Ebu Hanifi ve Mezhepler Tarihi İçerisindeki Yeri

Stok Kodu:
9786257002301
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
154
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11-19
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
99,00TL
91,08TL
Havale/EFT ile: 89,26TL
9786257002301
489007
Ebu Hanifi ve Mezhepler Tarihi İçerisindeki Yeri
Ebu Hanifi ve Mezhepler Tarihi İçerisindeki Yeri
91.08
Ebû Hanife, bir mezhebe ait olma ihtiyacını Hanefî mezhebine sarılmakla gideren milyonlarca Müslümanın en azından adını bildikleri bir şahsiyettir. Bununla birlikte onun fikirlerini benimseyen mezhep mensuplarının Ebû Hanife'yi ne kadar tanıdıkları problemlidir. Ebû Hanife gibi meşhur ve belirli bir taraftar kitle-si bulunan şahısların önyargı veya taassup gibi unsurların devreye girmesi sebebiyle anlaşılması çok da kolay olmamıştır. Tarihsel süreçte pek çok Ebû Hanife figürü mevcuttur. Muhtelif mezheplerin kendilerine nispet ettiği, fikri otoritesine başvurduğu veya menkıbevi anlatılarla tarihsel kişiliğinin bir araya getirildiği Ebû Hanife figürleri yanında fikirlerinin tevil edildiği, ona kendisine ait olmayan görüşlerin nispet edildiği ve çeşitli sebeplerle eleştirilerin yöneltildiği de görülmektedir. Ebû Hanife'yi övmek ya da yermek onu tanıtmak için yeterli olamamaktadır. Farkında olmadan onu örnek aldığını söyleyen Müslümanlara düşen sadece onu anlamaya çalışmak olacaktır. Zira onun yaşadığı dönemde görüşlerini benimseyenler her zaman onu en iyi anlayanlar olmuşlardır. Ebû Hanife'nin kendisi de onu takip edenlere "benden her duyduğunuzu yazmayın" demek suretiyle "anlama" unsuruna dikkatleri çekmiştir. Anlama faktörü işin içinden çıktığında görmekteyiz ki, Ebû Hanife menkıbelerden ibaret bir şahsiyet ya da amelleri önemsemeyen bir şahsiyete dönüşebilmektedir. Bizim bu çalışma ile amacımız Ebû Hanife'yi hayatını, fikirlerini, zihniyet yapısını "objektif" bir şekilde ortaya koymak olacaktır. Çalışmamızın ilk kısmını oluşturan "Ebû Hanife'nin Hayatı ve Eserleri" bölümünde şahsiyetlerin içerisinde bulundukları zaman ve mekândan ayrı düşünülemeyeceğini göz önünde bulundurarak Ebû Hanife'ye yetiştiği zamanın ve mekânın etkilerinin ne boyutta olduğunu açıklamaya çalıştık. Bu noktada gözümüze çarpan mevâli kimliğine, yetiştiği yer olan Kûfe'ye ve yaşadığı zaman diliminde iktidarda bulunan Emevî Devleti'ne bu bölüm içerisinde yer verdik. Ebû Hanife'nin itikadî alandaki yetkinliğini ön plana çıkarmayı tercih ettiğimiz bu çalışmamın ikinci bölümünü onun itikadî görüşlerine hasretmenin yaralı olacağı düşündük ve bölüm içerisinde genellikle kendi eserlerinden derlediğimiz itikadî görüşlerine yer verdik. Çalışmamıza adını veren Ebû Hanife'nin mezhepler tarihi içerisindeki yerini ortaya koyma çabamız özellikle çalışmamızın üçüncü bölümünde öne çıktı. Onun mezhebi kimliğini ortaya koyduğumuz "Ebû Hanife'nin Mezhepler Tarihi İçerisindeki Yeri" adlı bu bölümde bazı noktalara ayrıntılı yer vermeyi tercih ettik. Kurucusu olduğu Hanefî mezhebine ise konunun genişlemesi endişesiyle yüzeysel olarak değinebildik. Diğer mezheplerle ilişkisine de değindiğimiz bu bölümde yine çalışmanın mahiyeti itibariyle sadece itikadî takipçilerine yer verdik. duygularla birlikte alt ve üst ekstremite pozisyonlarını ve hareketlerini, altıncı duyu olarak belirtmiştir (53,51).
