Bu işlem için üye girişi yapmanız gerekiyor
9786051461656
403283
https://www.sehadetkitap.com/urun/disiplin-cezalarinin-ust-kademe-yoneticiliklere-etkisi
Disiplin Cezalarının Üst Kademe Yöneticiliklere Etkisi
60.90
Disiplin cezalarının kamu görevlisi statüsü bakımından dolaylı sonuçları nelerdir?
Disiplin cezası nedeniyle atama yapılamayacak üst kademe yöneticilikler hangileridir?
Disiplin cezasına bağlı görevden alma uygulaması hukuka uygun mudur?
Disiplin cezasına bağlı olarak kimler görevden alınabilir?
Özel kanunlara tabi kamu görevlileri bakımından disiplin cezasına bağlı yönetici atanamama durumu söz konusu olabilir mi?
Özel kanunlara tabi kamu görevlileri bakımından disiplin cezasına bağlı yöneticilik görevinden alınma söz konusu olabilir mi?
Bilindiği üzere, Anayasanın 128 inci maddesinin son fıkrasında, -Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir- hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın 128 inci maddesi ile ilk kez Anayasal dayanağa kavuşturulan üst düzey yöneticilerin yetiştirilmesi hususu, aslında mevzuatımızdaki bir başka boşluk olan üst düzey yöneticilerin tanımlanması ve bunların hangi kadrolardaki yöneticileri içerdiğinin de belirlenmesini sağlayacak yasal bir düzenlemeyi gerektirmiştir. Bu çerçevede ilk adım 1984 yılının sonunda atılmış, TBMM tarafından kabul edilen 3077 sayılı Üst Kademe Yöneticilerinin Yetiştirilmesi Hakkında Kanun, bir kez daha görüşülmek üzere Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmiş, hiçbir değişiklik yapılmadan TBMM tarafından yeniden kabul edilerek gönderilmesi üzerine, Cumhurbaşkanlığınca onaylanarak 3149 sayılı Kanun olarak yürürlüğe girmiştir. İlk kez üst düzey yöneticiyi tanımlayan bir düzenleme olan ve bunların yetiştirilmesini düzenleyen söz konusu Kanun, Cumhurbaşkanının başvurusu üzerine birçok maddesi itibariyle Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş, Anayasa Mahkemesi iptal edilen maddelerden sonra uygulama olanağı kalmadığı gerekçesiyle Kanunun tamamen iptaline karar vermiştir.
Hal böyle olmakla birlikte, başta genel düzenleme niteliğindeki 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere, ilgili mevzuatta üst kademe yöneticiliklere atanmaya ve göreve devama ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, bu çalışmada disiplin cezalarının üst kademe yöneticiliklere etkisi 657 sayılı Kanunun ilgili maddeleri ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde ve konuya ilişkin yargı kararları ve doktrinin konuya yaklaşımı da irdelenerek hukuki tespit ve değerlendirmeler yapılması öngörülmüştür.
Özellikle son yıllarda disiplin cezasına bağlı üst düzey yöneticiliklere atamama ya da bu görevleri yürütenlerin almış oldukları disiplin cezasına bağlı olarak görevden alınmasına yönelik yaygın bir uygulama dikkat çekmekte; bu bağlamda uygulamanın ilgili mevzuat ve bu hususta esas alınabilecek anayasal ilkeler ve hukukun temel prensiplerinin eksik ya da yanlış yoruma dayalı olarak ihlal edildiği; hatta bu kapsamda görüş bildirme yetkisini haiz Devlet Personel Başkanlığının zaman zaman vermiş olduğu görüşlerde ve konuyu yargısal boyutta kesin karara bağlayan Danıştayın almış olduğu bazı kararlarda, ilgili mevzuatı lafzı ve manası ile doğru yorumlayamadığı ve ilgili hukuk ilkelerini ya hiç ya da eksik uygulaması nedeniyle hukuken kabul edilemeyecek sonuçlara ulaştığı gözlenmektedir.
Bu çalışmada, özellikle aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezalarının üst düzey yöneticiliklere atanamama ya da bu cezalara bağlı görevden alma uygulaması, ilgili mevzuat, görüş ve yargı kararları ile doktrinin konuya dair yaklaşımı birlikte ele alınarak ulaşılan hukuki tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir.
Disiplin cezalarının kamu görevlisi statüsü bakımından dolaylı sonuçları nelerdir?
Disiplin cezası nedeniyle atama yapılamayacak üst kademe yöneticilikler hangileridir?
Disiplin cezasına bağlı görevden alma uygulaması hukuka uygun mudur?
Disiplin cezasına bağlı olarak kimler görevden alınabilir?
Özel kanunlara tabi kamu görevlileri bakımından disiplin cezasına bağlı yönetici atanamama durumu söz konusu olabilir mi?
Özel kanunlara tabi kamu görevlileri bakımından disiplin cezasına bağlı yöneticilik görevinden alınma söz konusu olabilir mi?
Bilindiği üzere, Anayasanın 128 inci maddesinin son fıkrasında, -Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve esasları, kanunla özel olarak düzenlenir- hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın 128 inci maddesi ile ilk kez Anayasal dayanağa kavuşturulan üst düzey yöneticilerin yetiştirilmesi hususu, aslında mevzuatımızdaki bir başka boşluk olan üst düzey yöneticilerin tanımlanması ve bunların hangi kadrolardaki yöneticileri içerdiğinin de belirlenmesini sağlayacak yasal bir düzenlemeyi gerektirmiştir. Bu çerçevede ilk adım 1984 yılının sonunda atılmış, TBMM tarafından kabul edilen 3077 sayılı Üst Kademe Yöneticilerinin Yetiştirilmesi Hakkında Kanun, bir kez daha görüşülmek üzere Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmiş, hiçbir değişiklik yapılmadan TBMM tarafından yeniden kabul edilerek gönderilmesi üzerine, Cumhurbaşkanlığınca onaylanarak 3149 sayılı Kanun olarak yürürlüğe girmiştir. İlk kez üst düzey yöneticiyi tanımlayan bir düzenleme olan ve bunların yetiştirilmesini düzenleyen söz konusu Kanun, Cumhurbaşkanının başvurusu üzerine birçok maddesi itibariyle Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmiş, Anayasa Mahkemesi iptal edilen maddelerden sonra uygulama olanağı kalmadığı gerekçesiyle Kanunun tamamen iptaline karar vermiştir.
Hal böyle olmakla birlikte, başta genel düzenleme niteliğindeki 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu olmak üzere, ilgili mevzuatta üst kademe yöneticiliklere atanmaya ve göreve devama ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, bu çalışmada disiplin cezalarının üst kademe yöneticiliklere etkisi 657 sayılı Kanunun ilgili maddeleri ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde ve konuya ilişkin yargı kararları ve doktrinin konuya yaklaşımı da irdelenerek hukuki tespit ve değerlendirmeler yapılması öngörülmüştür.
Özellikle son yıllarda disiplin cezasına bağlı üst düzey yöneticiliklere atamama ya da bu görevleri yürütenlerin almış oldukları disiplin cezasına bağlı olarak görevden alınmasına yönelik yaygın bir uygulama dikkat çekmekte; bu bağlamda uygulamanın ilgili mevzuat ve bu hususta esas alınabilecek anayasal ilkeler ve hukukun temel prensiplerinin eksik ya da yanlış yoruma dayalı olarak ihlal edildiği; hatta bu kapsamda görüş bildirme yetkisini haiz Devlet Personel Başkanlığının zaman zaman vermiş olduğu görüşlerde ve konuyu yargısal boyutta kesin karara bağlayan Danıştayın almış olduğu bazı kararlarda, ilgili mevzuatı lafzı ve manası ile doğru yorumlayamadığı ve ilgili hukuk ilkelerini ya hiç ya da eksik uygulaması nedeniyle hukuken kabul edilemeyecek sonuçlara ulaştığı gözlenmektedir.
Bu çalışmada, özellikle aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması disiplin cezalarının üst düzey yöneticiliklere atanamama ya da bu cezalara bağlı görevden alma uygulaması, ilgili mevzuat, görüş ve yargı kararları ile doktrinin konuya dair yaklaşımı birlikte ele alınarak ulaşılan hukuki tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.