Dört Köşeli Kambur

Stok Kodu:
9786051853864
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
86
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-04-26
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%37 indirimli
65,00TL
40,95TL
Havale/EFT ile: 40,13TL
9786051853864
476644
Dört Köşeli Kambur
Dört Köşeli Kambur
40.95
Kuşağının çok üretken şairlerinden biri Ali Özgür Özkarcı. Şiirin mutfağında bulunmayı da tercih eden, aynı zamanda gözü pek eleştiriler kaleme alan bir yazar. Dört Köşeli Kambur, Ali Özgür Özkarcı'nın ilk öykü kitabı ama "Türkiye Üçlemesi"nin ikincisi. Üçlemenin ilk kitabı Bitik Ülke Son Atı adlı şiir kitabıydı. Dört Köşeli Kambur'un taşıdığı dertlerin çizgisini en erken 1915'e çekebiliriz. Öyküler, bir taraftan gündelik yaşamdaki kodlamaları ve ötekileştirmeleri ifşa ederken, diğer taraftan da yıkıntının ardında kalanlara uzanıyor. Bu öykülerden; Ermeni denince kaçırılan gözlere, bazı kelimelerden kaçmaya, kaçarken vurulmaya, kaçmanın ta kendisine gidebiliriz. Çukurova'ya çok kolay gidebiliriz. Çünkü bu metinler de bugünden, buradan oraya kaçıyor. Çukurova'ya. Ali Özgür Özkarcı'dan dört adet demir leblebi öykü. Çiğnenmesi mümkünsüz. "...Sonra, artık bunun da önemi yok, diye düşündüm, mezarlıktan uzaklaşan adımlarım sıklaştıkça. Tek bir cümle kalıyordu her şeyin sonunda. Günlüğün arasından düşen Ermenice cümleyi tekrarladım durmadan: İnsanın saklanacağı yer kalmamışsa vatanı yoktur."
Kuşağının çok üretken şairlerinden biri Ali Özgür Özkarcı. Şiirin mutfağında bulunmayı da tercih eden, aynı zamanda gözü pek eleştiriler kaleme alan bir yazar. Dört Köşeli Kambur, Ali Özgür Özkarcı'nın ilk öykü kitabı ama "Türkiye Üçlemesi"nin ikincisi. Üçlemenin ilk kitabı Bitik Ülke Son Atı adlı şiir kitabıydı. Dört Köşeli Kambur'un taşıdığı dertlerin çizgisini en erken 1915'e çekebiliriz. Öyküler, bir taraftan gündelik yaşamdaki kodlamaları ve ötekileştirmeleri ifşa ederken, diğer taraftan da yıkıntının ardında kalanlara uzanıyor. Bu öykülerden; Ermeni denince kaçırılan gözlere, bazı kelimelerden kaçmaya, kaçarken vurulmaya, kaçmanın ta kendisine gidebiliriz. Çukurova'ya çok kolay gidebiliriz. Çünkü bu metinler de bugünden, buradan oraya kaçıyor. Çukurova'ya. Ali Özgür Özkarcı'dan dört adet demir leblebi öykü. Çiğnenmesi mümkünsüz. "...Sonra, artık bunun da önemi yok, diye düşündüm, mezarlıktan uzaklaşan adımlarım sıklaştıkça. Tek bir cümle kalıyordu her şeyin sonunda. Günlüğün arasından düşen Ermenice cümleyi tekrarladım durmadan: İnsanın saklanacağı yer kalmamışsa vatanı yoktur."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat