Dünyada Ve Türkiye'de Evlilik Yaşının Artışı- Nedenler, Muhtemel Sonuçlar ve Politika Önerileri

Stok Kodu:
9786253982249
Boyut:
165-240-0
Sayfa Sayısı:
160
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-24
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%8 indirimli
170,00TL
156,40TL
Havale/EFT ile: 140,76TL
9786253982249
601248
Dünyada Ve Türkiye'de Evlilik Yaşının Artışı- Nedenler, Muhtemel Sonuçlar ve Politika Önerileri
Dünyada Ve Türkiye'de Evlilik Yaşının Artışı- Nedenler, Muhtemel Sonuçlar ve Politika Önerileri
156.40
Aile ve evlilik kavramlarına atfedilen değerin zaman içerisinde aşınması, birçok sosyal sorunun derinleşmesine neden olmaktadır. Nitekim son yarım asırlık süreçte evliliğin erken dönemlerinde artan boşanma oranları ve evliliğe olan ilginin azalması bu dejenerasyonun en tipik örnekleridir. Bireyin varoluş amacını haz/madde üzerine inşa etmesi ve her hadise karşısında rasyonel tavır alma uğraşı, “değer”lerine olan “tahammül” seviyesini azaltmaktadır. Bu durum, uzun vadede toplumsal düzeyde “önem” kelimesiyle anılan birçok “değer”in içinin boşaltılmasıyla sonuçlanmaktadır. İlk evlilik yaşının artışı da bu bağlamda ele alınması gereken konuların başında gelmektedir. Zira dünya genelinde evlilik oranları azalıp ilk evlilik yaşına girişte artışlar yaşanırken evli gibi birlikte yaşama (cohabitation) oranları zamanla artış göstermekte fakat evli gibi birlikte yaşama yaşına giriş sabit kalmaktadır. Bu minvalde bir değerlendirme yapıldığında insanların “birlikte olma” eğiliminin devam ettiği ancak bunu “evlilik” yoluyla sürdürmedikleri ya da daha geç dönemlerde evlenmeyle sonuçlandırdıkları görülmektedir. Zihniyette yaşanan dönüşümün bir uzantısı olarak ortaya çıkan bu durum, uzun vadede hem mikro (aile ve birey özelinde; evlilik uyumu/doyumu, boşanma riski, biyolojik riskler) hem makro (doğurganlık, çocuk ve yaşlı nüfus değişimi) düzeyde birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Şüphesiz çalışma, evlilik için ideal bir yaş sunma ya da evlenmek istemeyenleri ötekileştirme uğraşında değildir. Bu çalışma, ilk evlilik yaşının artışının nedenleri ve muhtemel sonuçlarını sosyal politika açısından bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmeyi hedeflemektedir.
Aile ve evlilik kavramlarına atfedilen değerin zaman içerisinde aşınması, birçok sosyal sorunun derinleşmesine neden olmaktadır. Nitekim son yarım asırlık süreçte evliliğin erken dönemlerinde artan boşanma oranları ve evliliğe olan ilginin azalması bu dejenerasyonun en tipik örnekleridir. Bireyin varoluş amacını haz/madde üzerine inşa etmesi ve her hadise karşısında rasyonel tavır alma uğraşı, “değer”lerine olan “tahammül” seviyesini azaltmaktadır. Bu durum, uzun vadede toplumsal düzeyde “önem” kelimesiyle anılan birçok “değer”in içinin boşaltılmasıyla sonuçlanmaktadır. İlk evlilik yaşının artışı da bu bağlamda ele alınması gereken konuların başında gelmektedir. Zira dünya genelinde evlilik oranları azalıp ilk evlilik yaşına girişte artışlar yaşanırken evli gibi birlikte yaşama (cohabitation) oranları zamanla artış göstermekte fakat evli gibi birlikte yaşama yaşına giriş sabit kalmaktadır. Bu minvalde bir değerlendirme yapıldığında insanların “birlikte olma” eğiliminin devam ettiği ancak bunu “evlilik” yoluyla sürdürmedikleri ya da daha geç dönemlerde evlenmeyle sonuçlandırdıkları görülmektedir. Zihniyette yaşanan dönüşümün bir uzantısı olarak ortaya çıkan bu durum, uzun vadede hem mikro (aile ve birey özelinde; evlilik uyumu/doyumu, boşanma riski, biyolojik riskler) hem makro (doğurganlık, çocuk ve yaşlı nüfus değişimi) düzeyde birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Şüphesiz çalışma, evlilik için ideal bir yaş sunma ya da evlenmek istemeyenleri ötekileştirme uğraşında değildir. Bu çalışma, ilk evlilik yaşının artışının nedenleri ve muhtemel sonuçlarını sosyal politika açısından bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirmeyi hedeflemektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat