9789750800481
663031
https://www.sehadetkitap.com/urun/doguda-mizah
Doğu'da Mizah
11.85
Doğu'da Mizah, Magrib'den Mısır'a, Doğu Akdeniz'e ve Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafi mekânı kapsıyor ve esas olarak bu toplumların çok büyük badirelerden geçtiği son iki yüzyılı dikkate alıyor. Farklı ülkelerden ve çeşitli disiplinlerden araştırmacılar, tarihçiler, sosyologlar, antropologlar, dilbilimciler Müslüman ve Akdenizli toplumlarda mizahın gelişme biçimini; dinin ağırlığı, otoriter siyasi eğilimler, etnik-dinsel çoğulculuk, kadının konumu, toplumsal değerler gibi çeşitli açılardan aydınlatıyorlar. Bu incelemeler mizahın Magrib ve Yakındoğu'da tarih içinde nasıl kökleşmiş olduğunu gösteriyor. İlk izleri IX. yüzyıla kadar uzanan Cuha, bugün Cezayir'den İstanbul'a kadar kolektif bellekte canlılığını korumaktadır. Binbir Gece Masalları döneminde izleyicilerini eğlendiren meddahlar, XX. yüzyılın mizah manzarası içinde de kendilerine yer bulmaktadır. Kuşkusuz bazı gelenekler zayıflamış ya da kaybolmuştur. Ortaçağ coğrafyasında çok yaygın olan ve yüzyıl başında hâlâ yaşayan, ama bugün neredeyse kaybolmuş durumdaki Karagöz gibi; ama onun kuşaklara damgasını vurmuş, taşlayıcı, iğneleyici ruhunun zihniyetlerde hiç iz bırakmadığı söylenebilir mi?
Doğu'da Mizah, Magrib'den Mısır'a, Doğu Akdeniz'e ve Balkanlar'a kadar geniş bir coğrafi mekânı kapsıyor ve esas olarak bu toplumların çok büyük badirelerden geçtiği son iki yüzyılı dikkate alıyor. Farklı ülkelerden ve çeşitli disiplinlerden araştırmacılar, tarihçiler, sosyologlar, antropologlar, dilbilimciler Müslüman ve Akdenizli toplumlarda mizahın gelişme biçimini; dinin ağırlığı, otoriter siyasi eğilimler, etnik-dinsel çoğulculuk, kadının konumu, toplumsal değerler gibi çeşitli açılardan aydınlatıyorlar. Bu incelemeler mizahın Magrib ve Yakındoğu'da tarih içinde nasıl kökleşmiş olduğunu gösteriyor. İlk izleri IX. yüzyıla kadar uzanan Cuha, bugün Cezayir'den İstanbul'a kadar kolektif bellekte canlılığını korumaktadır. Binbir Gece Masalları döneminde izleyicilerini eğlendiren meddahlar, XX. yüzyılın mizah manzarası içinde de kendilerine yer bulmaktadır. Kuşkusuz bazı gelenekler zayıflamış ya da kaybolmuştur. Ortaçağ coğrafyasında çok yaygın olan ve yüzyıl başında hâlâ yaşayan, ama bugün neredeyse kaybolmuş durumdaki Karagöz gibi; ama onun kuşaklara damgasını vurmuş, taşlayıcı, iğneleyici ruhunun zihniyetlerde hiç iz bırakmadığı söylenebilir mi?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.