmayan, ancak dile getiren bir anlayıştan; çözüm üretmeyi görev edinen bir anlayışa evirilmenin parametrelerinin neler olduğunu anlamaya çalışan bir anlayışın mimarlarını inşa edememe sorunu mevcuttur. Bilindiği üzere her sistem, adı üstünde sistemli bir işleyişe sahiptir. En kötü sistemler bile iyi ve kurallı işletilirse, istenen-beklenen işlevi öne çıkar; iyi sonuçlar da alınabilir, ancak işletilemeyen sistemlerin ve aksamının doğurduğu zararlar ve yankıları sisteme hamledilmemelidir.
Bizim eğitimcilerimizin önemli bir kısmı bu açıdan bakmaktadırlar olaya. Bu da tek taraflı bir bakışla, sistemi tartışmalı hale getirmekte ve asıl sorunların karanlıkta kalmasına neden olmaktadır. Sorun suni kalmakta ve sistemsel bir arızanın olmayan çözümüne odaklanılmaktadır. Bu ise iş, zaman, emek ve ekonomi kayıplarıyla sonuçlanan kısır bir döngünün içinde çözümsüzlüğe yol açmaktadır. Sistemsel aksaklıkları sorunun ana nedeni olarak görmek, sorunların kaynaklarına uygun çözümler getirmeyecektir.
Çağ insanının vizyon oluşturma süreçlerinde yer alan ve sahip olunan değerlerin oluşturduğu nitelik evrenini, bu aşamada iyi tahlil edilerek, yani öz değerlere yönelerek var kalma ve var olma sürecini tamamlayarak yeniden güncellemek elzem görünmektedir. Bizzat kendimin de katıldığı Milli eğitim şurası toplantılarında edindiğim izlenim gereği de eğitim sorunumuzun esasen sorun olmadığı aksine sorunsallaştırıldığı yani ön süremli ve art süremli bir gözlem ve değerlendirmeden uzak kalarak; sorunların üzerine gidildiği ve bunun da sorunları çözmek yerine, yeni sorunlar yarattığı gerçeğini burada dile getirmeyi bir eğitimci olarak görev bilmekteyim.
Bunun en büyük nedeni sorunsal hale gelmiş değil de getirilmiş; yani çözüm üretmeye istekli olmayan, ancak dile getiren bir anlayıştan; çözüm üretmeyi görev edinen bir anlayışa evirilmenin parametrelerinin neler olduğunu anlamaya çalışan bir anlayışın mimarlarını inşa edememe sorunu mevcuttur. Bilindiği üzere her sistem, adı üstünde sistemli bir işleyişe sahiptir. En kötü sistemler bile iyi ve kurallı işletilirse, istenen-beklenen işlevi öne çıkar; iyi sonuçlar da alınabilir, ancak işletilemeyen sistemlerin ve aksamının doğurduğu zararlar ve yankıları sisteme hamledilmemelidir.
Bizim eğitimcilerimizin önemli bir kısmı bu açıdan bakmaktadırlar olaya. Bu da tek taraflı bir bakışla, sistemi tartışmalı hale getirmekte ve asıl sorunların karanlıkta kalmasına neden olmaktadır. Sorun suni kalmakta ve sistemsel bir arızanın olmayan çözümüne odaklanılmaktadır. Bu ise iş, zaman, emek ve ekonomi kayıplarıyla sonuçlanan kısır bir döngünün içinde çözümsüzlüğe yol açmaktadır. Sistemsel aksaklıkları sorunun ana nedeni olarak görmek, sorunların kaynaklarına uygun çözümler getirmeyecektir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.