Düş Toplumu- Tüketim İlişkisi; Şırnak Fenomeni

Stok Kodu:
9786054451036
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2010-12-31
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%23 indirimli
140,00TL
107,80TL
Havale/EFT ile: 97,02TL
9786054451036
395019
Düş Toplumu- Tüketim İlişkisi; Şırnak Fenomeni
Düş Toplumu- Tüketim İlişkisi; Şırnak Fenomeni
107.80
"Dünya tarihinde 1980'lere kadar yaşanan gelişmeler özetlense; bu tarih- lerden sonra yaşanan gelişmeler ile mukayese edildiğinde, "sosyal toplum" kavramı açısından baş döndürücü nitelikte bir değişim göze çarpar. Taş devrinden günümüze küreselleşen dünya, bu değişim eşliğinde farklı tüketim profillerine sahne olmuştur. Elinizdeki kitap okuyucuyu; literatürde yeteri kadar irdelenmeyen bir tüketim profilini, bilimsel manada farklı ve romantik bir bakış açısıyla anlamaya davet ediyor; "DüşToplumu"... Kitabın "Sımak Fenomeni" adlı uygulama kısmı, önyargı ve endişeleri bir nebze olsun kırmaya yönelik ele alınmıştır. Anket soruları için hane halklarıyla yapılan birebir görüşmeler, Sımak toplumunun gönlü sıcak insanlarını tanımayı sağlamaktadır. Kitap bu yönüyle, toplumsal uzlaşma ve bütünleşmeyi sağlamaya yönelik bir misyon üstlenmiştir. Araştırma sonuçları vesilesiyle, "demokratik açılınfa özde ve reel bir katkı sağlandığı söylenebilir." Prof. Dr. Salih Şimşek Sakarya Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü "Tüketim kültürü, kendi değer ve normlarını, hukukunu yaşam tarzını, (daha geniş açıdan siyasal yaşam biçimini) ve ekonomisini kendi bütünlüğünde var-olan ve kendine özgü bir sistemle yaşayan canlı olgudur. Metalaşmış piyasayı insanlaşmış piyasa haline dönüştürmede veya metalaşan iktisat teorisini insanlaşan iktisat teorisi haline getirmede, piyasanın manipülasyonlardan kurtarılması gerekmektedir. Piyasaları az, fakat üst akıllı birey ve birimler yönetir. Sosyal piyasa toplumları, billurlaşan piyasalarda oluşur. Billurlaşan piyasalar; cebir ve baskı aygıtlarının bulunmadığı piyasada birey ve birimlerin ve otoriter kurumlar tarafından korunmadığı, piyasanın kendi kendisini koruduğu bir organizmad Organizmadır; çünkü bilindiği gibi organizmalar kendi antikorlarını kendileri ürettiği sürece, bağışık sistemi güçlenir. Aksi halde organizma ölür. Bu anlamda piyasalar, kendi antikorlarını kendileri ürett sürece (dışarıdan cebir olmadığı) billurlaşır.
"Dünya tarihinde 1980'lere kadar yaşanan gelişmeler özetlense; bu tarih- lerden sonra yaşanan gelişmeler ile mukayese edildiğinde, "sosyal toplum" kavramı açısından baş döndürücü nitelikte bir değişim göze çarpar. Taş devrinden günümüze küreselleşen dünya, bu değişim eşliğinde farklı tüketim profillerine sahne olmuştur. Elinizdeki kitap okuyucuyu; literatürde yeteri kadar irdelenmeyen bir tüketim profilini, bilimsel manada farklı ve romantik bir bakış açısıyla anlamaya davet ediyor; "DüşToplumu"... Kitabın "Sımak Fenomeni" adlı uygulama kısmı, önyargı ve endişeleri bir nebze olsun kırmaya yönelik ele alınmıştır. Anket soruları için hane halklarıyla yapılan birebir görüşmeler, Sımak toplumunun gönlü sıcak insanlarını tanımayı sağlamaktadır. Kitap bu yönüyle, toplumsal uzlaşma ve bütünleşmeyi sağlamaya yönelik bir misyon üstlenmiştir. Araştırma sonuçları vesilesiyle, "demokratik açılınfa özde ve reel bir katkı sağlandığı söylenebilir." Prof. Dr. Salih Şimşek Sakarya Üniversitesi İİBF İktisat Bölümü "Tüketim kültürü, kendi değer ve normlarını, hukukunu yaşam tarzını, (daha geniş açıdan siyasal yaşam biçimini) ve ekonomisini kendi bütünlüğünde var-olan ve kendine özgü bir sistemle yaşayan canlı olgudur. Metalaşmış piyasayı insanlaşmış piyasa haline dönüştürmede veya metalaşan iktisat teorisini insanlaşan iktisat teorisi haline getirmede, piyasanın manipülasyonlardan kurtarılması gerekmektedir. Piyasaları az, fakat üst akıllı birey ve birimler yönetir. Sosyal piyasa toplumları, billurlaşan piyasalarda oluşur. Billurlaşan piyasalar; cebir ve baskı aygıtlarının bulunmadığı piyasada birey ve birimlerin ve otoriter kurumlar tarafından korunmadığı, piyasanın kendi kendisini koruduğu bir organizmad Organizmadır; çünkü bilindiği gibi organizmalar kendi antikorlarını kendileri ürettiği sürece, bağışık sistemi güçlenir. Aksi halde organizma ölür. Bu anlamda piyasalar, kendi antikorlarını kendileri ürett sürece (dışarıdan cebir olmadığı) billurlaşır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat