Dinlerin Kökeni ve İslam'da Reform

Stok Kodu:
9789757354376
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
557
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2000-01-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%38 indirimli
250,00TL
155,00TL
Havale/EFT ile: 139,50TL
9789757354376
367408
Dinlerin Kökeni ve İslam'da Reform
Dinlerin Kökeni ve İslam'da Reform
155.00
Abdullah Rıza Ergüven 1925 yılında Avanos'ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nü bitirdi (1952). İsveç'e gitti (1967). Stokholm Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi ve Araştırmacı olarak çalıştı. Çeşitli dergi ve gazetelerde şiir, çeviri, inceleme, araştırma, eleştiri ve düşünbilimsel yazıları yayımlandı. Yapıtlarının sayısı 80'i geçer. Yasak Tümceler romanıyla yargılanıyor. Dinlerin Kökeni ve İslam'da Reform adlı yapıtında Abdullah Rıza Ergüven, sorunu ayrıntılarıyla inceleyip araştırıyor. Şöyle diyor Ergüven: 'Türkiye'yi VII. Yüzyıl ilkel Arap yağmacılığına açık tutanlar, Şeriat diye bağırıp duruyor sokaklarda. Bunlar çıkarlarını Suudi Şeyhlerinin petrol paralarına dayayan, kendini bilmeyen kişiler! Dinde, Kur'an'da 'reform' yapmamız için soyunu sopunu bilmemiz gerek din olgusunun. Bu nedenle dinlerin kökenini inceledik Dinlerin Kökeni bölümünde. Yetersiz insan, umutsuz, korkulu insan; dine sarıldığı gibi büyüye de sarılıyor! Büyüyle gerçekleştiremediğiini dinle doyurmak istiyor. Kimler bunlar; düşlere, düşlemlere, imgesel olurlara yaslananlar? Dinsel Eğilim bölümünde inceledik bunu da! Doğa Yıkımları, Muhammed'in Peygamberliği, Nasıl Oldu'da Müslüman Olduk, Gizemciler, XIX-XX. Yüzyıllar, Tanrıların Ölümü bg. bölümlerinde olayları, olguları bütün gerçekleriyle yansıtmaya, yüzyıllarca durmadan çarpıtılan tarihi açıklayap aydınlatmaya çalıştık. Din sözcüleri doğa yıkımlarını, ölümü kendi çıkarlarına yontarak Ötedünya düşlemleriyle gerçek yaşamı yadsıyıp Cennet-Cehennem Huri-Gılman isterileriyle yazıklı insanları 1400 yıldan beri oyalamaya, aldatmaya çalıştılar. Her şeyi, insanı, onun değerlerini kötüleyip Ötedünya denilen kör kuyulara aktardılar. Din sözcüleri ve yandaşları imgetanrıları kana boyayıp egemenliklerini yoksul insanlar üstüne kurarak dini işkence makinesine dönüştürdüler. Halkı Arap ve dili Arapça olmayan Türkiye, bütün Anadolu; çağdaş uygarlığa taş çıkartırcasına, Arapça bağırtılı hoparlör tarlasına döndü Edirne'den Ardahan'a! Böylesine yitirmedi kimliğini hiçbir ülke, hiçbir halk!... İslam'da Reform'u ilgiyle okuyacağınıza inanıyoruz.
Abdullah Rıza Ergüven 1925 yılında Avanos'ta doğdu. İstanbul Üniversitesi Türkoloji Bölümü'nü bitirdi (1952). İsveç'e gitti (1967). Stokholm Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisi ve Araştırmacı olarak çalıştı. Çeşitli dergi ve gazetelerde şiir, çeviri, inceleme, araştırma, eleştiri ve düşünbilimsel yazıları yayımlandı. Yapıtlarının sayısı 80'i geçer. Yasak Tümceler romanıyla yargılanıyor. Dinlerin Kökeni ve İslam'da Reform adlı yapıtında Abdullah Rıza Ergüven, sorunu ayrıntılarıyla inceleyip araştırıyor. Şöyle diyor Ergüven: 'Türkiye'yi VII. Yüzyıl ilkel Arap yağmacılığına açık tutanlar, Şeriat diye bağırıp duruyor sokaklarda. Bunlar çıkarlarını Suudi Şeyhlerinin petrol paralarına dayayan, kendini bilmeyen kişiler! Dinde, Kur'an'da 'reform' yapmamız için soyunu sopunu bilmemiz gerek din olgusunun. Bu nedenle dinlerin kökenini inceledik Dinlerin Kökeni bölümünde. Yetersiz insan, umutsuz, korkulu insan; dine sarıldığı gibi büyüye de sarılıyor! Büyüyle gerçekleştiremediğiini dinle doyurmak istiyor. Kimler bunlar; düşlere, düşlemlere, imgesel olurlara yaslananlar? Dinsel Eğilim bölümünde inceledik bunu da! Doğa Yıkımları, Muhammed'in Peygamberliği, Nasıl Oldu'da Müslüman Olduk, Gizemciler, XIX-XX. Yüzyıllar, Tanrıların Ölümü bg. bölümlerinde olayları, olguları bütün gerçekleriyle yansıtmaya, yüzyıllarca durmadan çarpıtılan tarihi açıklayap aydınlatmaya çalıştık. Din sözcüleri doğa yıkımlarını, ölümü kendi çıkarlarına yontarak Ötedünya düşlemleriyle gerçek yaşamı yadsıyıp Cennet-Cehennem Huri-Gılman isterileriyle yazıklı insanları 1400 yıldan beri oyalamaya, aldatmaya çalıştılar. Her şeyi, insanı, onun değerlerini kötüleyip Ötedünya denilen kör kuyulara aktardılar. Din sözcüleri ve yandaşları imgetanrıları kana boyayıp egemenliklerini yoksul insanlar üstüne kurarak dini işkence makinesine dönüştürdüler. Halkı Arap ve dili Arapça olmayan Türkiye, bütün Anadolu; çağdaş uygarlığa taş çıkartırcasına, Arapça bağırtılı hoparlör tarlasına döndü Edirne'den Ardahan'a! Böylesine yitirmedi kimliğini hiçbir ülke, hiçbir halk!... İslam'da Reform'u ilgiyle okuyacağınıza inanıyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat