Edirneli Şevki Divanı

XVI. yüzyıl, Osmanlı Devleti'nin siyaset, kültür, bilim ve ekonomik alanda bütün kurumlarıyla beraber zirve yaşadığı bir dönemdir. Devletin güçlü olması doğru bir orantıyla edebiyata da yansımıştır. O dönemdeki Türk şiiri iç ve dış unsurları bakımından klasik dönemini icra etmiştir. Pek çok şair ve yazarı bünyesinde barındıran bu asırda tezkirelere giren şair sayısı yüzlercedir. Edirneli Şevki de bu dönem şairlerindendir. Mesleğinden dolayı Katip Şevki diye tanınan şair, II. Bayezid'in oğlu Şehzade Mahmud'un Manisa'daki sancak beyliğinde divan katibi olarak bulunmuştur. Şehzade'nin mahiyetinde Necati Bey'in ön ayak olduğu bir edebi çevre yaratılmış, Şevki, bir yandan görevini yaparken diğer yandan da Necati Bey gibi üstad bir şairin elinin altında kendini yetiştirmiştir. Osmanlı bürokrasinin sanatkarlara verdiği değeri ortaya koyan bu meclislerde, Türkçe'nin zengin birikimine katkı sağlayan nice eserler vücuda getirilmiştir. Şevki'nin şiirlerinde yaşadığı dönemdeki şiir anlayışının tezahürü olan pek çok unsur yer almaktadır. Büyük diye vasıflandırılan şairlerin yanında Şevki gibi, daha gerilerde kalmış şairlerin hayal dünyaları, Türkçeyi kullanma beceri ve başarıları ortaya çıktıkça tam teşekküllü Türk edebiyatı tarihinin meydana getirilmesi bilimsel temellere dayandırılmış olacaktır. Böylece Osmanlı şiirinin temel taşları ve dinamikleri ortaya çıkacaktır. Osmanlı şiirinin klasik dönemini oluşturan bu yüzyıldaki şairlerin incelenmesi daha sonraki dönemde yaşayan şairlerin anlaşılmasına da alt yapı hazırlayacaktır.