Din Görevlilerinin Misyonu

Stok Kodu:
9786055309763
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-12-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%33 indirimli
45,00TL
30,15TL
Havale/EFT ile: 29,55TL
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
9786055309763
406906
Din Görevlilerinin Misyonu
Din Görevlilerinin Misyonu
30.15
Öğretmen okulunda çalıştığım sıralarda, yaşlı bir hocanın okula zaman zaman uğrayan çocuklarının terbiye, bilgi, görgü ve nezaketli halleri dikkatimi çekerdi. Bu çocukların hallerine imrenirdim. Bir gün hissiyatımı kendisine belirttim. Hocam, maşallah çocuklarınızı çok iyi yetiştirmişsiniz dedim. O sizin hüsn-ü zannınızdır; teşekkür ederim dedi ve ilave etti: Keşke dediğiniz gibi yetiştirebilseydim. Aslında başta kendi çocuğumuzla meşgul olmak mesleğimizin gereğidir. Kendi çocuğunu cemiyete örnek bir insan olarak yetiştiremeyen bir öğretmene ne derler? Demezler mi ki, sende bir marifet olsa, sende öğretmenlik vasfı bulunsa, önce kendi çocuğunu yetiştirirdin. O bakımdan, biz çocuklarımızı hem çocuklarımız olduğu için, hem de öğretmen olarak başkalarına örnek göstermek için çok iyi yetiştirmek ve cemiyet hizmetine sunmak zorundayız. Her sanatkâr kendi sanatı ile ortaya koyduğu numuneleri zaman zeman sergilemekte, maharetini göstermektedir. Öğretmen de bir terbiye sanatkâkırıdır. Kendisine bir hammadde gibi teslim edilen çocuğu yoğurmakta, şekillendirmekte, ona kendi sanatı, kendi terbiyeciliğinin damgasını vurmaktadır. Biz kendi çocuğumuzda sanatımızın izlerini göstermedikçe, başkaları çocuklarını bize güvenle teslim edemezler.
Öğretmen okulunda çalıştığım sıralarda, yaşlı bir hocanın okula zaman zaman uğrayan çocuklarının terbiye, bilgi, görgü ve nezaketli halleri dikkatimi çekerdi. Bu çocukların hallerine imrenirdim. Bir gün hissiyatımı kendisine belirttim. Hocam, maşallah çocuklarınızı çok iyi yetiştirmişsiniz dedim. O sizin hüsn-ü zannınızdır; teşekkür ederim dedi ve ilave etti: Keşke dediğiniz gibi yetiştirebilseydim. Aslında başta kendi çocuğumuzla meşgul olmak mesleğimizin gereğidir. Kendi çocuğunu cemiyete örnek bir insan olarak yetiştiremeyen bir öğretmene ne derler? Demezler mi ki, sende bir marifet olsa, sende öğretmenlik vasfı bulunsa, önce kendi çocuğunu yetiştirirdin. O bakımdan, biz çocuklarımızı hem çocuklarımız olduğu için, hem de öğretmen olarak başkalarına örnek göstermek için çok iyi yetiştirmek ve cemiyet hizmetine sunmak zorundayız. Her sanatkâr kendi sanatı ile ortaya koyduğu numuneleri zaman zeman sergilemekte, maharetini göstermektedir. Öğretmen de bir terbiye sanatkâkırıdır. Kendisine bir hammadde gibi teslim edilen çocuğu yoğurmakta, şekillendirmekte, ona kendi sanatı, kendi terbiyeciliğinin damgasını vurmaktadır. Biz kendi çocuğumuzda sanatımızın izlerini göstermedikçe, başkaları çocuklarını bize güvenle teslim edemezler.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat