Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
9786258486148
540666
https://www.sehadetkitap.com/urun/dusuncenin-cografyasi-toplum-tarih-ve-kulturden-soyutlanma
Düşüncenin Coğrafyası;Toplum, Tarih ve Kültürden Soyutlanma
98.15
20 yüzyılda Türk sosyal düşünce tarihine kafa yoran tarihçi, edebiyatçı, felsefeci ve sosyologlar eksik olmadı. Fuat Köprülü ve Ahmet Hamdi Tanpınar, Hilmi Ziya Ülken ve Şerif Mardin bu isimlerden bazıları. Kurtuluş Kayalı da bu silsile içinde, Cumhuriyet dönemine odaklanan zirvelerden birini teşkil ediyor. Kayalı'nın düşünceye bütüncül bir bakışı var. Düşünceyi sosyalizm, liberalizm, milliyetçilik ya da İslamcılık gibi bir ideolojiye hapsetmiyor. Onun için düşünce sadece akademi değil, akademi dışı da demek. Sadece tarih ve sosyoloji ya da bilim değil, edebiyat ve sinema, sanat da demek. Kayalı düşüncenin sosyal tarihini yazıyor. Ona göre düşünce tarihi toplumsal şartlardan etkilenmeden, dâhiler eliyle üretilip kendi içinde birikerek ilerleyen soyut bir süreç değil. Kültürel, iktisadi, siyasi, hatta toplumlararası gelişmelerle ilişkilendirilmesi; tarihsel-toplumsal bağlamına oturtularak incelenmesi gereken somut bir şey. Kayalı'ya göre düşünce bir ortamın ürünü. O ortamda sadece büyük isimler yok, adı sanı unutulmuş entelektüeller, dergilerde kalmış tartışmalar, yayıncının reddettiği kitaplar, değişen vurgular da var. Entelektüellerin ilişkileri, gazete, dergi, yayınevi çevreleri, üniversite ve dernekler, okullar/ekoller de var.
20 yüzyılda Türk sosyal düşünce tarihine kafa yoran tarihçi, edebiyatçı, felsefeci ve sosyologlar eksik olmadı. Fuat Köprülü ve Ahmet Hamdi Tanpınar, Hilmi Ziya Ülken ve Şerif Mardin bu isimlerden bazıları. Kurtuluş Kayalı da bu silsile içinde, Cumhuriyet dönemine odaklanan zirvelerden birini teşkil ediyor. Kayalı'nın düşünceye bütüncül bir bakışı var. Düşünceyi sosyalizm, liberalizm, milliyetçilik ya da İslamcılık gibi bir ideolojiye hapsetmiyor. Onun için düşünce sadece akademi değil, akademi dışı da demek. Sadece tarih ve sosyoloji ya da bilim değil, edebiyat ve sinema, sanat da demek. Kayalı düşüncenin sosyal tarihini yazıyor. Ona göre düşünce tarihi toplumsal şartlardan etkilenmeden, dâhiler eliyle üretilip kendi içinde birikerek ilerleyen soyut bir süreç değil. Kültürel, iktisadi, siyasi, hatta toplumlararası gelişmelerle ilişkilendirilmesi; tarihsel-toplumsal bağlamına oturtularak incelenmesi gereken somut bir şey. Kayalı'ya göre düşünce bir ortamın ürünü. O ortamda sadece büyük isimler yok, adı sanı unutulmuş entelektüeller, dergilerde kalmış tartışmalar, yayıncının reddettiği kitaplar, değişen vurgular da var. Entelektüellerin ilişkileri, gazete, dergi, yayınevi çevreleri, üniversite ve dernekler, okullar/ekoller de var.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.