Ebû Hanife, bir mezhebe ait olma ihtiyacını Hanefî mezhebine sarılmakla gideren milyonlarca Müslümanın en azından adını bildikleri bir şahsiyettir. Bununla birlikte onun fikirlerini benimseyen mezhep mensuplarının Ebû Hanife'yi ne kadar tanıdıkları problemlidir. Ebû Hanife gibi meşhur ve belirli bir taraftar kitle-si bulunan şahısların önyargı veya taassup gibi unsurların devreye girmesi sebebiyle anlaşılması çok da kolay olmamıştır. Tarihsel süreçte pek çok Ebû Hanife figürü mevcuttur. Muhtelif mezheplerin kendilerine nispet ettiği, fikri otoritesine başvurduğu veya menkıbevi anlatılarla tarihsel kişiliğinin bir araya getirildiği Ebû Hanife figürleri yanında fikirlerinin tevil edildiği, ona kendisine ait olmayan görüşlerin nispet edildiği ve çeşitli sebeplerle eleştirilerin yöneltildiği de görülmektedir. Ebû Hanife'yi övmek ya da yermek onu tanıtmak için yeterli olamamaktadır. Farkında olmadan onu örnek aldığını söyleyen Müslümanlara düşen sadece onu anlamaya çalışmak olacaktır. Zira onun yaşadığı dönemde görüşlerini benimseyenler her zaman onu en iyi anlayanlar olmuşlardır. Ebû Hanife'nin kendisi de onu takip edenlere "benden her duyduğunuzu yazmayın" demek suretiyle "anlama" unsuruna dikkatleri çekmiştir. Anlama faktörü işin içinden çıktığında görmekteyiz ki, Ebû Hanife menkıbelerden ibaret bir şahsiyet ya da amelleri önemsemeyen bir şahsiyete dönüşebilmektedir. Bizim bu çalışma ile amacımız Ebû Hanife'yi hayatını, fikirlerini, zihniyet yapısını "objektif" bir şekilde ortaya koymak olacaktır. Çalışmamızın ilk kısmını oluşturan "Ebû Hanife'nin Hayatı ve Eserleri" bölümünde şahsiyetlerin içerisinde bulundukları zaman ve mekândan ayrı düşünülemeyeceğini göz önünde bulundurarak Ebû Hanife'ye yetiştiği zamanın ve mekânın etkilerinin ne boyutta olduğunu açıklamaya çalıştık. Bu noktada gözümüze çarpan mevâli kimliğine, yetiştiği yer olan Kûfe'ye ve yaşadığı zaman diliminde iktidarda bulunan Emevî Devleti'ne bu bölüm içerisinde yer verdik. Ebû Hanife'nin itikadî alandaki yetkinliğini ön plana çıkarmayı tercih ettiğimiz bu çalışmamın ikinci bölümünü onun itikadî görüşlerine hasretmenin yaralı olacağı düşündük ve bölüm içerisinde genellikle kendi eserlerinden derlediğimiz itikadî görüşlerine yer verdik. Çalışmamıza adını veren Ebû Hanife'nin mezhepler tarihi içerisindeki yerini ortaya koyma çabamız özellikle çalışmamızın üçüncü bölümünde öne çıktı. Onun mezhebi kimliğini ortaya koyduğumuz "Ebû Hanife'nin Mezhepler Tarihi İçerisindeki Yeri" adlı bu bölümde bazı noktalara ayrıntılı yer vermeyi tercih ettik. Kurucusu olduğu Hanefî mezhebine ise konunun genişlemesi endişesiyle yüzeysel olarak değinebildik. Diğer mezheplerle ilişkisine de değindiğimiz bu bölümde yine çalışmanın mahiyeti itibariyle sadece itikadî takipçilerine yer verdik. duygularla birlikte alt ve üst ekstremite pozisyonlarını ve hareketlerini, altıncı duyu olarak belirtmiştir (53,51).
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat