Dinin Demokrasiyle İmtihanı : Üç Kıtadan Deneyimler

Stok Kodu:
9786054787548
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-07-01
Çeviren:
Deniz Ali Gür
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%33 indirimli
230,00TL
154,10TL
Havale/EFT ile: 138,69TL
9786054787548
714056
Dinin Demokrasiyle İmtihanı : Üç Kıtadan Deneyimler
Dinin Demokrasiyle İmtihanı : Üç Kıtadan Deneyimler
154.10
Amerika Birleşik Devletleri'nde iki dönem başkanlık yapan George W. Bush hidayete ermiş bir Hristiyandı; onu destekleyen güçlü evanjelik hareketin ise kilise ile devlet arasındaki ayrımı ortadan kaldırmayı hedefleyen bir grup olduğu bilinir. Avrupa'da sayıları giderek artan radikal İslamcılar, İslam'ın liberal Batı demokrasisini zayıflattığına dair bir korku yaratmaktadır. Çoktanrılı Asya'da bile, dinin devlet yapısına fazlasıyla yakından bağlı olması nedeniyle, bazı ülkelerde, özellikle de Çin'de demokrasi gelişememiştir. Ian Buruma, üç kıtada din ve siyaset arasındaki gerilime objektif bir açıdan yaklaşan az sayıda yazardan biri. Çok sayıda güncel ve tarihsel örnekten yola çıkan Buruma, demokrasinin işlemesi için dinî inanca dayandırılan şiddetin durdurulması gerektiğine dikkat çekiyor. ABD ile Avrupa'yı karşılaştıran Buruma, niçin çok sayıda Amerikalının -ve çok az sayıda Avrupalının- dini demokrasinin hizmetinde bir kurum olarak gördüğünü soruyor. Çin ve Japonya örneklerine dönerek, yalnızca tek tanrılı dinlerin seküler siyaset için sorun yarattığına ilişkin yaygın inanca karşı çıkıyor. Son olarak, çağdaş Avrupa'da görülen radikal İslam olgusunu, Salman Rushdie'nin Şeytan Ayetleri'nin yayımlandığı dönemde aldığı tehditlerden Theo van Gogh cinayetine uzanan farklı örneklerle gözden geçiriyor. Taraf tutmamaya özen gösteren Buruma, "Batılı değerler"i savunanlar ile "çokkültürcü"ler arasındaki savaşın sorunlu yönlerini göstererek, demokratik bir Avrupa İslamının yaratılmasının "zorunlu" olduğunu vurguluyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nde iki dönem başkanlık yapan George W. Bush hidayete ermiş bir Hristiyandı; onu destekleyen güçlü evanjelik hareketin ise kilise ile devlet arasındaki ayrımı ortadan kaldırmayı hedefleyen bir grup olduğu bilinir. Avrupa'da sayıları giderek artan radikal İslamcılar, İslam'ın liberal Batı demokrasisini zayıflattığına dair bir korku yaratmaktadır. Çoktanrılı Asya'da bile, dinin devlet yapısına fazlasıyla yakından bağlı olması nedeniyle, bazı ülkelerde, özellikle de Çin'de demokrasi gelişememiştir. Ian Buruma, üç kıtada din ve siyaset arasındaki gerilime objektif bir açıdan yaklaşan az sayıda yazardan biri. Çok sayıda güncel ve tarihsel örnekten yola çıkan Buruma, demokrasinin işlemesi için dinî inanca dayandırılan şiddetin durdurulması gerektiğine dikkat çekiyor. ABD ile Avrupa'yı karşılaştıran Buruma, niçin çok sayıda Amerikalının -ve çok az sayıda Avrupalının- dini demokrasinin hizmetinde bir kurum olarak gördüğünü soruyor. Çin ve Japonya örneklerine dönerek, yalnızca tek tanrılı dinlerin seküler siyaset için sorun yarattığına ilişkin yaygın inanca karşı çıkıyor. Son olarak, çağdaş Avrupa'da görülen radikal İslam olgusunu, Salman Rushdie'nin Şeytan Ayetleri'nin yayımlandığı dönemde aldığı tehditlerden Theo van Gogh cinayetine uzanan farklı örneklerle gözden geçiriyor. Taraf tutmamaya özen gösteren Buruma, "Batılı değerler"i savunanlar ile "çokkültürcü"ler arasındaki savaşın sorunlu yönlerini göstererek, demokratik bir Avrupa İslamının yaratılmasının "zorunlu" olduğunu vurguluyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat