Efeso (İspanyolca); El Misterio de la Abeja

Stok Kodu:
9786053961161
Boyut:
215-305-0
Sayfa Sayısı:
52
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-04-29
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%18 indirimli
45,00TL
36,90TL
Havale/EFT ile: 36,16TL
9786053961161
713629
Efeso (İspanyolca); El Misterio de la Abeja
Efeso (İspanyolca); El Misterio de la Abeja
36.90
Maceramız, Anadolu'muzun batısında, Ege kıyılarının en güzel şehri olan İzmir'in Selçuk ilçesinde geçiyor. Ege kıyıları öyle güzel, toprakları öyle bereketli ki, binlerce yıl, doğudan batıdan, güneyden kuzeyden yüzlerce kavim buralara gelip yerleşmiş ve medeniyetler kurmuşlardır. İzmir ve civarının en az 8.500 yıllık tarihi vardır. İlk yerli halk, Lelegler ve Karlarmış. Aradan binlerce yıl geçmiş, M.Ö. 1200 yıllarından itibaren batıdan Aioller, İyonlar ve Dorlar gelip bir çok küçük kent kurmuşlar. Tüm antik kentler gibi bunların da birçok tanrı, tanrıça ve tapınakları varmış. Zamanla, deprem, salgın hastalık gibi nedenlerden bu kentler terk edildi, geriye sadece harabeler kaldı. Birçoğu yeraltında tamamen kaybolurken, bir kısmı yıkık halde günümüze kadar ulaştı. İşte bizim hikayemiz böyle bir kentte başlıyor. Bugün, tüm dünyanın hayranlıkla gelip ziyaret ettiği muhteşem Efes ören yeri! Bir zamanlar, deniz kıyısında, Bülbül Dağı ve Panayır dağlarının vadisinde kurulmuş. İki limanı olan Efes şehrinin Küçük Menderes (Kaistros) nehri buradan denize dökülür ve taşıdığı topraklarla körfezi sürekli doldururmuş. Şehir, sekizinci yüzyılda tamamen boşalmış. Halk Ayasuluk'a taşınmış. 1869 yılında İngiliz James Turtle Wood, şehrin dışında bulunan ve bugün antik dünyanın yedi harikasından biri sayılan "Artemis Mabedi"ni keşfetti. 1895'te Avusturyalı arkeologlar kazılara başladı ve birçok eseri kazarak buldular. Bugün hâlâ şehrin sadece 1/3'ü ortaya çıkarılabilmiştir. Haydi gençler! Artık hikayemizi okumaya başlayalım ve biz de Efes'i gezelim.
Maceramız, Anadolu'muzun batısında, Ege kıyılarının en güzel şehri olan İzmir'in Selçuk ilçesinde geçiyor. Ege kıyıları öyle güzel, toprakları öyle bereketli ki, binlerce yıl, doğudan batıdan, güneyden kuzeyden yüzlerce kavim buralara gelip yerleşmiş ve medeniyetler kurmuşlardır. İzmir ve civarının en az 8.500 yıllık tarihi vardır. İlk yerli halk, Lelegler ve Karlarmış. Aradan binlerce yıl geçmiş, M.Ö. 1200 yıllarından itibaren batıdan Aioller, İyonlar ve Dorlar gelip bir çok küçük kent kurmuşlar. Tüm antik kentler gibi bunların da birçok tanrı, tanrıça ve tapınakları varmış. Zamanla, deprem, salgın hastalık gibi nedenlerden bu kentler terk edildi, geriye sadece harabeler kaldı. Birçoğu yeraltında tamamen kaybolurken, bir kısmı yıkık halde günümüze kadar ulaştı. İşte bizim hikayemiz böyle bir kentte başlıyor. Bugün, tüm dünyanın hayranlıkla gelip ziyaret ettiği muhteşem Efes ören yeri! Bir zamanlar, deniz kıyısında, Bülbül Dağı ve Panayır dağlarının vadisinde kurulmuş. İki limanı olan Efes şehrinin Küçük Menderes (Kaistros) nehri buradan denize dökülür ve taşıdığı topraklarla körfezi sürekli doldururmuş. Şehir, sekizinci yüzyılda tamamen boşalmış. Halk Ayasuluk'a taşınmış. 1869 yılında İngiliz James Turtle Wood, şehrin dışında bulunan ve bugün antik dünyanın yedi harikasından biri sayılan "Artemis Mabedi"ni keşfetti. 1895'te Avusturyalı arkeologlar kazılara başladı ve birçok eseri kazarak buldular. Bugün hâlâ şehrin sadece 1/3'ü ortaya çıkarılabilmiştir. Haydi gençler! Artık hikayemizi okumaya başlayalım ve biz de Efes'i gezelim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat