Dünyada ve Türkiye'de Avrasya ve Avrasyacılık; Alfılamalar Yaklaşımlar ve Stratejiler

Stok Kodu:
9786054728558
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-04-23
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
3.Hamur
Dili:
Türkçe
130,00TL
Havale/EFT ile: 120,90TL
9786054728558
733965
Dünyada ve Türkiye'de Avrasya ve Avrasyacılık; Alfılamalar Yaklaşımlar ve Stratejiler
Dünyada ve Türkiye'de Avrasya ve Avrasyacılık; Alfılamalar Yaklaşımlar ve Stratejiler
130.00
Avrasya, yüzyıllar boyunca üzerinde barındırdığı büyük halklar ve devletler arasındaki güç mücadeleleriyle, dünya siyasalarının yönelimini belirleyen temel coğrafya olmuştur. 1990'ların başlarında Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve SSCB'nin dağılması, Avrasya'yı yeni bir konjonktürle dünya gündemine getirmiştir. Avrasya üzerinde bağımsızlığını kazanan yeni devletlerin ortaya çıkması ve bu geniş coğrafyanın pek çok tehdidin yanı sıra, kaçırılmayacak fırsatlar sunması, küresel ve bölgesel güç kazanma peşinde koşan ülkeleri, bölgeye yönelik siyasalar ve stratejiler geliştirmeye itmiştir. Ancak Avrasya'ya yönelik olarak, sadece resmi devlet siyasaları ve stratejileri geliştirilmemiş; Rusya ve Türkiye gibi ülkelerde çeşitli kişi ve çevreler de, kendi siyasal düşünceleri doğrultusunda yeni Avrasya konjonktürü bağlamında algılama, yaklaşım ve stratejilerini ortaya koymuştur. Avrasya sadece bir coğrafi alan ismi olmakla kalmamış, söz konusu coğrafyanın özelliklerinden ve üzerindeki halklara olan etkisinden ilham alan, Batı uygarlığına ve hegemonyasına alternatif bir uygarlık ortaya koymaya girişen Avrasyacılık ideolojisinin de kaynağı olmuştur. Bu ideoloji, günümüz Rus dış siyasası üzerinde belli bir etkiye sahiptir. Avrasya'ya yönelik olarak, küresel hegemonyasını pekiştirmek isteyen ABD, Almanya önderliğinde AB, Rusya, Türkiye, İran ve Çin gibi küresel ya da bölgesel güçler, ulusal çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla siyasalar ve stratejiler geliştirmiş; bu doğrultuda kimi zaman işbirliği girişimleri, kimi zaman da mücadele içerisinde olmuştur. 1990'lardan başlayarak, Türkiye'deki çeşitli kişi ve çevreler de, kendi siyasi yaklaşımları temelinde Avrasya'ya yönelik algılama, yaklaşım ve stratejilerini kamuoyuyla paylaşmaya başlamıştır. Bu kitap, bir takım küresel ve bölgesel güçlerin ve Türkiye içerisindeki çeşitli kişi ve çevrelerin, Avrasya'ya yönelik algılama, yaklaşım ve stratejilerini; emperyalizm, antiemperyalizm ve emperyalist sisteme eklemlenme parametrelerine dayanan üçlü bir çözümleme modeli çerçevesinde ele almaktadır.
Avrasya, yüzyıllar boyunca üzerinde barındırdığı büyük halklar ve devletler arasındaki güç mücadeleleriyle, dünya siyasalarının yönelimini belirleyen temel coğrafya olmuştur. 1990'ların başlarında Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve SSCB'nin dağılması, Avrasya'yı yeni bir konjonktürle dünya gündemine getirmiştir. Avrasya üzerinde bağımsızlığını kazanan yeni devletlerin ortaya çıkması ve bu geniş coğrafyanın pek çok tehdidin yanı sıra, kaçırılmayacak fırsatlar sunması, küresel ve bölgesel güç kazanma peşinde koşan ülkeleri, bölgeye yönelik siyasalar ve stratejiler geliştirmeye itmiştir. Ancak Avrasya'ya yönelik olarak, sadece resmi devlet siyasaları ve stratejileri geliştirilmemiş; Rusya ve Türkiye gibi ülkelerde çeşitli kişi ve çevreler de, kendi siyasal düşünceleri doğrultusunda yeni Avrasya konjonktürü bağlamında algılama, yaklaşım ve stratejilerini ortaya koymuştur. Avrasya sadece bir coğrafi alan ismi olmakla kalmamış, söz konusu coğrafyanın özelliklerinden ve üzerindeki halklara olan etkisinden ilham alan, Batı uygarlığına ve hegemonyasına alternatif bir uygarlık ortaya koymaya girişen Avrasyacılık ideolojisinin de kaynağı olmuştur. Bu ideoloji, günümüz Rus dış siyasası üzerinde belli bir etkiye sahiptir. Avrasya'ya yönelik olarak, küresel hegemonyasını pekiştirmek isteyen ABD, Almanya önderliğinde AB, Rusya, Türkiye, İran ve Çin gibi küresel ya da bölgesel güçler, ulusal çıkarlarını gerçekleştirmek amacıyla siyasalar ve stratejiler geliştirmiş; bu doğrultuda kimi zaman işbirliği girişimleri, kimi zaman da mücadele içerisinde olmuştur. 1990'lardan başlayarak, Türkiye'deki çeşitli kişi ve çevreler de, kendi siyasi yaklaşımları temelinde Avrasya'ya yönelik algılama, yaklaşım ve stratejilerini kamuoyuyla paylaşmaya başlamıştır. Bu kitap, bir takım küresel ve bölgesel güçlerin ve Türkiye içerisindeki çeşitli kişi ve çevrelerin, Avrasya'ya yönelik algılama, yaklaşım ve stratejilerini; emperyalizm, antiemperyalizm ve emperyalist sisteme eklemlenme parametrelerine dayanan üçlü bir çözümleme modeli çerçevesinde ele almaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat