Doğal Afetler ve Afet Yönetimi (EMDAT Kriterlerine Göre)

Stok Kodu:
9786258187519
Boyut:
160-240-0
Sayfa Sayısı:
238
Basım Yeri:
Edirne
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023-04-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
%8 indirimli
260,00TL
239,20TL
Havale/EFT ile: 234,42TL
9786258187519
598528
Doğal Afetler ve Afet Yönetimi (EMDAT Kriterlerine Göre)
Doğal Afetler ve Afet Yönetimi (EMDAT Kriterlerine Göre)
239.20
Deprem, sel, fırtına ve heyelan gibi doğal afetleri, insanoğlunun doğa ve fizik kurallarını hiçe sayarak gerçekleştirdiği hatalı yerleşim, hatalı bina, hatalı yol, hatalı sanayi ve diğer hatalı eylemleri ile ilişkilendirmek mümkündür. İnsanoğlunun ekoesistemin taşıma gücüne yöenlik gerçekleştirdiği eylemler, tahrip gücü yüksek doğa olaylarını bir doğa olayı olmaktan çıkarıp afete dönüştürmektedir. Dağı, toprağı, denizi, havayı kısacası doğayı yaşayan ve zikreden adeta bir organizma gibi addetmek, “Uhud Dağı bizi sever, biz de onu severiz” anlayışıyla değerlendirip ekosistemin cansız unsurlarının da bazı hakları olduğunu kabul etmek önemli bir gerekliliktir. Dağları delip, yıkıp dümdüz alan haline getirebilen, gölleri, akarsuları kurutabilen, deniz ve okyanus altında yaşam alanları oluşturabilen, uzayda yerleşmeler kurabilen insanoğlu, doğanın oluşturduğu afetler karşısında kendi çaresizliğini, acizliğini ve zayıflığını unutmaktadır. Dolayısıyla doğaya karşı optimist davranıp, kayıtsız bir şeklide sürdürülebilirliğini gözetmemektedir. Güç zehirlenmesi yaşayan insanoğluna, afetler doğaya karşı daha duyarlı olması için adeta bir hatırlatıcı görevi görmektedir.
Deprem, sel, fırtına ve heyelan gibi doğal afetleri, insanoğlunun doğa ve fizik kurallarını hiçe sayarak gerçekleştirdiği hatalı yerleşim, hatalı bina, hatalı yol, hatalı sanayi ve diğer hatalı eylemleri ile ilişkilendirmek mümkündür. İnsanoğlunun ekoesistemin taşıma gücüne yöenlik gerçekleştirdiği eylemler, tahrip gücü yüksek doğa olaylarını bir doğa olayı olmaktan çıkarıp afete dönüştürmektedir. Dağı, toprağı, denizi, havayı kısacası doğayı yaşayan ve zikreden adeta bir organizma gibi addetmek, “Uhud Dağı bizi sever, biz de onu severiz” anlayışıyla değerlendirip ekosistemin cansız unsurlarının da bazı hakları olduğunu kabul etmek önemli bir gerekliliktir. Dağları delip, yıkıp dümdüz alan haline getirebilen, gölleri, akarsuları kurutabilen, deniz ve okyanus altında yaşam alanları oluşturabilen, uzayda yerleşmeler kurabilen insanoğlu, doğanın oluşturduğu afetler karşısında kendi çaresizliğini, acizliğini ve zayıflığını unutmaktadır. Dolayısıyla doğaya karşı optimist davranıp, kayıtsız bir şeklide sürdürülebilirliğini gözetmemektedir. Güç zehirlenmesi yaşayan insanoğluna, afetler doğaya karşı daha duyarlı olması için adeta bir hatırlatıcı görevi görmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat