Dünya Göç Hareketleri Ekseninde Mekansızlaşma ;Yöresel Yer Değişimleri - İklim Göçmenleri Dünya Göç Hareketleri Dizisi -4
Boyut:
165-240-
Sayfa Sayısı:
218
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-05-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%23
indirimli
200,00TL
154,00TL
Havale/EFT ile:
138,60TL
9786254279966
603344
https://www.sehadetkitap.com/urun/dunya-goc-hareketleri-ekseninde-mekansizlasma-yoresel-yer-degisimleri-iklim-gocmenleri-dunya-goc-hareketleri-dizisi-4
Dünya Göç Hareketleri Ekseninde Mekansızlaşma ;Yöresel Yer Değişimleri - İklim Göçmenleri Dünya Göç Hareketleri Dizisi -4
154.00
Batı literatüründe küreselleşme diskuru içerisinde öne çıkan temel tezlerden biri de "yabancılığın sonu"nun geldiği doğrultusundadır. Bu bakışa çok farklı boyutlarda itiraz edilmekte ve/veya karşı çıkılmaktadır. Karşı tez sadece bu kavramın anlamıyla sınırlı olmayıp aynı zamanda yabancılığın hiç de sona ermediği, onun yok edilemezliği tartışılarak gösterilmektedir. Bu kitapta, yabancılığın diskürsif bir konstrüksiyon olduğu noktasından hareket edilmektedir. Modernitenin küreselleşmesinin yabancılık olgusu üzerinde etkisi belirleyici olmaya devam edecek ve dolayısıyla yabancılık üzerine diskurlar daha da yaygınlaşacaktır.
Kitapta, teorik argümanların yanı sıra çok kapsamlı pratik ve politik sonuçların üzerinde de durulmaktadır. Bu çerçevede ne anlama geldiği tam açıklanamayan "eşitlik çağı" kavramı sorgulanmakta ve aşağıdaki varsayımlar üzerinde durulmaktadır:
• Çeşitli boyutlarıyla ortaya çıkan ve "dünyanın yoğunlaşması" görüşünü kendisine ortak payda olarak sergileyen küreselleşme herkese şans eşitliği sunmakta mıdır?
• Hiç kimsenin dışlanmadığı bir dünyada mı yaşanılmaktadır ki “yabancılığın sonu” savı bilimsel çevrelerce sunulmaktadır?
• Küreselleşen dünya, toplumlar içi ilişkileri polarize etmemekte, bölüp parçalamamakta ve onların taşıyıcı sütunlarına meydan okuyarak derin uçurumların oluşmasına yol açmamakta mıdır?
Batı literatüründe küreselleşme diskuru içerisinde öne çıkan temel tezlerden biri de "yabancılığın sonu"nun geldiği doğrultusundadır. Bu bakışa çok farklı boyutlarda itiraz edilmekte ve/veya karşı çıkılmaktadır. Karşı tez sadece bu kavramın anlamıyla sınırlı olmayıp aynı zamanda yabancılığın hiç de sona ermediği, onun yok edilemezliği tartışılarak gösterilmektedir. Bu kitapta, yabancılığın diskürsif bir konstrüksiyon olduğu noktasından hareket edilmektedir. Modernitenin küreselleşmesinin yabancılık olgusu üzerinde etkisi belirleyici olmaya devam edecek ve dolayısıyla yabancılık üzerine diskurlar daha da yaygınlaşacaktır.
Kitapta, teorik argümanların yanı sıra çok kapsamlı pratik ve politik sonuçların üzerinde de durulmaktadır. Bu çerçevede ne anlama geldiği tam açıklanamayan "eşitlik çağı" kavramı sorgulanmakta ve aşağıdaki varsayımlar üzerinde durulmaktadır:
• Çeşitli boyutlarıyla ortaya çıkan ve "dünyanın yoğunlaşması" görüşünü kendisine ortak payda olarak sergileyen küreselleşme herkese şans eşitliği sunmakta mıdır?
• Hiç kimsenin dışlanmadığı bir dünyada mı yaşanılmaktadır ki “yabancılığın sonu” savı bilimsel çevrelerce sunulmaktadır?
• Küreselleşen dünya, toplumlar içi ilişkileri polarize etmemekte, bölüp parçalamamakta ve onların taşıyıcı sütunlarına meydan okuyarak derin uçurumların oluşmasına yol açmamakta mıdır?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.